Cumhuriyetle yaşıt, büyük bir kulüp olan Gençlerbirliği; son 32 yılda ‘tek adam’ yönetimi ile kurumsallıktan iyice uzaklaşmaya başlamışken, ortaya bir şans çıkmıştı.
Türkiyenin en iyi maliyecilerinden birisi olan ve defalarca “en başarılı bilim adamı” ödülüne layık görülen Prof. Dr. Şükrü Kızılot bu kulübe yönetici olmuştu.
Görev bölümü yapılırkende uzman olduğu konunun, yani Mali İşlerin başına getirilmişti. Bu büyük bir şanstı, çünkü en önemli alt yapıyı o kuracaktı.
UEFA kriterleri dendiğinde, önce mali resme bakılıyordu. Ama zor tarafı; bu işin disiplin gerektirdiği ve belgesiz işlemin yapılamayacağı gerçeği idi. Yani başkanda olsa belli prosedürlere uyacaktı !
Yürümedi, yürüyemeyeceği işin başında belliydi. Bizler bunu görüyorduk ama kıdemli başkan her zaman olduğu gibi Kızılot’uda, ‘uygulatan’ değil ‘uygulayan’ konumunda çalıştıracağını zannediyordu. Zira ‘tek adam’ hiçbir işi uzmanına bırakamazdıki...
Futbolcu alır, hocaya sormaz, futbolcu satar görüşüne başvurmazdı. Örnekmi ? En son Antalyaspor’a verilen Jedinak’tan haberi olmadığını bizzat hoca söyledi.
Hadi diyelimki; futboldan çok iyi anlayan bir başkan var ve işlere karışıyor. Gerçi o işdende ne kadar anladığı son üç sezonda bütün açıklığı ile görülüyordu ama yinede su götürür tarafı vardı.
Ama mali departmanada aynı muamele lastiği patlattı. Sorarım size; ömrü hayatınızda mali defterlere ulaşamayan Mali Müdür veya Mali İşler Asbaşkanı duydunuzmu ?
İşte bu duayen maliyecinin istifa gerekçesi budur. Ayrıca bilgisi dahilinde olup, onaylamadığı birçok hususu gazeteci Serhat Ulueren’e açıklamıştır. Oda bunları maddeler halinde Sayın Cavcav’a sormuştur.
İşin garip tarafı; bu sorulara verilecek cevabın tarihi açıklandığı halde, hala o cevap verilmemiştir. Kısa bir müddet önce Klasspor bu soruları tekrar gündeme taşımış olup, cevap alınana kadarda gündemde tutmaya devam edecektir.
Zira bizzat başkan tarafından, muhalefet işaret edilerek, “birilerinin Gençlerbirliğine ait parada gözü olduğu” teması işlenmektedirki; şimdilik o birileri kulüp dışında olduğu için risk oluşturmaları imkansızdır.
Peki ya kulüp içindekiler ?
Dışardaki güçlere karşı çok hassas olan Sayın Başkan’a, bu sorular cevapsız kaldığı sürece, inandırıcı olamayacağını buradan bir kerede ben hatırlatıyorum.
