Ankaragücü’nde uzun süredir yılan hikâyesine dönen olağanüstü kongre, 30 Temmuz tarihi itibariyle yapıldı ve Mehmet Yiğiner tekrar başkan seçildi. İş adamı Murat Ağcabağ ise adil şartlar oluşmadığını ve listesinin delege yapılmadığını söyleyerek kongreye girmedi.
Uzun süredir başkan adaylarının olması gerektiğini söylüyordum, bunun da Ankaragücü’ne faydalı olacağını öngörüyordum ve öyle de oldu. Hatta 3-4 daha aday çıkmalı diye de ekliyordum. Bana, Mehmet Yiğiner mi yoksa Murat Ağcabağ başkan olmalı diye sorduklarında, vaatler ve projeler yarışmalı diyerek kazananın Ankaragücü olması gerektiğini defalarca vurguladım.
İş adamı Murat Ağcabağ’ın başkan adaylığını ve projelerini açıkladığı toplantıya gittiğimde uzun süredir bu denli faydalı bir toplantıda bulunmadığımı aktarmıştım. Mehmet Yiğiner’in de böyle bir toplantı yaparak başkan adaylığını açıklaması gerektiğini söylemiştim. Başkan Yiğiner, böyle bir toplantı yapmayı tercih etmedi ve bu projelerin bu dönemde yapılamayacağı üzerinde yorumlar yapıldı.
Adayların çıkması Ankaragücü’ne yaradı!
Başkan Yiğiner, Murat Ağcabağ’ın yapılamaz denilen projelerinden birkaçını kısa sürede hayata geçirdi. O toplantının ardından Ankaragücü’nde sportif direktörlük dönemi başladı, Ankaragücü TV projesi internet üzerinden maçlar özelinde yayın hayatına başladı, sponsorlarla anlaşmalar yapıldı, yepyeni bir Ankaragücü Store şehrin ortasında açıldı. Hatta Murat Ağcabağ’ın “Daha güçlü Ankaragücü” sloganına karşın, Başkan Yiğiner ise “Birlikte güçlüyüz” sloganını üretti.
Rakip adayların çıkması aynı zamanda Mehmet Yiğiner’in “Başka bir başkan adayı yok, biz devam ediyoruz” psikolojisinden çıkmasını sağladı. Başkan Yiğiner, “Genel kurulun başı ve sonu belli” dese de rakip adayların çıkmasından çok hoşlandığını söyleyemeyiz. Kısaca Murat Ağcabağ’ın rakip bir aday olarak çıkması, Yiğiner’in yıllardır hayata geçirmediği projeleri üst üste yapmasına bir nev-i destek verdi. Aslında kazanan yine Ankaragücü oldu. Umarım ileriki dönemde daha çok aday çıkar ve Ankaragücü’nün daha ileri gitmesi sağlanır.
Ankaragücü’nün taraftarlarını müşteri olarak görmesi kabul edilemez!
Başkan Mehmet Yiğiner’in bu süreçte aldığı en hatalı karar ise kombine fiyatlarının en az 750 lira, maç bilet fiyatlarının ise en az 50 lira olarak açıklamasıydı. Yiğiner, bu kararı alırken İstanbul takımlarını örnek verdi ve onlar gibi gelir elde etmek gerektiğini söyledi. Olağanüstü yanlış bir politikanın üretildiğini açık açık söyleyim şimdiden. En başta Ankaragücü’nün İstanbul takımlarıyla karşılaştırmak en büyük yanılgıdır. İstanbul takımları ile yarışmak için illa onlar gibi olmak gerekmez. İstanbul takımları, taraftarlarını müşteri gibi görebilir ama Ankaragücü’nün taraftarlarını müşteri olarak görmesi kabul edilemez.
