Transfer yasağı ile boğuşan ancak mevcut kadronun büyük bir bölümünü elinde tutan Ankaragücü, elindeki dar kadroya rağmen gittiği Konyaspor deplasmanından 1 puanla dönmesini bildi.
Açıkçası hazırlık maçlarında oynanan futbol anlayışı hiç tat vermemiş ve bütün camia endişeye kapılmıştı. Özellikle son oynanan Gençlerbirliği karşılaşmasında bir tane bile organize atağın olmaması, gelecek adına ciddi sorunları da beraberinde getirmişti.
Birçok soru ve problemlerle Konyaspor deplasmanına gidildi. Oyun olarak istenilen verilmese de mücadele anlamında kusursuz bir duruş sergilendi. Bu mevcut kadronun iyi bir oyunla sahada hükmetmesini beklemek ise hayalcilik olurdu. Ankaragücü, haddini bilerek oynadı ve doğru bir savunma anlayışı ile beraberliği aldı.
Geçen sene 13 gole katkısı olan Boyd ve Sacko’nun yeri hiçbir şekilde doldurulamadı. Aydın ve İlhan, iyi niyetle performans sergilese de topun ileride kalma süresinde yeteri kadar desteği veremedi. Doğrusu veremezler de, çünkü o oyunun bir parçası olamazlar. Bu sebeple Canteros ve Orgill’in de verimi düşüyor. Bu iki kanada yeni bir oyuncunun gelip monte edilmesi gerektiğini söylemek için futbol bilgini olmaya da gerek yok.
Ankaragücü’nde mücadelenin yanına oyunu da eklemesi için transfer yasağını kaldırması gerekiyor. Yöneticilere sorduğumuzda ise yakın zamanda transfer yasağının kalkacağının cevabını alıyoruz. Transfer yasağı kalkmayacaksa, ‘neden kongre yapıldı ve yeni yönetim kurulu üyeleri belirlendi?’ diye sorarım ama transfer yasağının kalkacağı hakkında kesin ifadeler kullanıldığı için bu eleştirilerimi şimdilik saklı tutuyorum.
Hafta içinde gelecek mutlu haberlerin düşüncesiyle bu konuyu şimdilik es geçiyorum ve tekrar sahanın içine dönüyorum.
Sarı-lacivertli takım, Konyaspor karşısında çok sağlam bir defans kurgusu içerisinde oynadı. Özellikle Pazdan’ın liderliğini üstlendiği savunma bloğu, birkaç hata dışında bir duvar gibi durdu. Kitsiou, Kulusic, Pazdan’lı kurguya, Pinto da eklenince daha farklı bir savunma anlayışından bahsedeceğiz ancak doğru hücum oyuncularının takıma takviyesinden sonra bu konuların önemi olacaktır. Her maç savunma yapılamaz, gol atmadan da maç kazanılamaz.
Konyaspor maçındaki tek soru işaretim, oyuncu değişikliklerin geç yapılması üzerine oldu. Çünkü; 3 oyuncu değişikliğinin de son 10 dakikaya sığdırılması ne kadar doğruydu bilemiyorum. Konyaspor’un şuursuzca geldiği son dakikalarda yorulan Moke’nin yerine giren Faty’nin biraz daha erken oyuna alınması, topun ileride kalma süresini arttırabilirdi. En önemlisi, oyundan düşen Sedat için bir önlem alınabilirdi. Oyuncu değişiklikleri için çok beklenildiği düşüncesindeyim. Mehmet Sak’ın yerine Cebrail’in girmesinden de Pinto’nun hiç hazır olmadığını anlayabiliyoruz. Ayrıca son dakikalarda oyuna giren Sadaev’in forvete geçmesinin ardından Orgill’in sağ kanada gelerek defanstan top çıkarmaya çalışması ise takdiri hak eden görüntülerin başında geliyordu.
Bu arada TFF 2. Lig’den bugünlere gelinmesinde büyük bir payı olan Kaleci Korcan Çelikay, yine kendine düşen görevi sonuna kadar yaptı. Yaptığı kurtarışlarla takımın direncini arttırdı ve arkadaşlarını oyunda tuttu. Transfer yasağının kalkmasının ardından imza atılmasının an meselesi olduğu Sırp kaleci Aleksander Jovanovic’e ise tam anlamıyla “rekabete hazır mısın?” mesajını gönderdi. Bu duruşuyla genç kaleciler Yiğit ve Furkan’a da önemli bir örnek oldu. Tebrikler Korcan.
Gönül ister ki, dolu dolu bir maç analizi yapalım ama sadece mücadeleden bahsedebiliyoruz, ortada bir oyun henüz yok. İyi bir oyun için ise kaliteli isimler gerekiyor. ‘İyi futbol, iyi oyuncularla oynanır’ kuralının, tekrar gündeme geldiği bir dönemdeyiz. Ankaragücü, haddini bilerek oynamamalıdır; Ankaragücü, haddini bildiren tarafta olmalıdır. Bunun için ortada güçlü bir yönetim olduğunu gösterilmeli ve bunu hissetmeliyiz. Birlikte güçlü olmak istiyorsak transfer yasağının birkaç gün içerisinde kalkması gerekiyor.
Lig başladı ancak Ankaragücü’nde teknik direktör sorunu çözülemedi. Yaklaşık 2 aydır takımı çalıştırma yetkisini alan Aykan Atik ve ekibi, Konyaspor karşısında takımını kulübeden yönetemedi. Aykan Atik’in bildiğim kadarıyla pro-lisans belgesi de vardı. Teknik direktör sıfatıyla takımı yönetmesinde sakınca yoktu. Daha önce Süper Lig’de çalışmadı denebilir ama madem Ankaragücü’nü yönetecek güce sahip değil, neden yaz kampının bütün sorumluluğu Aykan hoca ve ekibine verildi? Aykan hoca ve ekibinin, Konya maçına çıkmaması en kibar tabiriyle bir talihsizliktir. Bu işten bir şey anlayamadım. Aykan Atik, görevine devam etsin ya da etmesin, bu alınan karardan rahatsızım.
Aykan Atik, yedek kulübesinden takımını yönetemeyince sportif direktör Adnan Erkan, göreve soyundu ve gereğini yaptı. TFF kuralları gereği bir takım, iki maç üst üste teknik direktörsüz çıkabiliyor. Üçüncü maça da teknik direktör olmadan çıkılırsa ağır ceza veriliyor. Bu sebeple Ankaragücü, en kötü ihtimalle ligin üçüncü haftasında yeni hocasıyla çıkmış olacak. Kayserispor maçı öncesinde de yeni teknik direktör isimlerini duyabiliriz. Ankaragücü’nün yeni hocası hakkında İstanbul kökeni bulunan iki isim üzerinde durulduğunu söyleyebiliriz artık.
Ankaragücü’nün sorunu fazla ve aynı zamanda sıkıntıların çözülmesi için gereken süre çok kısıtlı. Başkan Mehmet Yiğiner ve yönetiminin, Kayseri maçı öncesinde ne gerekiyorsa yapması gerekiyor. Her geçen süre Ankaragücü’nün aleyhine işliyor.
