Geçen hafta, gazetelerin Ankara eklerindeki spor sayfalarına yansıdı; sayın Ahmet Gökçek başkanlığındaki Ankaragücü yönetiminin başlattığı yeniden yapılanmanın bedeli 19 milyon Euro olmuş.
Gönderilen ve gelen futbolcuların bonservis bedelleriyle, kendilerine ödenecek ücretlerin toplamı bu rakam. Türk lirası ile yaklaşık 50 milyon lira. Deli para. Hem de çok deli para.
Peki, Ankaragücü, ocak ayı içinde bu kadar para harcadı ya da taahhüt altına girdi de ne oldu?
Takım, ortaya süper futbol koyuyor, puanlar 3’er 3’er mi geliyor? Ne gezer.
Takım yenilendikten sonra, sezonun ikinci yarısının ilk maçında Ankara’da, Diyarbakırspor ile golsüz berabere kaldı. Sonra deplasmanda Manisaspor ile golsüz beraberlik, ardından Yenikent’te oynanan Bursaspor maçı ve aynı skor: 0-0.
3 maçta atılan ve yenilen gol 0 (sıfır). Bırakılan atılan gol sayısını, girilen pozisyon sayısı da 0 (sıfır).
Bu maçlarda alınan beraberlikler için, “puan puandır” diyenlerdenim. Ancak asıl sorun, bu maçlarda, gol pozisyonlarına giren ve galibiyeti kaçıran tarafın hem rakip takımlar olması.
ANKARAGÜCÜ, 3 KEZ SIÇRAYAN ÇEKİRGE
Teknik Direktör Roger Lemerre ne demiş, Bursa maçından sonra:
“İkinci yarıda iyi savunma yaptık. Direndik ve maçı berabere bitirdik.”
Ankaragücü, 19 milyon Eoru’yu, direnip, maçı berabere bitirmek için mi harcadı?
19 milyon Euro harcamasına rağmen futbol adına hiçbir şey üretmeyen “çekirge”, 3. kez sıçradı. Ancak bundan sonra sıçrayamayacağı açık. Bu hafta sonunda oynanacak maçta, formda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankaragücü’nü yenerse, yandı gülüm keten helva. Ankaragücü, düşecek takımlar içinde en büyük aday olur.
ZAMAN KİMİ HAKLI ÇIKARTACAK BAKALIM
Geçen hafta yaptığım yorumda, “Ankaragücü transfer ‘bombalarını’ patlattı ve Njitap Geremi, Jerome Rothen ile Marek Sapara ile sözleşme imzaladı. Bana göre, bunlar bomba falan değil, sıradan bile olmayan, ‘gereksiz’ transferler” demiştim.
Sayın Başkan Ahmet Gökçek’i de, “Bu oyuncular takıma büyük katkı sağlayacaklar. Eleştirilere gereken cevabı sahada verecekler” sözü nedeniyle eleştirerek, “Bu sözler gereksiz iddiaları barındırıyor. Gün gelir insanın önüne çıkar. Ben de diyorum ki, Bu futbolculardan bir yol olmaz. Ankaragücü’nde nekahet dönemlerini geçirirler, kesilip atılan tırnak kadar faydaları dokunmaz ve sezon sonunda aldıkları paralar yanlarına kar kalacak şekilde ayrılırlar” demiştim.
“Dünya çapında” oldukları ileri sürülen yeni transferlerin Bursaspor maçında ortaya koydukları futbol, benim, “bir yol olmaz” iddiamı güçlendirir nitelikteydi. Şimdilik ben haklıyım. Zaman kimi haklı çıkartacak? Sezon sonunda bu sorunun yanıtını göreceğiz.
TARAFTARLARIN HAKARETLERİNİ İADE EDİYORUM
Son söz, geçen haftaki yazıma yorum yazan “sözde taraftarlara”:
İstanbul boğaz köprüsünün altında çektirdiği fotoğrafı, görüntü resmi olarak kullananların, bizi eleştirmesi doğru değil. Ben spor yazarı değilim ancak futboldan anlarım. “Kazma sapı” falan hakaretlerini de bin katı olarak iade ediyorum.
Allah, benim için ne dilerseniz, size 2 katını versin. AMİN...