Klasspor - - 2010'a buruk veda ve Terim yazısı

Site İçi Arama


2010'A BURUK VEDA VE TERİM

3390 Okunma


2010 Dünya Kupası elemelerine Türkiye veda ederken, önemli bir tartışmayı da yanında getirdi.

Medyada Fatih Terim istifa ettiği yönünde deniyorsa da, perde arkasında anlaşmayı TFF’ nu tek taraflı fesih ettiği, basın toplantısındaki Fatih Terim’in açıklamaları ile ortaya çıkıyor.

Kulüplerde olduğu gibi Milli Takımlarda istifa etmek, ettirilmek spor kamu oyunun yakından bildiği, yaşadığı ve futbolun doğasında olan bir gelişme; isterdik ki Dünya Kupası’na katılalım o heyecanı yaşayalım ama olmadı.

Şimdi esas sorgulanması gereken Milli takımın niçin başarısız olduğudur.

Başarısızlıkta hedef her ne kadar teknik adam ise de TFF’nun yönetiminde bu başarısızlıkta büyük payının olduğu tartışmasız bir gerçektir. İstifa ile sorunlar ortadan kalkmayacak aksine büyüyecektir. TFF’nun bu başarısızlıkta pay oranının nedenlerini ise en iyi bilende şüphesiz ki Fatih Terimdir, içinde en iyi yaşayan odur.

Ülkemiz 2002 Dünya kupasında 3.lüğü elde ederken büyük başarıyı yakalamış, tüm spor otoriteleri Türkiye ye odaklanmıştı. İstikrarı korumak, o çizgiyi muhafaza etmek elbette ki TFF’ nun geliştireceği sistemler, alacağı önlemler bizi daha yukarıya taşıyabilirdi, nedense gerekli önlemler alınamadı, tersine rehavet içine girilerek futbolumuzda çöküş dönemi başladı.

Dünya 3.olan bir takım 2006’da oynanan Dünya Şampiyonasına katılma şansınıda kullanamamış olması bugünlerin habercisi idi,Fatih Terim’inde getirilmesi çözüm olmadı.
Çözüm;Teknik Direktör yanında Türk Futbolunun kaynağı olan Profesyonel Kulüplerde radikal kararların alınması isabetli olacaktır.

Bundan sonraki gelişmeler ise, Milli Takım Direktörlüğüne kamuoyunda tartışılan yabancı mı, yerli hoca mı yönündedir. Ülkemizde sayılı teknik adamlar geçmişte kulüplerimizde görevler yapmışlardır. Zico, Lucescu, Löw, Hiddink, Del Basque ve enson Avrupa şampiyonu İspanyanın hocası Aragones,yabancı hocanın net bir şekilde başarılı olacağını söylemekte zordur.Lucescu ve Zico’nun ayrı tutulması gerekmektedir.

Yerli Teknik Direktör olarak ise Mustafa Denizli, Abdullah Avcı, Ersun Yenal ve Ertuğrul Sağlam gibi isimler ön plana çıkmaktadır.

TFF’ nu tercihini yerliden mi yoksa yabancıdan yana mı kullanacaktır,belki bu karar alınmışta olabilir.

Önemli olan ise bu Teknik Adamın Uluslar arası müsabakalarda ne derece başarılı olup olamayacağıdır, başarı yakalaması ise oyuncu seçimiyle yakından ilgili olacaktır.
Ülkemizde yetenekli oyuncular vardır, oyuncular en önemli eğitimini oynadığı profesyonel kulüplerden aldığına göre o zaman TFF’nu teknik direktörün yanında, Türkiye liginde yer alan Profesyonel kulüplerde de alacağı radikal kararlarda, Yabancı oyuncu transfer kriterlerini,Kulüplerin profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmesi, kulüp bütçelerinin arttırılması, alt yapıya önem verilmesi yönünde tedbirlerini alarak uygulatmalıdır.

Aksi takdirde uluslararası Müsabakalarda seyirci olmaktan öteye gidemeyiz.


 

 

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
1
yiğit
24 Ekim 200916:25
Değerli yazarımızın da yazısında değindiği gibi önmeli olan zirveye çıkmak değil orada kalıcı olmak.Dünya 3.lüğü sonra... Avrupa 3.lüğü sonra??? Umarım fedarasyon bu istikrar kosununda birşeyler yapmayı akıl eder.



Yazarın Diğer Yazıları