Klasspor - Ziya Adnan - Beni Ne Zaman Maça Götürcen Baba.. yazısı

Site İçi Arama


BENİ NE ZAMAN MAÇA GÖTÜRCEN BABA..

3803 Okunma

Beni Ne Zaman Maça Götürcen Baba…

Kötü sıcak. Kızgın güneş Ankara’yı hınç alırmışçasına yakıyor. Cayır cayır yakıyor. Futbol sezonun henüz açıldığı, sakil bir Arap şehrini andıran Başkent’in, Melih Gökçek gazabına uğradığı susuz, huzursuz günlerde, dolmuşun birinde…

Altı-yedi yaşlarında ki çocuk,

‘Fener yendi değil mi dün akşam baba…’ diye soruyor, sonra daha cevabı bile beklemeden “Hangi takımı” diye devam ederek.

Belli ki, futbol bilinci henüz bir temele oturmamış…

O sessizliğin ortasında, baba başlıyor anlatmaya, heyecanlı;

“Anderlecht” diyor, “Avrupa takımı” diyor, “Carlos, Alex, Lugano”. Konuştukça sesi yükseliyor. Konuştukça övünme halleri artıyor. O konuşurken, anlatılanları anlamaya çalışıyor küçük çocuk.

“Beşiktaş’ı mı yendik…“

Hayır” diyor baba, “Söyledim ya, Avrupa takımı…”

Heyecanla anlatıyor, “Biz en büyüğüz …” filan diyor…

İşte o anda, tam da ses tonunun yükseldiği anlarda, o sıcakta, dolmuşun tam ortasında. Can alıcı soruyu soruyor çocuk, yaşından beklenmeyecek bir edayla, pat diye soruyor.

“Beni ne zaman maça götürcen baba?”.

Önce duymuyor soruyu baba, belki de duymazdan geliyor, anlatmaya devam ediyor,

“Carlos, Alex, Lugano...”

Ama yine soruyor küçük çocuk.

“Beni ne zaman maça götürcen baba?’

Duruyor baba, beklemiyor bu soruyu.

“Maça gitmek mi? İşte o zor…” diyor.

“Biliyorsun burası Ankara, biz burada yaşıyoruz, İstanbul’da yaşasaydık belki giderdik ama biz Ankaralıyız, o yüzden zor…”’ diyor.

Ve ekliyor,

“Aslında, bende gitmek istiyorum ama…”

Sonra, televizyondan izlediği her cümlesinden belli maçı, oğluna anlatmaya devam ediyor,

“Carlos, Alex, Lugano…”

Öylece bakıyor çocuk, babasının söylediklerini tekrarlıyor. O dolmuşta, o sıcakta baba hararetle anlatıyor…


***

O gün, o sıcakta, o dolmuşta, babasının tuttuğu takımın taraftarı bir çocuk daha saflara, çoğunluğa katılıyor. Bir çocuk daha klonlanıyor. Bir çocuk daha, büyürken kendi şehrinden uzaklaşıyor.

Bir çocuk daha…

Hemen herkesin zengin ve güçlüden yana olduğu, hemen herkesin yedi tepeli bir şehre sevdalı olduğu, hemen herkesin üç takımdan birini tuttuğu;

teflon saflara katılıyor.

Beter düzenin saflarına…


Taraftarı olduğu takımı yalnızca televizyon kanallarında izleyen, stadının yolunu bile bilmeyen, balkona bayrak, arabaya çıkarma asmayı, galibiyette havaya sıkmayı taraftarlık bellemiş, şehir milliyetçiliği gelişmemiş, kendi şehrinin değerlerine sahip çıkmayanların arasına…

Zafer avcılarının saflarına…


***

Çok bilindik bir futbol cümlesidir,

“Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak…” derler, tam Türk’ün futbol anlayışını özetleyen.

Buna benzer bir cümleyi İngiltere’de söyleseler,

“Bir gün herkes Manchester United’lı olacak…’ deseler mesela, malum İngiliz futbolunun en zengin takımı.

Onca Manchester City, Arsenal, Liverpool, Middlesbrough, Bolton, Everton, Leeds United, Tottenham, Chelsea, West Ham United, Nottingham Forest, Newcastle United vs vs taraftarına şaka gibi gelir bu cümle.

Gülerler söyleyene. Çatlayana kadar gülerler…

Zira futbolun beşiğinde şehir milliyetçiliği gelişmiştir ve haliyle rekabet. Taraftar, kendi yöresinin takımını tutar, maçına gider, sezonluk biletini alır ve hal ve gidişi ne olursa olsun takımına destek verir.

