Ankaragücünün 100. yılında yapılan güçbirliğinin eleştirilecek yanları olabilir. Bunların üzerinde biz Ankaralı kimliğimizle yeterince duruyoruz. Örneğin ben, Ahmet Gökçek’in 100 yıllık bir kulübü taşıyacak tecrübeye sahip olmadığını yazdım. Hatta Belediyelerin asli görevleri konusundada görüş bildirdim. Ama buraya kadar...
Artık başkan seçildi ve inşallah beklediğimizden daha iyi bir performans göstermesini bekliyoruz. Bu saatten sonra konuşmanın, zaten bu güne kadar hakettiği yere gelememiş
Başkent futboluna hayrı yoktur.
Belediye desteğine gelince; sadece Ankaragücümü bu ayrıcalıktan yararlanıyor ?
İstanbul Belediyesinin, Gaziantep Belediyesinin ve birçok şehrin kendi belediyeleri adıyla kulüpleri yokmu ?
Ayrıca İstanbul Belediyesinin ve merkezi hükümetin, malum üç İstanbul kulübüne verdikleri desteğin sınırı varmı ?
Şimdi İstanbullu tutuştu, Ankaradan kuvvetli bir çıkış istemiyorlar. Bursa yukarılara tırmanırken, birde kankası hareketlenirse, Sivas gibi kolay bükülebilirmi ?
Sabah lig radyodan izliyorum; programı yapan Fenerbahçeli bu oluşumu içine sindiremediğini söylüyor. Ankaradan programa katılan bir Beşiktaşlı ise; “Ankaragücü İstanbul'da kuruldu, Ankara takımı değil, hatta MKE’nin takımı” gibi saçma sapan görüş bildiriyor ve kendisine hak veriliyor.
Akşam NTV Sporda, ‘Ters Köşe’ programındaki ulemalar; “Leo Franco, bu hafta Ankaraspor formasıyla karşısında gördüğü futbolcuları , daha sonraki haftalarda Ankaragücü formasıyla gördüğünde, bu durum kendisine nasıl izah edilecek ?” buyuruyorlar. Gerçi 10 yaşındaki çocuğa bile izah etmeye gerek yok ama bu gözünü karartmışlara var.
Federasyon 1-Eylül akşamına kadar bütün futbolculara kulüp değiştirme izni vermiş. Sadece Ankarasporlular değil, bütün ülke genelinde, bu tarihten önce yüzlerce sporcu formalarını değiştirmiş. Leo Franco’nun takım arkadaşı Yaser bile Galatasarayla antreman yaptığı gün gidip Manisaspor forması giymiş. Galatasaray kalecisi dün yanında gördüğü arkadaşını 13. haftada karşısında görünce şaşıracakmı ?
Bunun neresi size tuhaf geliyor, kendi tuhaflıklarını süzemeyen ulemalar ?
Ya Ankara milletvekili Yılmaz Ateş’e ne demeli ? Şimdiye kadar Ankara futboluna en küçük bir desteğini görmediğimiz (en azından Gençlerbirliğinde yöneticilik yaptığım 8 yıl boyunca ben görmedim) Sayın milletvekili, “kulübün ele geçirildiği”nden şikayetçi.
Yani amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.
Ankaramızdan şampiyon çıkartacak herhangibir desteğe karşı çıkan, gerçek Ankaralı değildir.
CHP’ye oy verdiği halde, Yılmaz Ateş’e yorumlarıyla karşı çıkan birçok Ankaragücü taraftarıda bunu en iyi şekilde açıklıyor.
İstanbulluya gelince; siz kendi defolarınıza çözüm arayın, başkent tek vücut olmuş geliyor.