Çok az uykuyla tam tamına 50 saatlik yolculuğun ardından önce İstanbul’a daha sonra da Karabük’e gidip maçları takip ettim ve dün gece vakitlerinde evime sağ salim bir şekilde döndüm.
Performans ve gövde gösterisi
Ankaragücü maçının üzerinden belli bir süre geçse de o karşılaşmada yaşadığım heyecanı, kaleme dökmek istedim.
Skordan bağımsız olarak söylenecek çok söz ve yazılacak çok cümle vardı.
O yüzden gözlerimle şahitlik ettiğim Ankaragücü’nün oyuncularının sahada gösterdiği performansı ve taraftarlarının gövde gösterisini yazamasaydım kendimi çok mutsuz hissederdim.
Ankaragücü, Süper Lig’de tam 7 sezon sonra Beşiktaş deplasmanına gitti. İki takım arasında yıllardan beri süren rekabeti anlatmama gerek yok, oyuncular ve taraftarlar da bu maçın önemini çok iyi biliyordu.
Teknik direktör Mustafa Kaplan ise 17 sene sonra İstanbul’dan çıkacak galibiyetin, Ankaragücü’nün tarihinde ciddi bir yerde olacağının bilincindeydi. Hafta içi bu konu özelinde çalışmalarını yaptırdı ve oyuncuları buna hazırladı.
Skor, oyunu yansıtmadı
Mustafa Kaplan’ın öğrencileri, Beşiktaş karşısında oyun olarak istediğini yansıttı ama skor olarak istediğini alamadı.
4-1’lik skorun maçta oynanan futbolu yansıtmadığını gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.
Sezon ilk yarısında 4-1 kaybedilen maçta ise Ankaragücü, çok kötü oynamıştı ve yenilgiyi hak etmişti ama bu sefer İstanbul’da oynanan maçta ise bu durum söz konusu bile değildi.
Skorun değil, oyunun üzerinde duralım
Skor yorumculuğu yapmak, dünyanın en kolay işidir. Önemli olan, futbolu yorumlamaktır. Bu sebeple Ankaragücü’nün oyunu üzerinde duracağım.
Mustafa Kaplan’ın öğrencileri, özellikle maçın ilk yarısında modern futbolun gerektirdiklerini sahada gösterdi.
Oyuncuların bireysel hataları dışında oyun anlayışına en ufak eleştiri getiremem.
Saha içerisinde foto muhabirliği görevi yaptığım için tribünlerin nasıl bir gerginlikle maçı izlediğine şahitlik ettim.
Olmayınca olmuyor
Ankaragücü, maçın ilk yarısında her seferinde alanları daralttı ve rakibini hataya zorladı.
Bir ara Beşiktaş’ı öyle bir bunalttı ki, bütün dönen topları aldı ve atak üstüne atak geliştirdi.
Haftalardır eleştirilen kaleci Karius’un iyi gününe denk gelindi sadece.
Her topu çıkardı ve Ankaragücü’nün ataklarını tek başına savuşturdu. Bu pozisyonlardan birisi gol olsaydı maçın çehresi çok farklı olacaktı.
Orgill, geçen hafta Diagne’ye, bu sefer de Mirin’e takıldı!
Burada Sacko ve Boyd’un oyunu, başarı gösterse de Orgill’in bildiğimiz performansı sahada yoktu. Geçen hafta Konyaspor’un stoperi Diagne karşısında varlık gösteremeyen Orgill, bu sefer de Mirin karşısında kayboldu. Canteros çok yetenekli bir oyuncu ama oyunun içinde sürekliliği yoktu. Orta sahada Sedat çok iyiydi, Moke bu başarılı oyunun önemli bir parçasıydı.
Bu oyuncu grubu, bu seviyede ilk kez oynadı
Ankaragücü, Mustafa Kaplan yönetiminde 16 puan topladı ama en iyi oyununu Beşiktaş karşısında gösterdi dersem abartmış olmam. Bu oyuncu grubu, ilk defa bu seviyede oynadı. Beşiktaş gibi takımlara karşı bu tempolu oyunda, özellikle defansın kusursuz olması gerekirdi. En ufak hatada ise bu tip takımlar cezalar keserdi ve maalesef öyle oldu. Defansta Kitsiou, Pazdan ve Pinto iyi oynadı ama Kulusic’in maç içerisinde yaşadığı konsantrasyon kayıpları nedeniyle oyunun kalitesine yakışmayan goller yenildi. Altay’ın da çok iyi bir gününde olduğunu söyleyemeyiz tabi.
