Ankaragücü'nün 100. yılı hiç de iyi başlamadı.
Eski yönetimden kalan maddi sıkıntıların aşılamaması ve Vassell dışında dişe dokunur transfer yapılamaması ve TSYD Kupası'na alınan kötü sonuçlar lig için kötü sinyaller vermişti.
Ancak açılışta yaşanan olaylar hepsinin tuzu biberi oldu.
Yönetimin tecrübesiz oluşu olayların çıkmasına neden oldu.
Nasrettin Hoca misali "Hırsızın hiç mi suçu yok"
Tabi olayları çıkaranları ve efsane kadrodan Futbol Şube Sorumlusu Hikmet Hancıoğlu'na yumruk atanlar gecenin çirkinlikleri idi.
Belki o yumruğun sahibi Hikmet Hancıoğlu o formayı son milimetresine kadar teri ile ıslatırken, "Ankaragücü" demeyi bilmiyordu.
Her ne olursa olsun Serkan'ın oraya getirilmesi büyük hata idi. Hatta küfür edilirken yönetimin hiç ses çıkarmaması da olayların buralara gelmesine neden oldu.
Olay, TSYD Kupası maçlarında "geliyorum" demişti.
Serkan sahaya getirilmez sorulursa da "Hasta" denir ve geçilirdi.
Olay çıksa da kimse işi buraya getirmeye cesaret edemezdi.
Neyse artık olan oldu.
Ölenle olanın önüne geçilmiyor.
Şimdi yaraların sarılma zamanı...
Çünkü ligin başlamasına artık kısa süre kaldı.
Yönetim yarın sabahtan başlayıp hocanın istediği transferleri yapmalı ve lige 100. yıla yakışır kadro oluşturulmalı.
Olay çıkaran taraftarlara gelince...
Taraftarlık zor günlerde takıma destek vermekle değer kazanır.
Tamam Serkan gidip Ankaraspor'a imza attı. O Serkan'ın yasal hakkı. Yaşanan maddi sıkıntılar bu kararı almasında etken olmuştur.
Ben olsam ya onu kampa götürmez ya da sonuna kadar arkasında dururdum.
Eğer Serkan Ankaraspor ile sözleşmesini bozamadıysa Başkan Cengiz Topel Yıldırım'a yakışan Ankaraspor yöneticilerini arayıp, "100. yılımızda Serkan'ı size hediye ediyoruz" demesiydi.
Böylece bazılarınını hala umut olarak gördüğü Melih Gökçek'i zor durumda bırakırdı.