Hiç tartışmasız Ankara'nın en büyüğü, sarı lacivertli taraftarın da tribünlerden haykırdığı gibi Ankaragücü'dür.
Zaten Gökçek ailesinin sarı lacivertli ekibi tercihinin birincil nedeni de camiasıyla, taraftarıyla, Futbol Federasyonu'ndaki güçlü lobisiyle Ankaragücü'nün ülke futbolunun en ön sıralarında yer almasındandır.
Ayrıca, Futbol Federasyonu'nun Ankaraspor-Ankaragücü birleşmesi sırasında düşürülecek takımın Ankaraspor olmasında yaptığı tercih de bu faktörlerin
gözönüne alınması sonucunda belirlenmiştir.
Ancak, ateşli taraftarıyla tüm Türkiye'ye nam salmış Ankaragücü, Tandoğan'dan Beştepe'ye taşınmasıyla, şimdi de Saray'a yerleşmesiyle adeta taraftarının sıcak bağrından koparılmış ve gözlerden ırak kapalı kapılar ardına gizlenmiş hissi uyardırmakta.
Taraftarının da desteğiyle her zaman tüm takımların korkulu rüyası olan Başkent'in sarı lacivertli futbolcuları adeta yalnızlaştırıldı.
Oysa yurdun her köşesine, her deplasmana koşan taraftarının da desteğiyle başarılar kazanan, adı "Kupa Beyi"ne çıkan Ankaragücü'nün en önemli moral
kaynağı tribünün kesinlikle ve kesinlikle futbolcusunun yanında olması gerektiği inancındayım.
Son söz olarak, 100 yıllık tarihiyle ülke futbolunun ve sporunun en köklü kulüplerinden olan Ankaragücü'nün taraftarı ile sıcak temas halinde olması
her zaman faydalı olacaktır düşüncesindeyim.
SEVDİĞİM SÖZLER
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete...