Yine rakamlarla başlayalım; Afyonspor’u 1-0 yenen Gençlerbirliği, sezona muhteşem bir başlangıç yaparak galibiyet serisini 7 maça çıkarttı ve 1. Lig tarihinin sezona en iyi başlangıç yapan takımı unvanını elde etmeyi başardı.
Alkaraların 7 maça çıkarttıkları galibiyet serisi aynı zamanda kulübün lig tarihi boyunca 2 kez tekrarladığı seri galibiyet rekorunun egalesi oldu. Her iki serinin de Kırmızı-Siyahlıların sezon sonu şampiyon olarak Süper Lig’e adımlarını attıkları 1982-1983 ve 1988-1989 sezonlarında olduğunu da not düşmekte fayda var.
Gelelim maça;
Gençlerbirliği bir an önce golü bulmak için, Afyon ise gol yememek için iştahlı bir şekilde oyuna başladılar. Maçtan önce yağan kısa süreli sağanak yağış, kötü olan zemini iyice ağırlaştırmış ve özellikle kapalıya yakın bölgelerde su birikintileri oluşturmuştu. İlk yarıda Gençlerbirliği’nin sağ kanattan yaptığı atakların birçoğu da işte bu su birikintilerine saplanıp kaldı.
Sessegnon’un hem zemin, hem de rakip oyuncularla mücadele ederek, Nobre’nin bulduğu topları kafayla ya da ayakla tek pas yaparak pozisyon hazırlamaya çalışmaları, Alper ile Ahmet’in kanatları besleme çabaları, Yasin’in rakip ataklarında top kesme hamleleri, Luccas’ın vücudunu koyarak rakip ataklarını kesişi ya da araya geçip top kesişleri ve Jailton’un hızını kullanarak rakip oyuncuları oyundan düşürmesi ilk yarının Alkaralar için pozitif notlarıydı.
Kötü zemine rağmen takımın yerden çok fazla pas yapmaya çalışarak pozisyonları harcaması ve neredeyse kaleyi yoklayacak hiç şut çekmemeleri ise negatif notlar arasında yer alıyordu.
Afyon kalecisi Rybka’nın ilk yarıda yaptığı iki önemli kurtarış takımının defansif direncini artırıyor, buna karşılık ceza alanının içinden gelen karambol şutunu Hakan’ın yakın mesafede önlemesi, sahadan ötürü kısır geçmesi beklenen maçta Gençlerbirliği adına en önemli kırılma anlardan biri oluyordu.
Maç golsüz devam ederken kale arkasında ısınmakta olan Nadir Çiftçi’nin kulübeye çağırılması tribünler coşturmayı yetti. Oyuna sonradan girdiği 3 maçta bir dakika içinde gol attığı için tüm tribünler, “Nadir gol gol gol” diye tempo tutmaya başlamıştı bile! Ama gol Nadir’in girişinden 9 dakika sonra orta saha çizgisine yakın bir yerden yapılan taç atışından sonra topla buluşan Alper’in tribünlerin bile beklemediği bir anda rakip ceza alanına topu şişirmesi ve Jailton’un nefis şutuyla geliyordu!
Tribünler hep bir ağızdan, “yedi geliyor yedi” diye bağırmaya başladılar.
Golden sonra çubuklu formalılar skoru korumak için daha defansif oynamaya başladılar. Oyuncuların ortaya koydukları oyun oldukça göz doldurucuydu.
Maçın bitiş düdüğünün ardından saha içi ve tribünlerdeki coşku görülmeye değerdi. Neredeyse galibiyetten çok, takımın 1. Lig tarihine adını yazdırmış olması çok büyük coşku yaratmıştı!
7 maçta 21 puan toplamasına rağmen Boluspor ve Adana Demirspor’un sıkı takipçiliğinden kurtulamayan Kırmızı-Siyahlıların Boluspor deplasmanına gitmeden önce oynayacakları Altay ve Adanaspor maçlarını kayıpsız geçmesi hem puan cetvelindeki ilk sıradaki yerini, hem de diğer takımlar için iyice belirginleşen, “bizim rakibimiz değiller!” algısını perçinlemesi için oldukça önem taşıyor.
Gençlerbirlikli oyuncuların her geçen gün hedefe kilitleniyor olması ve maçları ciddiye alarak ellerinden geldiğince 90 dakika boyunca pozitif bir oyun ortaya koyma çabaları, önlerindeki bu 2 maçı da kazanabilecekleri konusunda tribünlerin inancını güçlendirmeye yetiyor.
Haydi Gençler!