Birçok sıkıntı ve sorun ile başlayan bu sezonun başında, Ankaragücü’nün TFF 1. Lig’in 14. haftası sonunda rakiplerini devire devire ilerleyip lider olacağını birisi söyleseydi o kişiye, çok hayalperest olduğunu söylerdim herhalde. Kaldı ki, ilk 4 haftanın ardından ciddi bir karamsarlığa girmiştim ve hedefsizlik üzerine geride kalacak koca bir yılın yaşanacağını düşünüyordum.
Ligin ilk 4 haftasında alınan sadece 2 puanın ardından 5. haftada deplasmanda oynanan Ç.Rizespor ve 14. haftadaki Ümraniye maçları dahil olmak üzere geçen 10 haftalık süreçte 9 galibiyet ve 1 beraberlik alınmasını hayal bile edemezdik. Ankaragücü, tarihi boyunca böyle bir seri yakaladı mı hatırlamıyorum, hatta TFF 1. Lig kurulduğundan beri herhangi bir takımın böyle bir başarı sağladığını da sanmıyorum.
Teknik Patron İsmail Kartal, ligin başından beri net bir hedeften bahsetmiyordu ama hayallerinin olduğunu söylüyor ve sürekli altını çiziyordu. Açıkçası İsmail Kartal, bu söyleminde fazlasıyla haklı çıktı ve öncelikle hayal kurmadan başarının gelemeyeceğini kanıtladı. Bu başarıda katkı sağlayan herkese teşekkür etmek gerekiyor.
Bugünden sonra daha önemli olan ise rehavete girmemektir. O sebeple de Ümraniyespor maçındaki birkaç gözlemimi dile getirmem lazım. Özellikle son 3-4 karşılaşmanın ilk 30-35 dakikasında oyuna konsantre olma konusunda sıkıntı yaşanıyor ve basit hatalar sonucunda rakibe pozisyon veriliyor. Bunun nedenini net bir şekilde saptamak da kolay değil. Bunu, çalışmamazlığa yahut yeteneksizliğe değil, konsantrasyon eksikliğine bağlıyorum. Çünkü; aynı Ankaragücü, ilerleyen dakikalarda rakibi oldukça bunaltmaya başlıyor ve üstünlüğü yakalıyor. Bu konu üzerinde teknik heyetin ciddi bir biçimde durması gerekiyor.
Kehinde, iyi mücadelesine iyi oyun da eklemeli
Ümraniyespor maçı öncesinde yapılan taktik antrenmanda Yusuf Abdioğlu ile çarpışan golcü oyuncu Umut Nayir’in sakatlık geçirdiği ve sorunun ciddi olmamak ile beraber 2 hafta sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Aynı zamanda İlhan Parlak’ın da sakatlıktan yeni çıkması nedeniyle santrofor olarak Kehinde, bu maçta forma giydi ve bu sezon ilk kez Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nda ilk 11’de görev almış oldu. Nijeryalı oyuncu, ayrıca bu sezon ilk defa 90 dakikayı tamamladı. Kehinde ile ilgili bu kadar çok bilgi vermemin sebebi ise Giresun deplasmanında galibiyet golünü atan 23 yaşındaki oyuncudan beklentilerin yüksek olmasıdır. Oyuncu, Ümraniye karşısında çok mücadele etti ve koştu ama sonuç noktalarında çok başarılı olamadı. Mesela, 1.94 metre boyu olmasına rağmen havadan gelen toplarda, bu avantajını kullandığını göremedim. Nijeryalı oyuncu, iyi mücadelesinin yanına etkili oyununu da eklerse takımla beraber kendisi de sınıf atlamış olur.
Gençer ve Sedat cezalı
Ankaragücü’nün ezberlenen aynı zamanda istikrarlı bir defans 4’lüsü ve 2’li orta sahası var. Erdem, Alihan, Gençer ve Mehmet Sak’tan oluşan defans bloğunun önünde yer alan lakabını ‘Futbol Virtüozu’ olarak koyduğum Sedat Ağçay ve Arif Morkaya, tıkır tıkır işleyen makinenin omurgasını oluşturuyor. Bu omurganın parçaları ile sezon sonuna kadar oynanacağını düşünmüyorum ancak Sedat Ağçay ve Gençer Cansev’in Ümraniye karşısında gördüğü sarı kart nedeniyle cezalı duruma düşmesi nedeniyle bu iki oyuncunun yerine Gazişehir Gaziantep deplasmanında Yusuf ve Abdülkadir’in görev alacağını düşünüyorum.
