Ligin 5. haftasıydı…
Ahmet Gökçek ve ekibinin göreve geldiği ilk hafta…
Açılışı Antalya deplasmanı ile yapmıştı, yeni yönetim…
Ve o andan bugüne kadar tam 16 hafta geride kaldı…
Tablo şu, Ankaragücü ve yeni yönetiminin…
16 süper lig maçında, 4 galibiyet, (ki 1’i Ankaraspor’a hükmen galibiyet), 5 beraberlik, 7 yenilgi, toplanan puan 17… Süper Lig’de 20. Hafta sonunda toplanan 20 puan ve puan cetvelinde 13. sıra... Mevcut galibiyetler eski teknik ekip zamanı. Yeni hoca Lemerre ile süper ligde daha ne galibiyet siftahı var, ne de gol. Üstelik lig yarışında, altında yer alan takımlara kaptırılan puanlar da cabası.
Kupa beyliği ise yok olup gitmiş, tarih olmuş artık…
Bir de tabi gelenler ve gidenler var…
Sayısını bilen varsa, beri gelsin…
Ankaragücü’nün “özü” denilenler gönderildi…
Ankaraspor’dan büyük umutlarla getirilenler de…
Siz deyin 30, ben diyeyim 40 futbolcu…
5 yıldız yabancı, 3-4 tane de yerli ile ara transferin yıldızı ünvanı ele geçirildi. Umutlar, beklentiler yükseltildi yani…
Şimdi bu tablo sonrasında, birileri çıkıp, takımın yeniden yapılandırılmaya çalıştığını bana söyleyebilir. Geleceğin kadrosunun da kurulduğunu iddia edebilir. Hatta daha transferler yeni, alışamadılar birbirlerine tezini de ortaya atabilir…
Ben de derim ki ;
“Kardeşim takım gidiyor, günü kurtarın, günüüüü…”
Taraftara bu sıkıntı niye çektirilir. Önce 19 Mayıs, sonra da Yenikent Stadını dolduran bu sarı-lacivert aşıklarına eziyet niye. Bu kadar zengin kadrosu olan bir takım, ikinci yarının ilk üç lig maçında, neden bir tane bile gol atamaz, o seyircileri coşturamaz.
Gidişat böyle olunca, konuşan, sızlanan, eleştiren de çok olur…
Hatta bu, zamanla toplu tepkilere yol açar…
İşte o zaman işleri zor…
Çünkü hepimiz biliyoruz ki, Ankaragücü’nde tepki olduğu zaman sert olur, acımasız olur…
Ne başkan kalır, ne de çevresi…
İnanmayanlar, sorun, eski başkanlar ve yöneticilere…
Anlatsınlar..!
