Klasspor - Ziya Adnan - Bir devir kapanıyor.. yazısı

Site İçi Arama


BİR DEVİR KAPANIYOR..

4587 Okunma


Sen yoksun
Çevrende kimseler yok
Zengin de olsan
Yoksulluğun gitmez...

Edip Cansever

Aralık ayının son günlerinde, şimdilerde alt-üst geçitleri, fıskiyeli havuzları, yerden mantar misali biten birbirinin aynı ruhsuz alışveriş merkezleri, yoksulluğun giderek acıttığı, geçmişine ağıt yakan eski, yorgun, yalnız şehrimdeydim. Şairinin tanımıyla, ‘İyi kalpli üvey ana’, bir zamanlar güzel Ankara. Şimdi senden ne kaldı ki geriye...

İşte o günlerde, nicedir durulmayan sular yine hararetle kaynıyordu bu sene yüzüncü yılını kutlayacak Başkent ekibinde. Karanlık bir devrin kapanışını, koltuğu Gökçek familyasına kaptırmasını, saltanatın nihayetini asla hazmedemeyen kır saçlı adam, alışılmış üslubu ile sağa sola saldırıyor, kongre öncesinde gerçekleştirdiği basın toplantısında ‘heykeli dikilecek adam’ olduğunu ilan ediyordu. Hazin. Onun komedi filmlerini aratmayan basın toplantısını izlerken, keşke o sözünü ettiği heykeli, eski başkan Sabri Mermutlu gibi taraftarın gönlüne dikebilseydi geçti içimden, malum diktatörlerin heykelleri onların devrilişi ile birlikte tuzla buz olurdu.

Keşke anlayabilseydi ki, sevdaları gönüllere yazamadıktan sonra ne fayda...

Kendi kendini ‘Onursal Başkan’ ilan etmiş, etrafından ziyade kendisiyle fazla haşır neşir, gerçekle hayali nicedir ayırt etmekten uzak, Fenerbahçe kongre üyesi bir başkandan farklı bir yaklaşım beklenmezdi elbet. Rahmetli Gökçe Karataş’ın adını kaldırıp, kendi adını verdiği tesislerin girişindeki ibare özetliyordu durumu. Hangi gerçek lider, hizmet ettiği kuruma kendi adını verirdi ki. Hangi gerçek lider, kendi kendini ‘Onursal Başkan’ ilan ederdi ki...

***

Borçsuz devraldığı kulübü, kimilerine göre 25 trilyonluk, kimilerine göre 40 trilyonluk borçla devredip giderken pişkinliğinden asla taviz vermiyor, takımı için yaptıklarından bahsediyordu. Dinleyenlerin gözleri yaşardı mi bilemem ama bilmeyen onun Ankara’nın sarı laciverdinden, Real Madrid yarattığına inanırdı. Onca senede onca başarı, onca zafer, onca kupa! Oysa onun başkan olduğu 12 senede, karnesi zayıflar ile doluydu kulübün. Hal ve gidiş hepten zayıftı. Bilhassa son sezonlarda, neredeyse her şaibenin altından Ankara takımının adı çıktı. Her sezon sonunda kümede kalmayı başarı saydı taraftar.

Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek bu olsa gerekti...

Koltuğa oturduğu, günden beri beraber çalıştığı teknik direktör sayısı 30’a yaklaşmıştı. Onun döneminde, 140’ın üzerinde yabancı futbolcu geldi geçti takımın kapısından ve takıma gönül vermiş olanlar asla o futbolculara ve menajerlerine verilen paraların miktarlarını öğrenemedi. Mısır’ın ‘El Hudut’ takımından sürekli futbolcu transfer etmenin kendine göre bir gerekçesi vardı elbet. Onca yabancı futbolcu içinde akıllarda kalanlar, bir elin parmaklarının sayısını geçmezdi. Üstelik, onları da takıma en faydalı oldukları dönemde, Üç İstanbulluya veya Trabzonspor’a satmakta hep kararlı davranmıştı. Augustine, Umut Bulut, Ceyhun ve diğerleri. Elden yok pahasına çıkarttığı onca futbolcuya rağmen, kulübün onun döneminde geldiği nokta, ‘Küçük Emrah’ filmlerindeki yoksulluk manzaralarını aratmazdı.