Ankaragücü Store’den gelir elde edilebilir ama Eryaman Stadyumu’na gelecek taraftarları bir gelir kaynağı olarak görmek yanlıştır. Başkan Yiğiner de çok iyi bilecektir ki, Ankaragücü camiasının tabanında fakirliğe karşı dimdik duruş ve çok zor şartlarda yaşam mücadelesi verirken o şanlı armaya duyulan hiçbir zaman dinmeyecek bir sevda vardır. Başkan Yiğiner, bu kararıyla sadece Ankara’nın sadece belli bir kesimine hitap eder ve Ankaragücü’nü halkın takımı olmaktan uzaklaştırır.
“Pire için yorgan yakma Başkan”
Başkan Mehmet Yiğiner’in uzun yıllardır kullandığı bir söz var. O da, “Halka rağmen siyaset yapılamaz” diyedir. Şimdi bu sözünü, Başkan Yiğiner’e hatırlatarak bu fiyatları camianın istediği seviyeye çekmesi gerektiğini söylüyorum. Başkan Mehmet Yiğiner, unutmamalıdır ki; fakirliğe karşı dimdik ve yılmadan ayakta kalan taraftarlar, onu bağırına basmış ve Ankaragücü’nün başarılı olmasını sağlamıştır. Sayın Başkan Mehmet Yiğiner’e son sözüm ise şu, “Pire için yorgan yakma Başkan”
Transfer yasağının kalkmama ihtimalini değerlendirmiyorum
Gelelim takımın son haline… Altınordu ve Hatayspor ile yapılan hazırlık karşılaşmasını izledim, 7 Ağustos’ta Keçiörengücü ve 9 Ağustos’ta Gençlerbirliği ile yapılacak olan müsabakaları da izleyeceğiz. İki hazırlık maçında gördüğüm üzere, bu takım şu an Süper Lig ayarında değil. Transfer yasağının çarçabuk şekilde kalkması lazımdır. Transfer yasağının kalkmama ihtimalini değerlendirmiyorum. Çünkü; rakip aday Murat Ağcabağ’ın, “Göreve gelirsem transfer yasağı gibi sorunumuz olmaz” dediği yerde Başkan Mehmet Yiğiner’in “Transfer yasağını kaldıramıyoruz” diyebileceğini düşünmüyorum.
Ankaragücü’nün acilen sağ ve sol kanata en az 2 oyuncu transfer etmesi gerekiyor. Sacko ve Boyd’un yeri çok boş duruyor. O bölge için bu takımın yükünü kaldıracak ve ağırlığını koyacak isimlere ihtiyaç var. Ön libero mevkiine ihtiyaç var ama Faty’in geri dönmesi ile o boşluğun dolacağına inanıyorum. Moke-Faty ikilisi, orta saha için çok iyi olur.
Sağlam defans bloğu
Geçen seneden beri neredeyse her yazımda defans 4’lüsünün bozulmaması gerektiğini söylemiştim. Kitsiou, Kulusic, Pazdan tamam, Pinto’nun da geri gelmesiyle orada bir sorun kalmayacaktır diye düşünüyorum. Sağlam defans bloğu kurmak zordur, ileriyi sağlam yaparsın ama geri bölge sarpa sararsa o takımdan istenilen verim alınamaz. Öncelikle sağlam defansın oluşması önemliydi.
En ilerisi için ise Orgill’in ikamesini yapabilecek ve oyunun ilerleyen dakikalarında skoru değiştirebilecek bir isme ihtiyaç var. O isim kesinlikle Sadaev değil. Bu standardın oyuncusu kesinlikle değil, maalesef. Bu ligi bilen yerli bir isim ile o açık kapanabilir.
Artık yeni sezonun başlamasına çok kısıtlı bir zaman kaldı. Bu transferlerin sezonun ilk haftasına yetişmesi gerekiyor. Sezon başında kaybedilen puanların ardından yapılacak transferlerin bu takıma hayrı olmaz. Geçen sezonun 20. haftasında yapılan transferlerin tutması, bunun her zaman olacağı anlamına gelmez. Ankaragücü’nün bu bilinçle hareket etmesi şarttır, benden demesi…