A’dan Z’ye Erozyon...
Özat, Kayserispor karşısına, Galatasaray maçına göre Issah ve cezalı olan Jailton yerine Uğur Çiftçi ve Diallo’yu sahaya sürmüştü. Uğur’un sol beke, Zeki’nin sağ beke geçtiği dizilişte Luccas, Sergey ve Pogba defans göbeğini kapatıyor, orta sahanın sağında Manu, solunda Alper ve ortada Sessegnon ile Diallo yer alıyor, ileride ise GS maçındaki gibi tek başına Deniz bulunuyordu. Bu dizilimde sezon başından bu yana takıma katkısı neredeyse sıfır olan Diallo’nun yerine takıma katkısı her maçta artan Scekic’in olmaması kafamızdaki en büyük soru işaretiydi.
Maçın ilk dakikalarından itibaren Gençlerbirliği taraftarı takımına yoğun bir destek sergiledi. Oyun, son 3 lig maçında gol atamadan 11 gol yiyen ev sahibi Kayserispor’un baskısıyla başladı. Elbette bunda Alkaralar’ın oldukça defansif dizilimi de imkan veriyordu. İlk 10 dakikadan sonra oyun dengelenmeye başladı. Bu esnada Deniz’in ceza alanına gönderilen ortaya vurduğu kafanın dışarı çıkışı deplasman takımının en önemli pozisyonuydu.
28’de Diallo’nun son derece acemice faulünün ardından Kayseri’nin kullandığı serbest vuruşun devamında ev sahibi takım öne geçti. Sonraki dakikalarda Gençlerbirliği topa sahip görünse de hiçbir tehlikeli pozisyon üretemiyor buna karşılık rakibe açıklar veriyordu. 44’te William farkı ikiye çıkartan golü attı.
İkinci devreye Rahmetullah ve Skuletic’i sahaya sürerek başlayan Özat, takımın daha ofansif olmasını istiyordu. İlk yarıdan ötürü takıma tepkili olan taraftarların hepsi oturmuşlar sessiz bir şekilde maçı takip ediyorlardı. Genç oyuncu Rahmetullah’ın enerjisi başlama düdüğüyle birlikte oyuna yansıdı. Sessegnon’un 55’te kullandığı frikiğin direkten dönüşü sonrası Rahmetullah’ın topu takip edişi ve ardından takıma kazandırdığı penaltı atışını Sessegnon gole çevirdiğinde tribünler havaya fırlayıp yeniden takımına destek vermeye başladılar.
Golden sonra canlanan Şimşekler’in gol girişimleri bir türlü sonuç vermeyince oyun yeniden dengelendi. 77’de gelişen bir kontratakta defansın ofsayt diye duraklaması sonucunda Kayserispor, yeniden farkı ikiye çıkarttı ve Gençlerbirliği’nin umutları bir anda söndü.
Bitimin son anlarında Skuletic’in attığı gol kısa bir süre heyecan yaratsa da maç Kayserispor’un galibiyetiyle sona erdi ve Galatasaray’dan 3 puan alarak düşmeme yolunda rakiplerine karşı avantaj sağlayan Gençlerbirliği cepten yiyerek düşme potasının en sıcak bölgesindeki yerini korudu. (!)
Bunlar sadece saha içinde yaşananlar. İşin bir de saha dışı var elbette. Takım ateşle oynamaya devam ediyor, karşılaşmanın sonuna doğru tribünden küfürler yağıyor, maçtan sonra Kayserispor tribünleri, “Gençler kümeye!” diye tezahürat yapıyor, kapıların açılmasını beklerken, hafta içi Alkaralar’ın yaptığı açıklama nedeniyle, “renktaşlarımız” benim üzerime saldırıyorlar...
Kısacası, kulübün A’dan Z’ye her şeyi büyük bir süratle erozyona uğruyor ve bunların hepsi, ne yazık ki, “İlhan Cavcav Sezonu”nda yaşanıyor...
Hem maçı kaybetmenin, hem de maç sonu yaşananların can sıkıcılığıyla dönüş yolunda Ankara’ya doğru ilerlerken yaşadığımız tek sevindirici şey, arayarak ya da mesaj atarak, “geçmiş olsun” diyen onlarca dost, arkadaş ve renktaşımızdı. İyi ki varsınız büyük yürekli insanlar...