Bir zamanlar taraftarın tek sesle haykırdığı ‘Gururluyuz Güçlüyüz Ankaragüçlüyüz’ tezahüratı, yerini tribün gruplarına, rant kavgalarına, ‘tamamen duygusal’ taraftarlık anlayışına bıraktı. Maç günleri stat dışında, minicik ellerde satılır oldu maç biletleri. Üç İstanbullunun Ankara’da oynadığı maçlarda kendi taraftarına ceza verdi kimi zaman, kombineleri iptal etti, ev sahibi takımın tribünlerini pazarladı deplasman takımı taraftarlarına, yeri geldiğinde maçlara gelmemeleri konusunda bile uyardı.

Onun zamanında giderek boşaldı tribünler, eski Ankara sevdalıları küstüler takımlarına. Onun zamanında, gerçek taraftar kulübüne asla üye olamadı. Onun zamanında takımını karşılıksız seven her taraftarın yüreği her daim kanadı. Onun zamanında, takımının 2. ligde mücadele ettiği günleri özler oldu taraftar...

Onun zamanında, Türk futbolunun en köklü kulüplerinden birinin adı, hafızalara berbat bir hatıra olarak kazındı. Ramiz dayının belleklerde yer etmiş aforizmalarından birini hatırlattı bilenlere,

‘Bazen hayat seni öyle zorlar ki yeğenim yolun başında kimdin.... Unutursun’.

***

Eşi ve çocukları dışında seveni var mıdır bilemem ama futbol camiasında çok fazla sevilmediği aşikar. Zaman içinde gerçekleştirdiğim bunca söyleşiden çıkardığım, ‘Başkan’ dedin mi, seveni sevmeyeninden çok olmalı. Başkan dediğin takımına sevdalı olmalı, en az tribündeki taraftar kadar sevdalı, en az tribündeki taraftar kadar heyecanlı, eyvallahsız. Başkan dediğin, sevdası ile gurur duymalı, o sevda ki onu eğilmeden taşıyana yakışmalı…

Başkan dediğin er adam, erkek adam olmalı, ona bakarken, insanın aklına eski Türk filmlerindeki siyah beyaz adamlar gelmeli, o, sana doğru yaklaşırken küçülmemeli, büyümeli, her adımda biraz daha büyümeli. Az ve öz konuşmalı, ne konuştuğunu bilmeli, o konuştuğu zaman diğerleri susmalı, o yürüdüğü zaman diğerleri eğilmeli, o yürürken taraftarı arkasında olmalı, el ele, kol kola, dimdik, ona güven tam olmalı.

Başkan dediğin, kimsenin önünde eğilmemeli, ezilmemeli...

***

Velhasıl, karanlık bir devir kapandı Ankaragücünde...

Kır saçlı adam hala birilerinin kendi heykelini dikeceğine inanırken, bir zaman sonra adının bile hatırlanmayacak olması sonu ta en başından belli kötü bir hikayenin özeti. Şimdi geçmişten ders alma zamanı. Şimdi anlama zamanı; takımlar başkanlardan çok daha uzun sürer, ve sizden geriye heykeller değil, kendi kendinize layık gördüğünüz sıfatlar hiç değil, sadece icraatlarınız kalır. Sizden geriye, sizi ve yaptıklarınızı hatırlayanlar kalır...

Bazen bir şairin dizeleri, anlatır herşeyi,

Sen yoksun / Çevrende kimseler yok / Zengin de olsan / Yoksulluğun gitmez...

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.