Klasspor - Ahmet Sülak - Ankaragücü ruhunun temsilcisi: Altay Bayındır yazısı

Site İçi Arama


ANKARAGÜCÜ RUHUNUN TEMSİLCİSİ: ALTAY BAYINDIR

7126 Okunma


İkinci yarının başında oynanan Galatasaray maçındaki tablo gerçekten ürkütücüydü. O korkunç durum devam etseydi üzülerek söylüyorum ki; umutsuz vaka olarak yolumuza devam ediyorduk. Gerçekten o maçından ardından çok hızlı şekilde toparlanan bir Ankaragücü var. Her şerde bir hayır vardır derler ya, bu söz Ankaragücü için söylenmiş gibi adeta.

Şimdi ise önce Kasımpaşa galibiyeti daha sonra Akhisar deplasmanından alınan 1 puan gerçekten kayda değer başarı öncesi önemli bir göstergedir. 9 maçta 1 puan alabilen bir takım, son iki maçında gol yemiyor ve 4 puan çıkarıyorsa bunu güzel bir gelişme olarak değerlendirebiliriz. Tabi buradaki başarının kıstası kümede kalmak ile olacaktır, bunu da başaracak gücü bu takımda görüyorum.

Sağlam defans, olgun orta saha ve hızlı hücum prensibi

Kasımpaşa maçına yeni bir takım ve yeni bir anlayış ile çıkan Ankaragücü, Akhisar karşısında da benzer bir oyun anlayışı ile yer aldı. Sağlam bir defans bloğunun önünde kurulan oyun anlayışı ile olgun bir orta saha ve hızlı hücum oyuncularıyla sonuca gitme anlayışı, Ankaragücü’nde sezon sonuna kadar göreceğimiz sistemin ve dizilişin özeti gibiydi.

Boyd ve Sacko, Canteros’a ayak uydurmalı

Burada kilit rol oynayan ise orta saha oyuncuların doğru pas yapması oluşacak pozisyonlardı. İlk yarıda bu rol, beklenildiği gibi Arjantinli oyuncu Canteros’a verilmişti. Aslında Canteros, bu görevi sonuna kadar yerine getirdi. Gösterişli bir futbolu olmadığı için pek anlaşılmamış olabilir ama ayağında topu fazla tutmadan verdiği pas servisleri ile Boyd ve Sacko’u birçok kez doğru yerde topla buluşturdu. Zaman zaman Boyd ve Sacko, Canteros’un oyun aklına ayak uyduramadı. Bu da yeni bir takım olmanın dezavantajı tabiki ama antrenmanlarla atlatılabilir bir sorun olduğu için fazla sıkıntı etmiyorum. Canteros’un şu an yüzde 30’u ile oynadığını da eklemem lazım. Maç ve antrenman eksikliği nedeniyle biraz zamana ihtiyaç var ama böyle oyuncular için en iyi antrenman, maçtır. Oynadıkça açılıp takımına daha çok faydalı olacaktır.

Defans bloğu

Defans bloğunun en önemli iki halkası olan Kulusic ve Pazdan, gün geçtikçe üzerine koyuyor ve hatasız oynamaya devam ediyor. Bu ikilinin Kitsiou ile beraber ortaya koyduğu performans, takımı da geliştiriyor. Kalan 12 haftalık dönemde bu bölgenin başarısı, takımın oyununun nerede olduğunu belirleyecek.

Suçu, Djedje’de bulurum!

Geçen haftaki yazımda, Djedje’nin iyi oynayıp oynamamasında teknik heyetin büyük rolü olacağını söylemiştim. Çünkü; Djedje isteyince iyi oynayan, istemeyince de böyle abuk sabuk bir kırmızı kartla takımını uzatmalarla birlikte 46 dakika yalnız bırakabilen bir oyuncu. Djedje’nin ilk gördüğü sarı kart tartışmalı olsa ikinci gördüğü karttaki suçu Djedje de bulurum. Ortada pozisyon bile yokken rakip oyuncu ne kadar da kötü niyetli olursa olsun bu şekilde bir müdahale yapmaya Djedje’nin hakkı yok. Üstelik BB Erzurumspor maçında da olmamayı göze alarak bu kritik süreçte takım arkadaşlarını yalnız bırakmamalıydı. Burada teknik heyette bulduğum suç ise devre arasında yapılan toplantıda oyuncunun yeteri kadar uyarılmamış olmasıydı.

Moke ve Altay’ın oyunu

Akhisar maçında alınan 1 puanda en önemli oyuncular ise Wilfried Moke ve Kaleci Altay Bayındır’dır. Maça sol bek olarak başlayan Moke, maçın ilk yarısında orada da oldukça iyi oynadı. Maçın ikinci yarısında Djedje’nin kırmızı kart görmesi ile Mehmet Sak oyuna girdi ve orta sahadaki yerine geçen Moke, orada da başarılı bir oyun sergileyerek kritik müdahalelere imza attı ve takımını maç boyunca dinç tuttu.