Bizde ise…

Çok küçükken, babamın elimden tutup maçlara götürdüğü zamanlardan beri süregelen beter düzen. Yıkmak ne mümkün. Futbol, her daim üç İstanbul takımına dair. Spor sayfalarında, hep aynı teraneler, Pazar akşamları televizyon kanallarında hep aynı takımların bitmez görüntüleri. Canlı yayınlar, üçlü oligarşinin futbol ulemaları, tartışmalar. Beter düzenin çocukları, yurdun her köşesinde yaşar İstanbul’u, gitmeseler de, görmeseler de. Futbol deyince, neredeyse tüm ülke ‘İstanbulludur’ aslında.

Benim yurdumda, küçük çocuklar, stadını şöyle dünya gözüyle bir kez bile görmenin mümkün olmadığı uzak takımlarının masalları ile büyürler…

“Carlos, Alex, Lugano…”

Her sabah uyandıklarında, gazetelerin spor sayfalarında yalnızca üç takımın haberlerini okumaya alışmış, her spor programında üç takımın ninni tadında haberlerini dinleyen beter düzenin çocukları, bir gün mutlaka üç takımdan birini tutacaklardır, zira çocuk ne görürse onunla büyür.

Dibine kadar televole kültürü ile yoğrulmuş, lümpen, popüler bir kültürü özendirme durumu bizim taraftarlığımız. Spor sayfalarında, televizyon kanallarında.

Bunca tele-taraftar arasında, haliyle tavan yapar dekoder satışı…

Bir gün herkes Fenerbahçeli olmasa da güzel yurdumda, bir gün hemen herkes üç İstanbulludan birinin taraftarı olacaktır. Sistem bunu istemektedir zira.

Çocuklar, babaların izlerinden yürür zira.

Asla takımının stadını göremeyecek olsa da…


***

O yüzden, bir şişe su parasından bile ucuzken maç biletleri, Ankara takımları boş tribünlere. O yüzden, Antep’de, Urfa’da, Samsun’da, İzmir’de doğup büyüyen İstanbul taraftarları. O yüzden, yalnızları oynarken Anadolu şehirlerinde statlar, tıka basa dolu kahvehane manzaraları…

O yüzden tele-taraftar kültürü, o yüzden dekoder satışları, o yüzden ”Hangi takımı tutuyorsun?” sorusuna verilecek cevap mutlaka ama mutlaka üç takımdan biri olmalı, soruyu soranı şaşırtmama adına…

O yüzden dolmuşta ki çocuk, o yüzden İstanbul sevdalısı, Ankaralı baba…

O yüzden lig kurulduğundan beri aynı kısır döngü…

O yüzden…



Bugün, o masalı babasından dinleyen küçük çocuk, yarın kendi çocuğuna anlatacaktır.

Şimdi, söyle dönüp bir bakın etrafınıza, kulak verin, başka şehirlerde yaşayıp İstanbul takımlarına tutkun, hayatında takımının stadını görmemişleri, tele-taraftarları göreceksiniz…

O yüzden,

Türk futbolunda;

“Beni ne zaman maça götürcen baba?”

