Kadrosundan ümidini kesmiş, belli. Yeşil sahanın dışında kendilerini sakatlayanlar, oyun içindeki yetersizlikler başkanı başka bir yola itmiştir.
Hakemlere yüklenmekle ve tehdit etmekle avantaj sağlamak istiyor. Farklı yenildiği maçlardan sonra sesi çıkmıyordu, tek farkla yenilince güya isyan etti.
Oysa Eskişehirspor bileğinin hakkıyla bir galibiyet almış, attığı iki golde, ne penaltıdan yapılmış, nede ofsayt tartışması yaşanmıştır.
Fenerbahçe Başkanı’nın konu ettiği; korner atılırken rastlanan ikili çekiştirmeler bizim ligimizde en çok tolerans gören hareketlerdir.
Ama bütün takımlara aynı şekilde...
Senin takımın oynamıyor başkan, gerisi teferruat. Yoksa yinede hakemler tarafından yeterince kollanıyorsun ama işin o tarafını süzemiyorsun.
Örneğin Bilica’nın ceza sahası içinde Youla’ya çektiği bel kündesi penaltı değilmidir ?
Senin fiziki yetersizlik görülen oyuncularının, hakemlere saha içinde yaptığı etik olmayan tavırlar karşılığını görüyormu ?
Hadi biz Fenerbahçe karşıtıyız, işte fanatik Fenerbahçeli Ercan Saatçi’nin yazdıkları:
“Şunu bilmek lazımki takım kötü oynuyor. Takımın kötü oyununu halının altına süpürmek yerine, bu kötü gidişin nedenlerini bulup bu problemi ortadan kaldırmak gerekir diye
düşünüyorum. Son haftalarda bu kadar kaybedilen puan, Fenerbahçe taraftarını oldukça üzmüştür. Bunun telafisi, Kulüpler Birliği Başkanlığından istifa değildir.”
Başka söze gerek varmı ?
Maçın gerçeğine gelince; Youla denen şaşkın, altı defa ofsayta düşme acemliği göstermeseydi, Fenerbahçe beşlik olurdu.
Ama başkan başka yerlerde; “bu maç nasıl olsa bitti, Ankaragücü maçını garantiye alalım” telaşında...
Şimdi iş Ankaragücü onbirinde. Aman ha dikkat edin. Hakemlerde etten kemikten. Bu baskıyı kolay kaldırabileceklerini sanmam.
Azami dikkat bu maçta lazım. Yoksa görüldüğü gibi akıllı ve hızlı adamları, gol atmaya odaklanmış Fener defansının arasından kaçır, puanları al götür.
Bu kadar kolay...