Ankaragücü ruhunun sahadaki temsilcisi: Altay Bayındır

Ankaragücü’nün güçlü eldiveni Altay Bayındır, kaledeki başarılı duruşu ile rakip takımların forvet oyuncularına korku salıyor desem abartmış olmam herhalde. Altay, Ankaragücü’nün altyapıdan çıkardığı bir değeri ve son günlerde unutulan Ankaragücü ruhunun sahadaki en önemli temsilcisidir. Umarım uzun yıllar Ankaragücü’nün kalesini korur!

Mustafa Kaplan’ın hamle gücü problemi

Teknik Direktör Mustafa Kaplan, her hafta hamle gücü konusunda sıkıntı yaşıyor. Bu hafta Pinto, sakatlığı ve Moulin de cezası nedeniyle oynamazken, Erzurum karşısında da Djedje ve Mehmet Sak cezası nedeniyle sahada olamayacak.  Kaplan’ın Djedje’nin yokluğunda yine Kaptan Sedat Ağçay’a şans vereceğini düşünüyorum. Moulin’i ise önemli bir hamle gücü olarak yanında tutabilir. Çünkü; sahada olan oyuncuların dışından kulübede oturan oyuncuların gücü de gelecek galibiyetlerde etkili oluyor. Erzurum maçı da bunlardan biri olacak ve en ufak hatanın affının olmayacağı bir karşılaşma bizi bekleyecek.

“3 ay dişimizi sıkacağız!”

Son sözüm de Ankaragücü yönetimine olacak. Sezonun ilk yarısındaki inişli çıkışlı bir takımı gördük, o dönemde yaşanan bu karmaşık tablonun sebebinin de maddi sorunlar olduğunu bilmeyen yok. Bu süreçte işler iyi bir şekilde rayına oturmuşken yine olumsuz bir tabloya doğru ilerlemek istemiyorsak oyuncuların primleri ve alacakları oluşturulacak kaynak ile ödenmeli. Şurada dişimizi sıkacağımız 3 ay var, sezon sonunda ligde kalmayı başarırsak ortada büyük bir maddi problem kalmayacak.   

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
3
Kenan Ermumcu
19 Şubat 201918:31
Ahmet Bey, yaziniz her zamanki gibi çok güzel ve aydınlatıcı,ellerinize sağlık..Ben de arkadaslar gibi Djedje'nin takımı alenen sabote ettiğini(sadece kırmızı kartı degil,yanlış pas ve takımın atağını kesme)düşünüyorum, keşke devre arasında satsaymisiz noktasına geldi iş. Sadaev,Canteros ve Scarione'nin performanslarını yükseltmesini bekleyip takımdan kimsenin sakatlanmamasi için dua edeceğiz..Selamlar
2
Mercan
18 Şubat 201909:14
Djedje'den şüpheleniyorum, ilk yarıdaki gibi değil, darbecilerle fotoğraf çektirdiğini hatırlıyoruz, sanki umursamıyor, burnunun sürtülmesi lazım, böyle oynayacaksa oynamasın daha iyi. Demek ki oyunculara peşin para vermek de iyi değil, elden kaçmasın diye paraları verilenler de (El Kebir) şimarabiliyor. Bunların akıl hocaları tabii ki yönetimi devirmek isteyenlerin içindeki menejerler. Bunları da kapıdan sokmayacaksın. Darbecilerden en ufak bir iz kalmayacak şekilde geçmişte sempatisi olanlar dahil temizlenmelidir. Yoksa bunlar her zor zamanda hortlar. Her şey ahlak üzere olmalıdır. Sözü söz özü öz oyuncularla devam edilmelidir. Tabi yönetim de bunlara karşı sözünün eri olmalıdır. Ankarada yeteri kadar antrenör, teknik adam vardır. Bunlar Türkiyenin her yerinde iş yapmış tecrübelidirler, Kaplan da bunlardan biridir. Hem kendisi hem Ankaragücü için başarıyı kovalayacaktır. Ankaragücü kimleri prestij dağıtmadı ki, Fatih TERİM'ler Samet AYBABA'lar daha niceleri bu camia sayesinde antrenör oldular.
1
Serdar06
18 Şubat 201908:53
Ahmet bey tespitler yerinde. Dije nin kafası karışık.Resmen takımı sabote etti.Erzurum maçında ön libero olarak Sedat ve Moulin beraber oynayabilir.Sol ben moke olursa verimli olur.Aydını unutmuşsunuz.Aydının kondisyonu sıfır.Niye oynatır anlamadım.Sadayevi de artık sahada görmek istiyoruz.
AHMET SÜLAK



Yazarın Diğer Yazıları