Bir an için iddiaların doğru olduğunu düşünelim.. Bu sezon ya da bir sonra ki sezon için Türk Telekom'un Galatasaray ile "Fenerbahçe Ülker" tarzı bir birleşme yapacağını iddialarının gerçekleşme olasılığı üzerine elbette hem Telekom taraftarlarının, hem basketbolseverlerin hem de Ankaralıların diyecekleri olacaktır..
Herhalde Telekom'un kurumsal olarak atılım yaptığı 2 yıldır, Telekom'la ilgili çıkan 2 haberden birisinde, Türk Telekomlu yöneticiler ve teknik heyet, "Ankara'nın adını duyurmayı" amaçladıklarını ve bu doğrultuda "Ankaralıları" tribünlere desteğe çağırdıklarını söylemişlerdir.. Ya da 2006 yılının Aralık ayında “Bu değer Ankara’da yaratıldı ve Türk Telekom Ankara’nın Kulübü olmaya devam edecek. Gelecek dönemde şirketimiz İstanbul’a taşınacak ve merkezimiz İstanbul olacak ancak bu gelişme spor kulübümüzü etkilemeyecek. Türk Telekom Spor Kulübü gelecekteki faaliyetlerini de Ankara’da sürdürecek” sözlerini kullanan Türk Telekom AŞ’nin Kumrusal İletişim Başkanı Ahter Kutadgu değil miydi? Bu sene kupa finalinden sonra, 36 yıl sonra kupayı Ankara'ya getirdiğimize çok mutluyuz diyenler başka kişiler miydi?
Ayrıca, "Fenerbahçe Ülker" bileşmesinin başarısının gözleri boyamasına izin verilmemli.. Ülker ve Türk Telekom'un durumu çok farklı. Ülker İstanbul gibi bir şehirde maçlarını 100 kişiye oynayan, arkasında bir gelenek, camia yaratamamış olmasından dolayı, ve daha başka ekonomik sebeplerden dolayı böyle bir birleşmeye yanaştı.. Ama peki ya Telekom? Yaklaşık 20 yıllık bir gelenekle, istikrarlı ve yükselen bir grafikle Ankara'da basketbole gönül vermiş genç yaşlı herkesin sempatisini kazanmış, salonlara çekmiş, güzel bir taraftar kitlesi yaratmış ve bunu yaparken de sürekli "Ankaralılığa" vurgu yapan bir kulübün, İstanbul'a taşınması kelimelerle ifade edilemeyecek türden olumsuz bir adım olur. Hem Telekom için hem de Ankara basketbolu için..
Son olarak, zaten kurumsal olarak eleştirilere maruz kalan bir şirketin, kendisini oldukça yıpratacak bir İstanbul'un oligarşik takımları arasındaki çekişmenin ortasına atması, ona geri dönülmesi pek de mümkün olmayan zararlar getirecektir.
Tekrar etmek gerekirse, bu iddiaların doğru olduğu üzerine yazılmış bir yazıdır. Eğer ortada böyle bir durum yoksa, ya da Telekom yöneticileri böyle bir teklife olumssuz yaklaştılarsa, sorun yok demektir. Ama gerçekten de böyle bir olasılık yüzde 1 bile olsa, Ankara basketbolüne gönül verenlerin ve Telekom yöneticilerinin, bu durumun nasıl olumsuzluklar doğuracağını iyi düşünmeleri gerekiyor. Ve tabi bunca zamandır yaptıkları Ankaralılık vurgusundan sonra, bunun tam tersi bir hareket yapmaya nasıl yüzleri olacak, nasıl bir kılıf uyduracaklar bunu da şimdiden hazırlasınlar!