Mesele yarışa önde başlamak değil son 100 metrede geçilmemek.
Gençlerbirliği yarışa harika başladı. Rakiplerinin moralini, motivasyonunu bozacak kadar iyi başladı.
Gücünün iki katı kadar iyi performans gösteren Boluspor bile Gençlerbirliği’ne yenildikten sonra dağıldı, gitti.
Birkaç maç hariç oynanan futbol keyif vermese de futbolda kazanılan her puan kıymetliydi. Gençlerbirliği de 41 puanı hanesine yazdırmayı başardı.
Herkes “Helal olsun” dedi.
Ben dahil herkes güle oynaya şampiyonluğun geleceğine inandı.
Ama futbol böyle bir şey değil. Duruma göre pozisyon almayı gerektiren bir oyun.
İkinci yarının ilk iki maçı Gençlerbirliği için yeniden pozisyon almayı, yeni tedbirler üretmeyi gerektiriyor.
Hatay maçında kötü futbolla, Altınordu maçında iyi sayılabilecek bir futbolla 6 puanı da liderliği de kaybetti.
Şimdi lig bir manada yeniden başlıyor.
Bu işin şakası artık yok. Haftasonu oynanacak Eskişehirspor maçı bile cepte değil.
Puan kaybetme lüksü de artık yok.
Gençlerbirliği futbol oynayarak kazanmak zorunda.
Rakipler Bold Pilot gibi arkadan dört nala geliyor.
Üstelik ilk yarıdaki kadrolarını çok fazla güçlendirerek.
Liderliği kaptırdığı Denizlispor son 11 maçta sadece 2 beraberlik aldı.
Play-Off’a zor kalır dediğimiz Adana Demirspor transferler ile yeni bir takım daha kurdu.
Gençlerbirliği’nin sezonun ilk maçında güle oynaya yendiği Hatayspor 8 maçtır yenilmiyor.
Gazişehir çok önemli isimleri kadrosuna kattı 7 futbolcu birden transfer etti.
Osmanlıspor, Osman Özköylü ile 8 maçtır yenilgi yüzü görmüyor. Yeni transferleri devreye girmedi bile.
Ümraniye’si var, Altınordu’su var.
Play-Off mücadelesi verdiğini düşünen takımlar bile Gençlerbirliği’nin aldığı yenilgiler sonrası iştahlandı, gözlerini zirveye dikti.
Şimdi Erkan hoca diyor ki “İlk yarıda 41 puan toplamış takıma transfer yapmam”
Transfer manyağı bir adam değilim ama Erkan hoca yanlış düşünüyor, yanlış yapıyor.
Stancu güzel transfer ama yetmez.
Her ne kadar beklerden stoper devşiririm dese de Mert’in sakatlığı sonrası takımın en güvenilir bölgesi zaafa uğradı. Yedekte stoper yok.
Motive olsa Süper ligde her takımda oynayabilecek kadar yetenekli olduğunu düşündüğüm Ahmet Oğuz, sezon başından beri aksıyor. Aksamasının yanında bir de lüzumsuz şekilde agresifleşiyor. Kendi hatasından yenen golden sonra bile takım arkadaşlarına bağırıp çağırıyor, tribünlerle tartışıyor. Yıllardır yedeksiz olması Ahmet’in motivasyonunu etkilemiyordu ama son iki sezondur Ahmet’i yedeksiz bırakmanın hata olduğunu düşünmeye başladım. Hatta mümkünse Ahmet’i yedekte tutacak kadar iyi bir sağ beke ihtiyaç var.
Ahmet’in aksaması Alper’e de sirayet etti sanki. İlk yarıda harika performans gösteren Alper de iki maçtır aksıyor.
Erkan hocanın “Rakipler bize çok kapanıyor, mecbur kanatlardan geliyoruz” mantığı da bence doğru sonuç vermiyor. Etkisiz beklerin, oyuna daha yeni alışmaya başlayan kanatların ortaları (şişirmeleri) skora etki etmiyor. Bunun üzerine Erkan hocanın orta sahadaki dizilimi, Sessegnon’un kalitesini ortaya koyacak hareketler yapmak yerine ayağına gelen topu kanatlara yönlendirmesi kısır bir futbol doğuruyor.
Stancu’nun ne kadar kanatlardaki dertlere derman olması beklense de taçlardan duran toplara nazaran daha fazla tehlike yaratabilen Gençlerbirliği’nin transfer döneminin son gününde de olsa kadrosunu güçlendirmesi gerekiyor.
Hatayspor maçında yedek kulübesine bir bakın Allah aşkına. Oyuna girince maçın kaderini değiştirebilecek bir oyuncu görebildiniz mi? Olmadığını da zaten skor da gösterdi.
Erkan hocanın “Transfer istemiyorum” inadından vazgeçmesi, yönetimin gerekirse Erkan hocayı bile dinlemeden kadroya oyunu değiştirebilecek, işi sağlama alacak futbolcuları katması lazım.
BU LİGİN KURALINI BİLMEZSEN ŞAMPİYON OLAMAZSIN
Bu işin şakası yok.
Bu ligde beklerin iyi olmazsa şampiyon olamazsın.
Bu ligde göbekten dalmayı denemezsen, en azından ceza alanı çevresinde duran top kazanıp iyi kullanamazsan şampiyon olamazsın.
Bu ligde kanatlardan orta yapmak yerine direk ceza alanına girmeyi deneyecek adamların olmazsa şampiyon olamazsın.
Bu ligde sadece kanatlardan şişirme orta yaparak şampiyon olamazsın.
Özetle bu ligin kendi kuralları ile ikinci yarı futbol oynamazsan şampiyon olamazsın.
Bu ligde kazayla play-off’a kalırsan Süper Lige bu kadro ile çıkamazsın!
Sezon başı her hamle doğru olsa da sezon boyunca hamlelerinin hepsini doğru yapmazsan şampiyon olamazsın.
Transfer döneminin son günü de olsa bu işin şakası yok.
Gençlerbirliği şampiyon olmak zorunda. Onun gereğini yerine getirmek için de sayılı saatler kaldı.
Aman dikkat…
