Süper Lig’de klişedir; bir Anadolu takımı İstanbullulardan biriyle oynar ve maçı kaybeder. Teknik direktör karşılaşmadan sonra mikrofonların başına gelir ve mağlubiyetin çok da büyütülmemesi gerektiğini söyleyip, “onlar bizim rakibimiz değil” diyerek yaşananların normal olduğunu savunur.
Sezonun ilk 4 maçını kazandıktan sonra Gençlerbirliği’nin de ligdeki diğer takımlar için bu vasfa bürünmesinin şampiyonluk yolunda çok büyük bir adım olacağını düşünüyordum. Çünkü böyle bir hüviyete bürünmek, hem rakip oyuncuların, hem de taraftarlarının gözünde karşılaşmanın önem derecesini, “kaybetsek de olur, önemli olan gerçek rakiplerimizle olan maçları kaybetmeyelim” seviyesine indirmesini sağlıyor.
İlk 9 maçında yenilgi yüzü görmeyen Boluspor’un teknik direktörü Sait Karafırtınalar’ın karşılaşma sonrası söylediği sözler de artık Alkaralar’ın topladığı puanlarla bu hüviyete büründüğünü ispatladı. Mikrofon başına geçen Bolusporlu oyuncular da Gençlerbirliği’ni tebrik edip, “önümüzdeki maçları kazanmalıyız” derken sergiledikleri rahatlık benzer bir ruh halinin ürünüydü.
Dönelim maça;
Ev sahipleri oldukça azimli ve hırslı bir şekilde mücadele etseler de, forvetsiz oynadığı, sezonun en önemli maçlarından birini, Alper’in kimsenin beklemediği bir anda akıl dolu ara pasının sonucunda elde edilen golle kazanmak Gençlerbirliği için şampiyonluk yolundaki dev bir adım oldu. Bu galibiyetle Kırmızı-Siyahlılar puan cetvelinde ikinciyle aralarındaki farkı 5’e ve üçüncüyle aralarındaki farkı 9’a yükseltmeyi başardılar.
Aslında maçın tamamına bakınca Gençlerbirlikliler istedikleri gibi bir oyun sergileyemediler. Forvetsiz kadro sadece rakip defans arkasına top sarkıtarak pozisyon üretmeye çalışıyor, onlarda da istenilen son vuruşlar bir türlü gelmiyordu. Boluspor’un da hem pozisyon üretmek, hem de son vuruş konusundaki kısırlığı maça damgasını vurdu ve izleyenler için tipik bir “golsüz maç” hüviyetine büründü. Fakat bu sezon Gençlerbirliği’nin en fazla gelişim kaydeden oyuncusu olan Alper Uludağ’ın akıl dolu derinlemesine pası Alkaralar için bulunmaz nimetle sonuçlandı.
Alper, benzer bir pası Afyon maçında da yapmış ve 3 puanın en büyük kahramanlarından biri olmuştu. Gençlerbirliği’nin devre arasında hem ikinci yarı, hem de gelecek için forvet ve yaratıcı orta saha hattını güçlendirmesi şampiyonluğun haftalar öncesinden ilan edilip gelecek sezonun planlanmasına daha erken başlanmasını sağlayacaktır.
Son bir paragraf da Erkan Sözeri için açmakta fayda var. Kulüp, futbolcu, taraftar, gazeteciler derken A’dan Z’ye herkesle kavga eden Özat’ın ardından görev başına gelen Sözeri, yaptığı akıl dolu ve nazik açıklamalarla, teknik direktörlerin kulüplerinin vizyonu olduklarını, ağızlarından dökülen sözlerle görev aldıkları kulüpleri vezir de, rezil de edebileceğinin ispatlıyor.