Ankaragücü yönetimi, bu mesajı alacak mı?
Tabiki galibiyetler ve mağlubiyetler takım halinde alınır. Bir mağlubiyeti bir oyuncunun üzerine yıkmak doğru değil. Bu karşılaşma, önemli bir seviyeydi. İlk yarıda gösterilen oyun ile bu takımın belirli bir seviyenin üzerinde oynayabileceğini gördük. Aynı zamanda bu oyuncu grubu, gelecek sene içinde bu oyunu ile Ankaragücü yönetimine önemli bir mesaj verdi. Bu takım, gelecek sezon öncesi muhafaza edilirse başarılı olacağını apaçık bir biçimde sinyalini verdi. Ankaragücü yönetimi, bu mesajı ne kadar aldığını ilerleyen haftalarda göreceğiz.
Taraftarların gövde gösterisi
Şimdi de Ankaragücü taraftarlarının özverisine ve gövde gösterisine gelelim. Vodafone Park’ta kendine ayrılan yeri dolduran taraftarlar, maç boyunca takımlarına destekte bulundu ve tribün şovları ile izleyenleri mest etti. Bir ara Beşiktaş tribünlerinin susarak Ankaragücü taraftarlarını izlediğini gördüm. Ankaragücü taraftarları, skordan bağımsız olarak sarı-lacivertli oyuncuların futbolunu oldukça beğendi. Maç sonunda, oyuncuları yanlarına çağırarak sahada gösterilmiş olduğu “Gururlu ve Güçlü” oyundan dolayı onları tebrik etti.
Kitsiou ve Pinto cezalı duruma düştü
Ankaragücü, Beşiktaş maçında gördüğü kartlardan dolayı iki oyuncusundan mahrum oldu. Kitsiou ve Pinto, gördükleri kart nedeniyle cezalı duruma düştü. Kulusic’in ise burnu kırıldığı için tedavi süreci sonunda maske ile belli bir süre futbol oynaması söz konusu olacak. Bu hafta sonu Eryaman Stadyumu’nda oynanacak Ç. Rizespor maçında Mustafa Kaplan’ın bu sebeplerden dolayı eli biraz zayıfladı.
Sağ bek, sol bek ve ön libero çıkmazı!
Kitsiou ve Pinto’nun sezonun ikinci yarısında alınan 16 puanda ciddi katkısı vardı. Bu isimlerin yokluğunda defans ve orta saha bloğu ciddi yara alacak. Beşiktaş maçında orta sahada oynayan Moke’nin Kasımpaşa ve Akhisarspor maçında sol bek oynadığını hatırlıyoruz. Rizespor karşısında da o bölgeye geçme ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum.
Moke’nin sol beke geçmesiyle onun görevinin Moulin’e verilme ihtimalinin ihtimal dahilinde olduğu görülüyor. Böyle olunca ikinci yarı öncesi transfer dilen ancak hiç forma şansı bulamayan Cebrail’in sağ bekte oynama şansı belirdi.
Mustafa Kaplan’ın Rizespor karşısında alacağı kararlar ve sahada görev vereceği ilk 11 çok önemli hale geldi. Mustafa Kaplan’ın Rizespor’a alacağı önlemler öncesi hafta içinde yoğun bir çalışma uygulayacağını tahmin etmek ise güç değil artık.
Ankara’nın futbol bayramı yaklaşıyor
Ankaragücü’nün maçını izledikten sonra Gençlerbirliği’nin maçı için Karabük’e gittim. Gençlerbirliği, zayıf rakibini tahmin edildiği üzere çok rahat geçti. Gençlerbirliği, kalan 3 haftada sadece 1 puan alırsa Süper Lig’e çıkmasını resmileştirecek. Süper Lig’e çıktı dediğimiz Gençlerbirliği’nin artık tek hedefi, ligi kaçıncı bitireceği üzerinedir. Şampiyonluk tadının tam anlamıyla çıkarmak için ligin 1. sırada bitirmenin anlamı daha farklı olacaktır. Gençlerbirliği’nin yeniden Süper Lig’e çıkmasıyla 7 senedir oynanmayan “Gerçek Başkent Derbisi” gerçekleşecek. Ankara’nın futboldaki bayramının gerçekleşeceği bu maçlar, gelecek aylarda Başkentimize büyük tat ve zevk katacak.