2008 sezonuydu, çok umutluyduk…İçimiz kıpır kıpırdı…Yıllardır beklediğimiz şampiyonluk kupasını kaldıracağız diyorduk fakat ilk 3’te bize yeter, 2. sene olmadı 3. sene kesin şampiyonuz diyorduk…Rigobert Song , Gökhan Ünal, Egemen Korkmaz, , Selçuk İnan, Giray Kaçar gibi ligin kalbur üstü oyuncuları transfer edilmişti ve geçmişi kupalarla dolu olmasa da oynattığı oyun felsefesiyle bizi şampiyonluğa ulaştıracağına inandığımız Ersun Yanal vardı…
Teknik ekip ve futbolculara karşı oluşan güven duygusunun 10 misli başkanımız Sadri Şener’e duyuluyordu, 18 sene aralıksız yaşadığım Trabzon’da, bilmem ki başka bir başkana bu derece saygı ve sevgi duyuldu…96’tan sonra takıma küskün olanlar, geçmiş yönetimler yüzünden takımdan soğuyanlar, hatta ve hatta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Avrupa’da yaşayan Trabzonspor sevdalıları kombine alıp kulübe destek olmuşlardı…
2008 senesinde Trabzonspor camiasının kenetlenmesini anlattıktan sonra asıl konumuza gelelim…Geçen sene bir Trabzonspor vardı, 90 dakika boyunca koşan, çırpınan, yenilse dahi tribünlerden alkışlanan, bu sene kesin olacak diyenler vardı ve bu Trabzonspor lig lideriydi…Ama çok inandığımız, güvendiğimiz Başkanımız Sadri Şener ne yaptı, Sivas’ta sahipsiz bıraktığı taraftarı gibi, Anadolu efsanesini dirilten, takıma ruh getiren Ersun Yanal’ı da yalnız bıraktı, oysa ben tribünlerin ağzıyla iş yapmam diyen bir başkandı…Ha, bu dirilmede Sadri Şener’in payı yok muydu ? Elbetteki vardı fakat bilinçsiz taraftarın ve geldikleri günden beri Ersun Yanal’la uğraşan yöneticilerin ağzına bakarak, kulübün geleceğine dinamit koymakla başlayan günlerden sonra, her şey güllük gülistanlık gibi gözükse de hiçbir şey öyle değildi…
2009 sezonuna teknik direktör ve yönetim kriziyle başlandı, geçen sezon gol atamayan takıma golcü transfer edileceğine, gidip sol açığa transfer yapıldı hem de 2 tane…O da yetmezmiş gibi, Ersun Yanal döneminden beri gol sıkıntısı çeken takıma ilaç olacağına inandığımız, Trabzonspor sevdası damarlarına kadar işlemiş Fatih Tekke yalancılıkla suçlandı…Sonuç olarak ne oldu ? 130 trilyona varan borcumuz var, Avrupa kupalarından elendik, ligin 4. haftasında ilk 4’e girelim, bize yeter demeye başladık…Durum bu, unutmadan iki gün önce ki Fatih Tekke yalanına ise hiç inanmadık, niye mi ? Trabzon ayağa kalksa Fatih Tekke bu kulüpten içeri giremez diyen bir başkanımızın olduğunu iyi bildiğimizden inanmadık…
Allah sonumuzu hayır etsin diyeceğim fakat hayırlık bir şey de yok be kardeşim…Hayatımızın anlamı olan bordo mavimizi, şanına yakışır şekilde yönetmiyorlar, içimiz kan ağlıyor Sadri Başkan, ne olurdu her şey güzel giderken öz evlatçıların ağzına bakmasaydınız…Bize yapacağınız en büyük iyilik, görevi en kısa zamanda başka birine devretmenizdir, size olan saygısını yitirmek istemeyen insanlar çoğunlukta, yitirmeyin bu saygıyı…
Saygılar…