sorusu nafiledir…

Türk futbolunda aslolan İstanbul masalıdır…
Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
22
4.murat
4 Temmuz 200816:25
anadolu da ikamet edip 4 büyükleri tutan taraftar laaı gerçekten acıyorum.çocuklarını hafta sonu maça götüremeyecekler
21
ANGARA LI
24 Haziran 200813:28
ÇOK HARİKA BİR YAZI AYNEN KATILIYORUM AVRUPA BAŞKENTLERİNDEN ŞAMPİYON ÇIKMIŞ ANKARADAN ÇIKMAMIŞ DİYORLAR AVRUPADA HERKES KENDİ OTURDUĞU ŞEHRİN TAKIMINI TUTUYOR.HATTA OTURDUĞU ŞEHİRDE BİRDEN FAZLA TAKIM VARSA SEMTİNE ENYAKIN KULÜBÜ TUTUYOR. BİZDE İSE ANLATILIDIĞI GİBİ ÜZÜLÜYORUZ AMA YAPILACAK BİE ŞEY YOK
20
Ankaragücü sevdalısı
23 Haziran 200801:19
Ziya beyin yazısı gerçekten güzel. Ama sürekli aynı tip yazılar yazıyor. Yanılmıyorsam bu yazı da eski bir yazısı. Olaylara biraz daha geniş bakmak lazım. Bu sitede Ankaragücü'nü daha güncel takip eden yazarlara ihtiyaç var.
19
06_ag_1910
23 Haziran 200800:52
aynen katılıtyorum abi ben de daha gecen sene ye kadar cimbomun gollerinle ayağa kalkardım ne var ne yoksa cm bom du ve 26 yaşşına kadar 1 kere gittim ali samiyene yolunu yortamını da iyi kötü bilirim ama bir kere ankaragüçü maçına gitmem her şeyi değişdirdi seyirci muhteşem takımda iyi oynuyordu o maç ve düşündüm ben 26 yaşına kadar boş hayallerle yaşamışım gerçekleri görmemişim yazık oldu geçen senelere ama derler ya zararın neresinden dönersen kardır diye benimkiside o hesap artık varım yoğum ankaragüçüne tek aşkım tek sevdam ankaragüçü olacak olduda ilk işim bir atkı almak oldu sonra odamı sarı lacivert renklere boyadım gıyafetlerimde, telefonumda, ağsımda hep ankaragüçü..... SENİ SEVİYORUM ANKARAM SENİ SEVİYORUM ANKARAGÜÇÜMMM
18
daha sık yazı
22 Haziran 200821:43
abi sürekli aynı yazılar duruyor lütfen daha sık yazı istiyoruz senden gençlerbirliği ile ilgili 2 tane yazar yazarken neden ankaragücüyle ilgili 1 yazar yazıyor anlamak mümkün deil :(
17
kumanturk
17 Haziran 200802:41
Gerçekten çok güzel bir yazı. Türkiye gerçeklerini iyi analiz etmişsiniz...
16
g�l
16 Haziran 200806:02
helal olsun yazınızdan dolayı hem szi tebrik ediyorum hemde teşekkür ediyorum. İstanbul paranoyasını çok güzel dizelere getirmiş anlatmışsınız teşekkürler. Yazılardaki ustalığınız ve başarılarınızın devamı dileğiyle.
15
örenli
15 Haziran 200811:39
bizim kendi tarftarımız bile para için takımını satabiliyorsa artık düşünün gerisini başarı olmazsa kim gelirki maça sivas sporu örnek almalıyız adamlarda para yok ama tüm şehir tek yürek oldu bizim şerefsizlerde cebini düşünüyor
14
bizankaragüçlüyüz.
14 Haziran 200816:12
helal olsun çok güzel bir yazı istanbulun takımlarını tutanlar azda gelsin bizim takımlarımızı tutsunlar....
13
bizankaragüçlüyüz.
14 Haziran 200816:12
helal olsun çok güzel bir yazı istanbulun takımlarını tutanlar azda gelsin bizim takımlarımızı tutsunlar....
12
Sert Ankaragücü
13 Haziran 200820:09
2010 Şampiyon Ankaragücü..!!
11
SA
12 Haziran 200822:41
HELAL OLSUN ABI BENI DUYGULANDIRDIN ANKARADA YASIYORSAN ANKARAGUCLU OLACASIN O KADAR
10
E.KOÇAK
12 Haziran 200818:46
Ziya Abi Hayırlı Olsun,Seni tekrar aramızda görmek ne güzel.Klas spor teşekkürler. Ankaragücümüz için yılmadan usanmadan çıkar gözetmeden HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK olmak üzere çıktık bu yola,YOLUMUZ DOĞRU SÖZÜMÜZ SÖZ,100.yılda olmasa da birgün bu takımı ŞAMPİYON YAPACAĞIZ,hepbirlikte
9
VİETNAMLI:
12 Haziran 200813:44
ZİYA ABİ, GÜZEL YAZI AMA 1000 TANE CEMAL AYDIN 1 TANE MELİH GÖKÇEK EDEBİLİR Mİ? NE GÜZEL YAZMIŞSIN... İNSANLARIN SİYESİ GÖRÜŞÜ BENİM UMRUMDA DEĞİL AMA EĞER Kİ PARALI İSE ANKARAGÜCÜME İYİ TRANSFERLER YAPABİLECEK GÜCÜ VARSA O ADAM BENİM İÇİN EN BÜYÜK ANKARAGÜÇLÜDÜR..... BİRAZDA DOĞRULARI YAZIN ARTIK....
8
cemal oldukça
12 Haziran 200813:13
ziya abi cemal oldukça adımız duyulmaz duyulsada kötü durumda. sence gökçek bu işi yapamaz mı?
7
ankaragüölü
12 Haziran 200812:59