Sağ kanatta oynayan Kenan Özer’in performansı ise gün geçtikçe efsaneleşmeye devam ediyor. Geçen sezon gösterdiği mücadele ile şampiyonluğun mimarları arasında yer alan Kenan, TFF 1. Lig’de de bu başarısının üzerine koyarak taraftarların verdiği ‘Komutan’ sıfatını fazlasıyla hak ediyor. Başarılı oyuncu, 90 dakika boyunca bir an bile mücadelesinden vazgeçmiyor, bu da fark oluşturmasını sağlıyor. Böyle devam Komutan. Gelelim; ‘asil’ Belaruslu oyuncu Anton Putsila’ya… Putsila, gerçekten çok farklı bir oyuncu. Yıldız oyuncunun ne zaman, nerede; ne yapacağını önceden kestirmek çok güç. Putsila’nın futbol zekası o kadar üst seviyedeki; atacağı tek pas veya doğru bir koşusu bir anda skoru değiştirebiliyor. Ankaragücü, böyle bir oyuncuya sahip olduğu için çok şanslı.
Ümraniyespor’un korner önlemi
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama Ümraniyesporlu oyuncular, Ankaragücü’nün korner kazanmaması için çok mücadele etti, bunda da başarılı oldu aslında. Ankaragücü, hatırladığım kadarı ile bu maçta köşe vuruşu kazanamadı; rakip takımın bu konudaki aşırı önlemi, kendileri adına bir başarı getirdi. Bu da gösteriyor ki, Erdem Özgenç’in kornerden 4 asist yapması ve Ankaragücü’nün iki haftada attığı toplam 3 golün köşe vuruşundan gelmesi, Ümraniyespor’u oldukça tedirgin etmiş. Aslında diğer takımlar da bu önemli konunun farkına varmıştır. İsmail Kartal patronluğundaki Ankaragücü teknik heyetinin, rakip takımların önümüzdeki haftalarda köşe vuruşu üzerine alacağı önlemleri, bozacak çareler üretmesi gerekecek gibi gözüküyor.
6,5 sene sonra…
Ankaragücü’nün Ümraniyespor’u yenerek liderliğe ulaşmasının haricinde bu karşılaşmada, son senelerdeki en büyük gelişme yaşandı desem abartmış olmam sanırım. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, bu önemli karşılaşmada, Ankara 19 Mayıs Stadyumu’na gelerek protokol tribünündeki yerini aldı. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, en son Ankaragücü’nün maçına, oğlu Ahmet Gökçek’in kulübün başkanlığını yürüttüğü dönemde yani 2011 yılının ilk yarısında gelmişti. Son 6,5 senede ise Ankaragücü, bu konuda yetim ve öksüz bırakıldı. Ankara’nın en büyük markası Ankaragücü, bunca sene bu şekilde yalnız bırakılmamalıydı.
Aidiyet ve şehircilik bilinci
Ankara’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, o kutsal koltuk için gerekli olan aidiyet ve şehircilik bilincini ön planda tutarak Ankara’nın en değerli markasına olan Ankaragücü’ne sahip çıkmak ve destek vermek adına stadın yolunu tuttu. Bunları yaparken herhangi bir şart cümlesi kurmadı. ‘Bunu yaparsanız ben de bunu yaparım’ gibi işi yokuşa süren basiretsiz açıklamalarda da bulunmadı. Ayrıca yakın zamanda Ankaragücü’nün kalıcı gelir sağlaması adına hayırlı haberlerin alınacağın bilgisi de geliyor. Bu gelişmeler beni çok mutlu etti, özlenen ve olması gereken tabloya sonunda ulaştık. Bunun sevincini yaşıyorum.
Başkan Tuna haricinde Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan ve Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk de stada gelerek sarı-lacivertki takıma desteklerini sundu.
Unutmayalım ki; Ankaragücü kazanırsa Ankara kazanır. Ankaragücü, Süper Lig’e çıkarsa Ankara’nın değeri artar. Ankaragücü, Avrupa’da mücadele ederse Ankara’yı Dünya tanır…
