Başlıkdaki tanımlama Galatasaray Kulüp Başkanı Adnan Polat’a ait. Herhalde Yıldırım Demirören’den esinlenmiş olacakki; onun “Beşiktaşlı duruşu” karşısında, “Galatasaray etiği”ni devreye sokmuş, ama altını doldurmamış. Bende eylemlere bakarak bir sonuca ulaşmaya çalıştım. Vede son zamanlardaki uygulamalarına bakarak, değerli başkanın eskilerden bahsedip nostalji yaptığını anladım.
İşte tesbitlerim:
Fanatik Gazetesinden Raşit Altun imzalı habere göre; geçen haftaki Kayserispor maçı öncesi Galatasaray yöneticilerinden Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin Kayserisporlu futbolcu Ali Turan’ı evinde ziyaret ediyor.
Bu güne kadar her iki kulüpten yalanlama gelmediğine göre haberi doğru kabul ediyoruz.
Adı geçen; Kayserispor’un sözleşmeli futbolcusu olup, sözleşmesi 4 ay sonra bitecektir.
Kadro dışı olsa bile; rakibin futbolcusu ile maçtan önce görüşmenin ne demek olduğunu bilmeyen sporsever olduğunu sanmıyorum.
Futbol Federasyonunun, bu haberi ihbar kabul edip hemen soruşturma açması gerekir.
Toplumun değer yargılarınada bir şeyler olmuşki; bu duruma ne Kayserispor’un itirazı var, nede medyadaki yorumcuların...
Kendi başarısızlığını ve Antalyaspor- Galatasaray maçında Jo’nun sakatlanma faturasını Antalyalı Yalçın’a iftira atarak çıkartmak isteyen Rijkaard, o pozisyonda adı geçen futbolcunun yer almadığını görüntülerden izleme zahmetine bile katlanmamıştı anlaşılan.
Yetersiz antrenman dozajı sebebiyle, birçoğu darbeye bağlı olmadan sakatlanan futbolcuları “kasap” mağduru gösteren kulüp başkanıda bu bahanenin teşvikçisi sayılırdı.
Ama futbolun adaleti; herşeye rağmen kendisini bozmayan rakibin, iki ayaklı Türkiye Kupasında tam 4 gol atarak yarı finale yükselmesini sağlamıştır.
Bu şekildede başkan ve hocayı bahanelerinden sıyırıp, kendi hatalarına yöneltmiştir.
Basketbolda yılın sahteciliğini organize bir şekilde gerçekleştiren ekibi ligden çekmek yerine, küme düşmekten kurtarma gayretide değer yargılarının ne noktaya geldiğini göstermekteydi.
Olayı hatırlayalım.
Cezalı Cemal Nalga’nın takım arkadaşının forması ile oynatılarak, cezasının usulsüz olarak dolmuş gibi gösterilmesi girişimi açığa çıkmıştı.
Yani ne savunulacak tarafı, nede bir iki kişinin üzerine yıkılma ihtimali vardı.
Şube sorumlusundan malzemecisine kadar, Cemal Nalga’nın, arkadaşı Tufan Ersöz’ün adı yazan forma ile oynadığını görmeyen bir tek kişi olduğu düşünülebilirmiydi ?
İşte “Galatasaray etiği” ni bu günde değilde, mazide aramamızın sebebi bu.
İstanbul medyasının kalemşörleri; Ziraat Türkiye Kupasından Bursaspor’un hakem kararı ile elenmesine, Bursa taraftarının gösterdiği tepkiyi “yenilgiyi hazmedemediler” şeklinde vermiş.
Kupanın birinci ayağında iptal edilen nizami gol, ikinci ayakda Fenerbahçeli Deniz’in elle topa müdahelesine verilmeyen penaltı ve devamındada haksız gelen yarı final.
Kupada Bursanın başına gelen, ligde Galatasarayın başına gelebilir. Esas odaklanılması gereken konu budur.
Yoksa Anadolunun ne gücü varki kasaplık yapsın, hakemi kontrolü altına alsın !
ERCÜMENT TUNÇALP
13-02-2010