Sayın Başkan’ın kendi yerine geçecek bir aday belirlemede çektiği zorluğu görerek, bende Gençlerbirliği’ni daha ileri götürecek başkan adayındaki özellikleri tesbit ettim.
Elbette daha iyi bir yönetim için; duayen başkanda eksik olan özelliklerden hareket ettim.
İşte bana göre kriterler:
1- Galatasaraylı olmakla övünen başkan yerine, Gençlerli olmakla övünen başkan,
2- “Futbolcudan en iyi ben anlarım” dediği halde; 32 yılda tek gol kralı çıkartamamış başkan yerine, ekip çalışması ile daha üretici kadro oluşturabilen bir başkan,
3- Yanlışta israrla ve inatla, ‘tek sezonda 5 hoca değiştirme rekoru’nu, taraftara bir daha yaşatmayacak bir başkan,
4- Süper lig tarihinde ilk defa ve ‘3 yıl arka arkaya, tam 18 maçta, üç İstanbul takımına karşı sıfır çekme rekoru’nu unutturacak ve taraftarın başını yere eğdirmeyecek bir başkan,
5- Otuziki yıl önce 12 branşta faaliyet gösteren spor kulübünü, sadece futbol kulübüne dönüştüren başkan yerine, eski günlere hasreti dindirecek başkan,
6- Kümede kalmayı şansa bırakıp, iki defa ve son dakikalarda, başka sahalardaki kulüplerin attığı gollerle takımı ligde tutunan başkan yerine, üst sıraları hedefleyen başkan,
7- En değerli futbolcusunu 2 milyon avro verene değilde, Belediye kulübüne bedelsiz veren başkan yerine, kulübün her kuruşuna sahip çıkacak başkan,
8- Kulübü zarara uğrattığını söylediği menajerine, aynı zamandada sahip çıkan başkan yerine, daha tutarlı prensiplere sahip olan bir başkan,
9- Kulüp ‘Mali Asbaşkan’ının “mali defterleri göremedim” gerekçesi ile istifasına neden olmayacak bir başkan,
10- Televizyon kanallarından yöneltilen çok hassas sorulara cevap vermek üzere tarih açıkladığı halde, sessiz kalmayı tercih eden başkan yerine, şeffaf olmayı becerebilen bir başkan,
11- Kulüp parasını bankadaki düşük faize tutsak etmek yerine, yatırım yapabilecek bir başkan,
12- Küme düşmekten şans eseri kurtulan takımının en iyi 4 oyuncusunu gönderip (Troisi, Mehmet Nas, Hakan Aslantaş, Engin Baytar) eksik yerleride küme düşmeyi haftalar önce garantileyen lig sonuncusu diğer takımından devşiren başkan yerine, elindekinin kıymetini bilen ve onlardan daha iyisini transfer edebilen başkan,
13- Yirmibeş yıl bu kulübe hizmet etmiş yöneticilerin (Atilla Aytek, Zeki Ünaldı, Yaşar Durak) desteğini almak yerine, sadece kendisine muhalefet etikleri gerekçesi ile kulüpten ihraç ettiren başkan yerine, daha kucaklayıcı ve demokrat bir başkan,
14- “Yerime geçmek üzere; kulübe fayda sağlayacak ve kulübün menfaatlerini kendi menfaatlerinin üzerinde tutacak birisini bulamadım” diyerek, bu günkü ve geçmişteki bütün yöneticilerini karalamayacak bir başkan,
15- Türk futbol tarihinindeki; bir zamanlar ‘kolej takımı’ imajlı Gençlerbirliğini, eski görünümüne ve saygınlığına tekrar kavuşturacak bir başkan.
İşte bu şartlara uyan bir başkan yeterli olabilir. Hele son iki sezonda yaşananlar, taraftar beklentisinde dip yapmışken...
