Kasadaki Para
Sezon sonuna doğru yaklaşırken, düşme hattında yer alan Gençlerbirliği, ligde konumu daha rahat olan Malatyaspor karşısında, son 3 haftada olduğu gibi bir kere daha bekleneni veremedi ve sahadan 4-1 gibi ağır bir skorla ayrıldı.
Alkaralar, tıpkı Alanyaspor ve Akhisar maçlarında olduğu gibi Malatyaspor karşısında da oldukça dağınık bir oyun sergilediler. Maçın hemen başında Sessegnon’un kişisel gayret ve becerisiyle attığı gol hepimizi havalara uçursa da, sonraki dakikalarda sadece skoru korumaya çalışan bir Gençlerbirliği vardı sahada. Özellikle sağ ve sol bekin arkasına top şişirerek ya da kanatlardan orta yaparak gol arayan Malatyaspor 33’te kullandıkları serbest vuruştan beraberlik golünü elde ettiler.
İkinci yarının hemen başında top tutmaya ve pozisyon üretmeye çalışan bir Gençlerbirliği vardı sahada. Malatyaspor ise daha temkinli bir oyun sergileyerek rakibinin açık vermesini bekliyordu. Fakat dakikalar ilerledikçe, Kırmızı-Siyahlıların bir türlü net pozisyonlar üretemezken, Sarı-Kırmızılıların tehlikeli kontra ataklarını izlemeye başladık.
70’de Zeki ve Ahmet Oğuz’un kesemediği hava topunda Pereira’nın kafa vuruşu ve geri kalan kısımlarda ise Gilberto’nun golleriyle maç ev sahibinin hak ettiği gibi farklı bir skorla sona erdi.
Böylece Ümit Özat ve bizzat kendisinin kurduğunu defalarca ifade ettiği takımı, 27. hafta itibariyle Gençlerbirliği lig tarihinin en kötü ikinci performansına imzalarını atmış oldular. İlk sırada ise Kırmızı-Siyahlıların tarihinde ikinci ve son kez küme düştüğü 1987-88 sezonunun bulunuyor olması da, taraftarın canını sıkan bir başka bilgi!
Hızla sona doğru ilerlerken Gençlerbirliği taraftarlarının aklında sadece bir soru var, o da; kasamızda ne kadar para olduğu. Çünkü alt liglerde doğru düzgün bir gelir kaynağı olmadığı düşünülünce, olası bir küme düşme senaryosunda tek kurtuluş, kasadaki para. Yoksa daha da kötü günlerin bizleri beklediği gün gibi ortada duruyor!