Yılmaz Özlem (Bundan sonra kendisinden “sürmeli” diye bahsedeceğim) gibi bir metre 23 santim çap çevresinde bulunan arkadaşlarına pas isabet oranı yüzde sıfırın altında yedi yüz seksen iki olan bir topçudaki potansiyeli görüp, ondan bir frikik ustası yaratan Ersun Yanal’ı sırf bu nedenden ötürü peygamber mertebesinde görmeye başlamıştım. Kaldı ki, bu durumu ancak ‘mucize’ mefhumu açıklayabilirdi.
Sürmeli’den o zamana kadar beklenenler belliydi. Hoca, “Orta sahada bol bol koş; tatlı sert oyna (bunu her zaman abartırdı); rakibin top tekniği yüksek adamları gözünü açarsa, senin gözünü oyarım” gibi telkinlerle sahaya sürerdi Sürmeli’yi. Hakkını vermek lazım, bu işleri iyi yapardı. Ayrıca saha içinde inisiyatif kullandığı zamanlar takdirimi kazanırdı. Zaman geçirmeye çalışan karşı taraf oyuncularına yardımı bahane edip, koltuk altından kaldırma girişimini hiçbir zaman tamamlamazdı. Yarı yolda, adam tabanlarının topuk kısmını yere koyup, 45 derece açıya yaklaştığında kendini kıçüstü oturmuş bulurdu. Sürmeli, bariz “Uyanıklık yapma, uyanıklığın hasını yaparım” mesajı verirdi. Neyse…
O Ersun Yanal, bu Sürmeli’yi neredeyse Bonhof Nazmi (Tahsin Nazmi Erdenerin 1977-86 Ankaragücü), Rainer Bonhof, Del Piero, Mihajlovic, Rivelino, Zico, vesair kıvamında frikikçi yapmıştı. Öyle ki, Ercan Taner Ankaragücü maçı anlatırken, karşı kaleye uzaklık kırk iki metreye kadarsa, “Çok tehlikeli bir nokta” ibaresini kullanmaya başlamıştı. Bu kadarı bile insanı gururlandırır, adama mutluluk verir. Varsın, o şut sonunda top üst kale direğinin iki metre 44 santim üstünden ya da yan kale direğinin 7 metre 32 santim sağından auta gitsin.
Yine bu Sürmeli, 2000-01 sezonunun sondan ikinci, 19 Mayıs’taki son maçında Erzurumspor filelerini üç frikik golüyle kevgire çevirmişti de, 5-2 biten maçın farkını yaratan adam olmuştu. Dünyada aynı maçta üç frikik golü bulan kaç usta vardır, bakmak lazım. Ve fakat aynı 90 dakikaya iki duran top golü sığdırmak ayrı meziyettir. Kaptan Ceyhun Eriş’in yeteneğine şapka çıkarırım. Sağolsun, varolsun. Aynı zamanda devamını beklerim.
Not: Ankaragüçlü topçular gol attıktan sonra kulübeye koşsun da, Karaman’ın üstüne yığılmasın. Allah muhafaza, dağ gibi adam yıkılır, Fransa’ya karşı ayıp olur. Kiloları verdikten sonra güçten kuvvetten düşmüş olabilir, bunu hesap etmek lazım. Gelsinler teknik direktör çizgisine, beşlik alsınlar, oyuna dönsünler.
Selametle…
