Kendi İpimizi Kendimiz Çektik
Maçın ilk yarısının sonlarına doğru. Karşılaşma golsüz devam ediyor. Gençlerbirliği 11’i, disiplinli bir şekilde topun kendi sahasına gelmesini beklerken, Malatyaspor orta saha çizgisine yakın bir yerde paralel paslar yapıyor. Yaklaşık 1-2 dakika sonra Ahmet İlhan bir anda rakip sahaya geçip tek başına pres yapmaya kalkıyor. İşte o an Gençlerbirliği yarı sahasının en önündeki Muriqi, Ahmet’e el kol işaretleri eşliğinde hararetli bir şekilde bağırarak geri gelmesini söylüyor...
Maçtan sonra Mesut Bakkal, “amacımız bir puan almaktı...” diyor...
Karşınızdaki takım, bu sezon Süper Lig’e çıkmış, puan cetvelinde sizden sadece 3 puan daha fazla toplamış ve düşme yolunda en büyük rakiplerinizden biri olan Yeni Malatyaspor. Kaldı ki, rakibinizle, bu sezon Başakşehir ve Beşiktaş’ı yendiğiniz, Karabükspor’la berabere kaldığınız ve futbolcular üzerinde “Ankara’da yenilmeyiz!” inancının oluşmaya başladığı “evinizde” karşı karşıya geliyorsunuz.
Alkaralar, ilk yarının tamamında kendi sahasında bekleyip, top kapınca kontaatak yapmayı denedi. “En kötü 1 puan için” deplasmana gelmiş bulunan Malatyaspor’un ekmeğine yağ süren bu anlayış ikinci yarıda yenilen golle rakip takıma 3 puanı da kazandırdı.
Karşınızdaki rakip “en kötü 1 puan” diyerek evinize gelmiş olan bir takımsa, puan almak için tek şansınız “ısıran” bir futbol sergilemektir. Yoksa kendi sahanıza sinip, titreyerek bir puan beklerseniz, yediğiniz golü çıkartamazsınız bu kadar basit.
Hakem gereksiz düdükler çaldı, rakip oyuncular yerden kalkmadı, evet! Ama bu ülkede 4-5 maç izleyen herkesin anlayacağı üzere Türkiye’deki futbol standardı bu! O yüzden bu bahanelere sığınmamak gerekiyor.
Mesut hoca hem yanlış taktikle oyuna başladı, hem de golden önce ve golden sonra oyuna müdahale etme konusunda inanılmaz hatalar yaptı.
Bu maçtan ders çıkartmalıyız. Yoksa, Ankara’da da yenilmeye başlarsak, transfer skandallarının yaşandığı bu sezon, Gençlerbirliği’nin düşmesini engelleme şansımız yok! Lütfen anlayın görün artık bunu!
Son söz: Düşeriz-kalırız o ayrı mesele ama sezon sonunda, 2007’den bu yana süre gelen ve bu sezon iyice ayyuka çıkan transfer rezilliğinin aktörlerinden hesap sorulmazsa, bu kulübü yöneten herkes bu pisliğe bulaşmış olacak ve bu taraftar asla ve asla bu pisliği unutmayacak! Bundan emin olabilirsiniz!