Şehrimiz, başkent olmasının avantajı yanında; bazıları içinde “mecburi ikametgah” olmanın dezavantajını yaşamaktadır.
Ankaralı bu güne kadar birçok müessese takımını şehrin önemli bir parçası olarak kabullenmiş ve desteklemiştir. Şekerspor, Ankara Demirspor, PTT, Toprakspor bunlardan bazılarıdır. Hiçbir şekilde aralarında fark gözetilmemiştir.
Ancak “özelleştirme hamlesi” nin ürünü olarak değişime uğrayan Türk Telekom’un, Ankara sporuna en küçük bir katkısı yoktur. Evet birçok branşta faaliyet gösteren bir kulübü vardır, ama Ankaralıya faydası yoktur.
Sponsorlukların tamamını Ankara dışına yöneltmeleri yetmezmiş gibi Ankaralıdanda trübün desteği talep etmektedirler.
Elbette bu destek karşılık bulmayacaktır. Ankaragüçlü, Gençlerli taraftardan; İstanbul kulüplerinin enerjsini artıran Telekom’u desteklemesi beklenebilirmi ?
Neticede; kendilerininde, “kulübü İstanbula taşıma” konusundaki görüşleri bilindiğine göre, şimdilik sadece adres olarak Ankarayı kullanan bu kulübü Ankaraya ait görmek yanlış olur.
Keşke Kolej iyi bir sponsorla bu rolü üstlense de, basketbolde Ankaraya renk gelse.
Yoksa Ankaralı için; şampiyon olmuş bir Telekom’un, Fenerbahçeden ve diğerlerinden farkı olamaz. Yani bizler için bir değer ifade etmez.
Ankaranın Cumhuriyetle yaşıt spor kulübü Gençlerbirliğini şehirden koparttığı için taraftar sayısını azaltan, sonrada “taraftar bizi niye desteklemiyor ?” şeklinde hayıflanan Sayın Cavcav’da lafda hemşehridir.
Kırk yıllık gerçek taraftar ve dörtbin kongre üyesini silmiş, yönetimi Fenerbahçeli, Galatasaraylı fanatik taraftarlarla doldurmuştur.
İşte son Fenerbahçe maçında hep beraber izledik. Hemde başkan Vekili görevindeki bir yönetici, yediği golden sonra rakip takımla birlikte sevinmiştir.
Canımız kadar sevdiğimiz Gençlerbirliğimizde, araç plakası “GS” olan yönetici ve Gençlerbirliğinde göreve başlamadan bir gün öncesine kadar “Ankara Galatasaray Taraftarlar Derneği” Başkanı olan bir başka yöneticide görev yapmaktadır.
Bu heyeti oluşturan kişide her yerde “Galatasaraylı” olduğu ile övündüğüne göre; rakibin attığı gole sevinen yöneticiyi divan kuruluna sevketmesini beklemekde bir kuru hayaldir.
Taraftar olarak şehrimizin kulüplerine daha fazla sahip çıkmalı ve kendilerini şehre ait görmeyenleri demokratik usullerle elemeliyiz.