Ankara’da inanılmaz bir şekilde gelişmeler yaşanıyor
,Yüzyıllık kulüp kongre üstüne kongre yapıyor,
Ama sular bir türlü durulmuyor,durulacağa da benzemiyor,
Kongre kararına TFF el atıyor,Ankara spor ve Ankaragücü ilk ihtarlarını alıyorlar.
Bir bakıyorsunuz,Cemal Aydın ertesi gün Melih Gökçek, Ahmet Gökçek demeç üstüne demeç veriyorlar,
İhtarın haksız olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.Sporseverlerin kafaları karmakarışık,çok sevdikleri kulübün şampiyonluğa oynamasını beklerken,küme düşürülme kararı veriliyor.
Ankara’da bu deprem yaşanırken başkentin diğer takımı Gençlerbirliği Kulüp Başkanı, bu kararlarla ilgili tutumunu ise Melih Gökçek’e aylar önce çağrıda bulunup,kulübünü devir edebileceğini vurgulayarak,TFF bir takım gerekçelerle haksız işlem yapıldığını,geçmişten örneklerle anlatmaya çalışıyor.
TFF Türk futbol’undaki bu gelişmelerden, rahatsızlık duyduğunu yeni yeni anlamaya başlamıştır, ama geç kalmıştır. TFF’nu kulüplerin genel kurullarına ertesi gün müdahale edebildiğine göre;
Gençlerbirliği kongresinde 1200 üye son anda kaydedilerek oy kullandırılmıştı. Bu oylar olmasaydı, Cavcav seçimi kaybetmişti, Şu anda Gençlerbirliği'nin değil un fabrikasının başında olacaktı.
Adil olmayan 1200 üye kaydetmede baş rollerde olan, kulüp delegesi daha sonra TFF’na Yöneticisi seçilen Ufuk ÖZERTEN ise ödüllendirilemeyecekti, ikinci kongre öncesi 5000 gençler üyesinin kaydının silinmesi TFF’nu düşündürmüyor mu? Kulübe yanlış uygulamaları uygulatan Ufuk ÖZERTEN’i neden İçinde barındırıyor,
Adaleti ilk önce kendi içinden başlatmalıdır.
TFF'nu, adil olmayan seçim sonucuna adeta göz yummuştur. Kısacası ipin ucu çoktan kaçmıştır. Kulüplerde denetim yapılmadığı sürece, keyfilikler kaçınılmaz olacaktır. Türk futbolu zarar edecek, kaybeden ülkemiz olacaktır.
Bu şartlarda Ankaragücü'ne seçilen yöneticilerinde seçilmesi gayet doğaldır, yetki sahibi olanlar makamı kendi istekleri doğrultusunda kullanmamalıdırlar.