ziya abi birazda cemal denen faşodan bahset bu şirretden nasıl kurtulur ankaragücümüz
6
gecelerin güçlüsü
12 Haziran 200812:06
ingilizce kursuna gidiyordum.hocamız ingliz ve koyu liverpool taraftarı öyleki manchester torbasını çöp torbası olarak kullanıyor.sohbet esansında ben ankaragüçlüyüm deyince şaşrdı.10 yıldır türkiyedeyim ilkdefa şehrin takımını tutana rastladım dedi.. anlayın artıkkkk
5
cemalci
12 Haziran 200811:55
ziya abi sana teşekkür.bende diyorumki ankara futbolu da gerçekten iğrenç değilmi.ben ANK güçlüyüm ama lanet olsun diyorum.burda açıkca hedef yok bir düzen padişahlık.padişahlık ta değil başarısız padişah ta görevden alınırdı.şu cemal in klüp başkanı olduğu klüp hiç tutulmaya değer mi .hele amaçsız üç kuruşa ist takımlarına alt yapıcılık yapan cavcavın takımı.avrupa takımlarında hepsinde hedef var.ben tuttuğum takımdan olan bitenleri gördükce nefret eder hala geldim.çoçuklarımıda ank g yapmaktan bin pişmanım.yazıklar olsun hedefsizlere
4
uwillneverwalkalone
12 Haziran 200809:38
Ziya abi ağzına sağlık. Bu kanayan yaranın daha fazla gündemde tutulması gerekir aslında. Şehir bilinci ile ülke futbolunun gelişmesi olabildiğince doğru orantılı. Son yıllarda bu değişimi yavaş yavaş hissetmeye başladık, insanlar durumun farkına varmaya başladılar. İnsanlar hangi takımı tutuyorsun diye sorduklarında Ankaragücü cevabı karşısında yaa onu anladım tamamda asıl takımın hangisi. Ya benim bir tane takımım sevdam var oda Ankaragücü, ikincisi yok diyorum şaşırıyorlar. Dilimizin döndüğünce, aklımızın erdiğince insanları kırmadan uyarmaya uyandırmaya çalışıyoruz. Tekrar ağzına sağlık abi, klasspora da teşekkürler seni tekrar bizlerle buluşturduğu için.
3
ergaziligüçlü
12 Haziran 200808:34
ziya abi ağzına sağlık ne güzel özetlemişsin ..... işte türk futbolunun dayatmaları ben mecburmuyum kardeşim istanbul takımını tutmaya hayır bi de sorduklarında ANKARAGÜCÜNÜ tutuyorum dediğimizde sanki karşılarında uzaylı görmüş gibi aptal aptal bakıyorlar tövbe tövbe....
2
tunalı-agah
12 Haziran 200803:09
abi bu tür yazılar basında bulunsa halk bilinçlendirilse yapılan hata farkına varılsa olacak cok sey var ama basın anadolunun arkasında değil... ama sundan herkes birgün istanbullu olmayacak emin ol bundan ben baba-ogul iliskisini bilirim babadan dolayı trabzonluydum arkadaslar sayesinde ankaragüçlüyüm ve mutluyum ben de en azından 15kişi ankaragüçlü yapmısımdır.. buböyle devam ederse cok şey değişir git gide taraftar sayısı artıyo eskiye oranla tribünler boşaldı buda yönetimde ki dengesizliklerden dogan küskünlüklerdir
1
femuta
12 Haziran 200802:39
Öncelikle yazı için teşekkürler Ziya abi çokkk önemli bir konuya değindiğin için aslında bu yazı hani herkes soruyoya birbirine türk futbolu neden gelişmiyo neden avrupa kulüpleri gibi olamıyoruz diye işte tüm o soruların cevabı aslında her yönüyle cevabı tam olmasada etkileride diyebiliriz ben çok sanşlıyım taraftarlık konusunda çünkü benim babam ANKARAGÜÇLÜ ve bende tabiki,iyiki ANKARAGÜÇLÜYÜM yani kendi takımımın maçlarına gidenlerdenim stadı görenlerdenim ne mutlu bana ülkemizde benim en çok kızdığım bu konularda medya ve spor yazarlarıdır.Çünkü medya,yorumcular, yazarlar anadolu kulüplerine giden taraftarları eleştiriyo neden az neden takımlarına fazla destek vermiyolar sorsan hiç biride kendi yaşadı doğduğu yerin takımını tutmaz ama sürekli eleştirirler o taraftarları o şehri eee sen medya, yazar, yorumcu olarak istanbulun sözcülüğünü yaparsan bunlarda olacak şeyler aslında tarafsız yayın için en önemli görev bence federasyona düşüyor bi kanal kursa tüm maçları verse 24 saat yapacak mali gücü var bu özel kanallardan beklemektense belki bir yararı olur en azından adam kendi takımını takip eder maçını izlerde takımını tanır belki daha fazla destek verir bu konu yazmakla bitmek tekrar teşekkürler ziya abi başarılar.