Uluslararası Tahkim duruşmasında İbrahim Melih Gökçek ifade verirken… (Gizli celsede)
Kurul Başkanı: Derdini Dupont anlattı. Ama bir de sen söyle bakalım.
İbrahim Melih Gökçek: Bizim takımı düşürdüler. Bunun bi hal çaresini bulalım.
KB: Emrivaki mi yapıyosun?
İMG: Evet, ne münasebet. Biz gene de bulalım. Emrivaki yapmam emrivaki yaptığım anlamına gelmez.
KB: Dalga mı geçiyosun?
İMG: Dalga denizde olur. Asıl sen benimle dalga geçiyosun. Seni Obama’ya şikayet ederim. Hem Anıtkabir’de hem havaalanında çok samimiydik. Görmüşündür.
KB: Onunla hiçbi organik bağımız yok
İMG: Elimde belge var ama.
KB: Ne belgesi?
İMG, boş beyaz A-4 kağıdı uzaktan gösterir…
KB: Bu ne?
İMG: Emin Çölaşan’ın aslında kadın olduğuna dair nüfus kayıt belgesi. Aynı zamanda CAS’ın Obama’yla organik bağını gösteriyo.
KB: Nası yani?
İMG: Ne nası yani? Bu işi Obama’ya götürürüm. Beni sever. Yaşımla ilgili iltifat bile etti.
KB: Ne diyosun?
İMG: Bu işi Obama’ya götürmek istemem. Ama sizin bakış açınıza göre götürürüm.
KB: Ha!?
İMG: Halledelim şu işi.
…
KB: Sen Ankaraspor onursalı değil misin?
İMG: Evet.
KB: Kongreden önce Ankaragücü kaşkoluyla poz vermişin.
İMG: Verdim. Ama bu benim Ankaragücü kaşkoluyla poz verdiğimi göstermez.
KB: Her Ankaragücü golüne seviniyomuşun…
İMG: O sizin bakışınız. Ben gollerden sonra kalkıp alkış tutarım. Yüzümde güller açar. Ağzım kulaklarıma varır. Ama bu benim sevindiğimi göstermez.
KB: Nası üzülüyosun peki?
İMG: Ağlarım. Ama bu benim üzüldüğümü göstermez.
KB: Kırgın mısın?
İMG: Mahmut’a kırgınım. Ama bu benim Mahmut’a kırgın olduğumu göstermez.
KB: Napabiliriz senin için?
İMG: Benim takımın uğradığı maddi zararı siz karşılayın. Mahmut’tan hayır yok. Açığa çıkan topçuları da Avrupa’da istihdam edin.
KB: Napacaz onları? Kurula üye mi yapalım? Avrupa Parlamentosu’na milletvekili mi olsunlar?
İMG: Olabilir. Orası sizin sorununuz.
KB: Nası bizim sorunumuz? Ankaragücü’ne yeşillenip durumu buraya getiren sen değil misin?
İMG: Ankaragücü’ne yeşillenmiş olabilirim. Ama bu benim Ankaragücü’ne yeşillenmiş olduğumu göstermez.
KB: Kongreden sonra Ankaragücü’nü şampiyon yapacağını söyledin mi?
İMG: Söyledim. Ama bu benim söylediğim anlamına gelmez. İşi uzatıyosun.
KB: Senin için yapacak bi şeyimiz yok.
İMG: Olmayabilir. Ama bu yapamayacağınız anlamına gelmez.
KB: Git işine kardeşim!
İMG: İşimi yapıyorum zaten. Şimdi Vaşington’a uçuyorum. Obama’yla görüşmem gereken hususlar var.
KB: Yolun açık olsun.
İMG: Bu benim yolumun açık olacağı anlamına gelmez.
KB: Hadi kardeşim… Dön yurduna. Halk hizmet bekler senden.
İMG: Dünyanın en iyi yönetilen şehridir Ankara.
KB: Oooo… Uğraşamayacam senle.
İMG: Bu uğraşmaycağın anlamına gelmez.
KB: Of of of !!!
İMG: Vaşington’a gidiyorum bak
KB: Hımmmmm…..
İMG: Sen bilirsin