Ankaragücü’nün teknik patronu İsmail Kartal, geçen 12 haftalık sürede, rakipler için hedef takımı haline gelmemek ve çalıştırdığı oyuncuları rehavete sokmamak adına şampiyonluk hedefinden hiç bahsetmedi. İsmail Kartal ile basın toplantılarında birkaç kez bir araya geldiğimizde de bu soruyu yönelttik, kendisi de bu söylemin ve aynı zamanda bu yöntemin, başarıya giden yolda bir gereklilik olduğunu vurguladı.
TFF 1. Lig’in gizli favorisi Ankaragücü, son 8 haftada 7 galibiyet ve 1 beraberlik alarak apaçık bir biçimde şampiyonluk adayı haline geldi. İsmail Kartal’ın lig başladıktan sonra günümüze kadar gelen sürede uyguladığı tabir-i caizse ’hedefsizlik’ politikası, istediği şekilde Ankaragücü’nün lehine sonuçlandı ve Süper Lig’e göz kırpan bir takım oluştu. Biz de yorumlarımızı, görüşlerimizi ve eleştirilerimizi, şampiyonluk hedefi gözüyle kaleme alacak duruma geldik.
Rakipler de özellikle son 2 haftada Ankaragücü’nün hedefinin farkına vardı ve oldukça bilenerek karşılaşmalara hazırlandı. Öyle ki; Ankaragücü’nün son iki haftada karşılaştığı Eskişehirspor ve Denizlispor takımları, maçın ilk 30-35 dakikasında sarı-lacivertlilerin üzerine çok coşkulu geldi ve birçok pozisyon buldu. Özellikle Denizlispor’dan Ziya Alkurt ve Eskişehirspor’dan Ofoedu’nun Ankaragücü’nün savunma oyuncularının zor duruma düşürdüğünü hatırlıyorum. Bu anlarda Güçlüler’in şansının yaver gittiğini de söylemek lazım. İşler iyi giderken bu tip özeleştirileri yaparsak takımın başarısının günlük değil, devamlı olmasını sağlarız. O yüzden bu şekildeki eleştirilerden korkmamak lazım.
Putsila’ya yardım gerek
Ankaragücü’nün son iki maçta, rakibini etkisiz hale getirdiği anlardaki ortak nokta ise ilk yarının son dakikasında bulduğu goller oldu. Bu gollerden birisi duran toptan, birisi de kontra ataktan geldi. Bu iki golün oluşmasında, Anton Putsila’nın usta ara pası ve köşe vuruşu avcısı Erdem Özgenç’in ortası etkili oldu. Ankaragücü, oyun içindeki pozisyonlarından da gol çıkarırsa şampiyonluk yolundaki artısını genişletmiş olur. Mesela, Eskişehirspor maçının etkili ismi Putsila, Denizlispor karşısında istediği ara pasları atacak alanlar bulamadı. Putsila, ikili mücadeleye girmekten pek hoşlanmıyor; o yüzden Belaruslu oyuncunun omuz omuza mücadeleye girerek top kapmasını bekleyemeyiz. Putsila’nın oyun kurucu özelliğini meydana getirmesi için diğer oyuncuların takım halinde yıldız isme yardım etmesi gerekiyor.
Sol kanat etkisiz kaldı
Son maç özelinde konuşmaya devam edecek olursam; cezası nedeniyle oynayamayan Mehmet Sak’ın yerine sakatlığı tam geçmeden sol bek bölgesinde görev alan Ferhat Kiraz’ın hazır olmadığı gözüktü. Bir de buna 18. dakikada sakatlanan İlhan Parlak’ın yerine giren Doka’nın sol öne geçmesi eklenince bu bölgenin etkisi gittikçe azaldı. Doka’nın defansa yardım etmemesi, maç eksiği bulunan Ferhat Kiraz’ın doksan dakika boyunca çok koşmasına ve yorulmasına neden oldu. Doka’nın sezon başında transfer edildiğinde takımın yıldızı olacağını düşünmüştüm ama geçen sürede ciddi bir yanılgıya düştüğümü fark ettim. Brezilyalı oyuncu, bu haliyle geçmişini mumla aratıyor. Kendisinden çok şey beklediğimiz Doka, Ankaragücü’ne imza atmasının üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen fazla kilolarını verme gayretinde bulunmadığı için takımın temposuna ayak uyduramıyor. Bu konu nezdinde ya oyuncunun ya da teknik heyetin ciddi bir önlem alması farz oldu.
İsmail Kartal, ne karar verirse versin…
Ankaragücü’nün son 8 haftalık sürede, başarılı olmasının en önemli sebeplerinden biri de sahaya çıkan değişmez bir ilk 11’inin olmasıydı. Ancak Denizlispor maçında sarı kart görerek cezalı duruma düşen; köşe vuruşlarından yaptığı asistler ile takımına 4 gol kazandıran sağ bek Erdem Özgenç ve bu sezon oynadığı 10 maçta 3 gol atan defansın cengaver ismi Alihan Kubalas, kritik bir hal alan Giresun deplasmanında forma giyemeyecek. Ankaragücü, hem iki önemli oyuncusundan yoksun şekilde hem de ilk defa bu denli ağır revizyon yaparak bir müsabakada yer alacak. Bence buradaki en önemli problem, Erdem dışında takımda sağ bek orijinli bir ismin bulunmaması oldu. Alihan cezalı olmasaydı stoper Yusuf Abdioğlu, sağ beke geçebilir diyebilirdik. Yusuf sağ beke geçerse de Alihan’ın yerine sezon boyunca ligde sadece 1 dakika süre alan Szukala görev alabilir. Başka bir ihtimal de sol bek Ferhat Kiraz’ın sağ bek oynatılıp stoper mevkisine Yusuf’un konması olur. Gerçekten bu olayı anlatmak bile zor oldu benim için. Ankaragücü’nün teknik direktörü İsmail Kartal’ın vereceği her türlü karara saygı duyacağım. İsmail Kartal’ın bu konuda hamle gücü çok zayıf; açıkçası vereceği her karar, risk taşıyacak. Deneyimli hoca, vereceği kararda başarılı olur ve bu zor maçın üstesinden gelirse şampiyonluk yolunda unutulmayacak galibiyetlerden biri olur.
Giresunspor’un 3 gol yemesi yanıltmasın!
Son olarak; bu hafta sonu Ankaragücü’nün deplasmanda oynayacağı Giresunspor’un Altınordu ile İzmir’de 3-3 berabere kaldığı maçın önemli anlarını izledim. Karadeniz ekibinin 3 gol yemesi, kimseyi yanıltmasın. Ankaragücü’nün altyapısından yetişen ve son iki yıldır Giresunspor’un kalesini koruyan Anıl Atağ’ın yediği iki golde ciddi hatası var. Bu detayları atlayıp rehavete girmemek lazım. Özellikle Giresunspor ataklarını gerçekleştirerek kanatlardan ziyade dikine gelmeyi sevdiğini gördüm. Rakip takım ataklarını gerçekleştirirken son iki maçtan da ders alarak Ankaragücü’nde omurgayı oluşturan oyuncuların dikkatli olması gerek.
