Bu sefer yazımı çok uzatmayacağım.
Ümit Özat ile ilgili üst üste iki yazı yazdım.
İlk yazıda özetle neler söyledim...
1: Ahmet Çakar'a SMS ile mesaj atıp bu hafta oynayacağı rakibi ile ilgili şampiyonluk yorumunun yanlış olduğunu söyledim.
2: Başka kulüplerden sözleşmesi devam eden oyuncuları transfer etmeye çalışmanın Gençlerbirliği'ne yakışmadığını söyledim.
3: Maçın ilk yarısında oyuncu değişikliklerinin bu kadar çok olmasının doğru olmadığını ve bazı oyunculara çok şans verilirken bazılarına verilmemesini eleştirdim.
İkinci yazım ise pazartesi günü Ümit Özat'ın Sporx ve Beyaz TV'de hakkımda söylediklerine ve dostları aracılığı ile gelen tehdit mesajlarına cevap niteliğinde idi.
Tonla hakarete maruz kalmama rağmen tek kelime hakaret etmedim, gazetecilik sınırlarının ötesinde bir ifade kullanmadım.
Yazıların en başında kendisini sevmediğimi belirttim, ortam gerilmesin diye basın toplantılarına bile girmediğimin altını çizdim.
Kimse bana “Takım ligde kalma mücadelesi veriyor” ya da “Yukarıları zorluyor, sen çıkıyorsun kulübü karıştırıyorsun” da diyemez. Hoca basın toplantısında hedeflerine ulaştıklarını 4 hafta kala açıkladı. İlaveten “Ahmet Çakar'a mesaj at, bunları söyle” diye kafasına da silah dayamadım. Kendi yazdı, Beşiktaşlılar kendi tepkilerini gösterdi. Twitter'da “#ÜMİTsatarGENÇLERYatar” diye trend topic yaptılar. Ben Ankaralı bir gazeteci olarak kulübün bu işten zarar görmemesi için yırtındım, durdum. Tek satırımda “Gençlerbirliği şike yapacak” tarzı bir ifadeyi bırakın yazmayı ima bile etmedim. Etmem de.
Sorun şu. Yazdıklarımın hepsinin doğru olduğunu Ümit Özat dahil herkes gayet iyi biliyor. En kötüsü de bu. Önce seni ya da yayın organını küçümsüyorlar, tutmayınca iftira atarak kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. İşte tam bu burada da “Adam”lıklarını göstermiş oluyorlar. En sevdiğim bölüm de burası oluyor.
Ben tek kelime hakaret etmememe rağmen satrlarca hakarete maruz kaldım. Daha da beteri Ahmet Çakar'ın “Tazminat davası açarlar” korkusu ile ismimi vermeden söylediği iğrenç cümlelerin muhatabı oldum. Gerçi onun “Adam”lığını gösterme gibi bir derdinin olmadığı malum. Yıllardır herkes öğrendi.
Ümit Özat'ın benle ilgili söylediği her cümleye cevap verdiğimi düşünüyorum. Şimdi Ümit Özat bu külhanbeyi tavırlarını bıraksın da “delikanlı” gibi söylediği sözlerin bir altını doldursun, iddialarını ispatlasın. (İkisinin arasındaki farkları bulabilmek için Google'ı kullanabilir.)
Sporx'te söylediği sözleri hatırlatıyorum.
“Bunlar futbolcu transferine kadar karışmak isteyen, ben gelene kadar kulübün içinde cirit atan insanlardı bugün kulüpten ayakları kesildiği için her türlü iftirayı atabilecek insanlar. Menfaatleri kesildiği için tabi ki bunun başka bir izahı var mı?”
Sen gelmeden önce hangi futbolcunun transferine karışmışım? Hangi hocayı başkana, yöneticilere tavsiye etmiş, gelmesi için kulis yapmış, onu geçtim haber yapmışım? Bunu sana Beştepe'de söyleyebilen bir kişi var mı? Bırak Gençlerbirliği'ni Ankara'da herhangi bir kulüpte sana bunu söyleyebilecek biri çıksın bu mesleği bırakırım. Bu kadar net söylüyorum.
Kulüpten ne gibi bir menfaatim kesilmiş? Ben ne zaman kulüpte cirit atmışım da sen gelince ne yapmışsın da bunu engellemişsin? Teknik direktör müsün kulübün başkanı mı? Kulüpte cirit atan gazeteciler ile ilgilenmek senin görevin mi? Beştepe'de kim beni bir gazetecinin girmesinin uygun olmadığı yerde görebilmiş?
İstediğine, istediğin iftirayı atmak, bunu İstanbul medyasındaki dostlarının eteğine sığınarak yapmak “delikanlılık” değildir. Delikanlılık söylediğin sözleri ispat ederek olur. Dostları aracılığıyla tehdit mesajları göndertmekle olmaz.
BAK ÜMİT HOCA…
Ben sana tek satır iftira atmadım. Eleştirdim. Sonuna kadar da eleştirme hakkımı kullanırım. Sen ister 2 bin liralık internet sitesi geyiğine girer, aklın sıra küçümseyerek yok sayarsın. İster çıkar, eleştirilere sana yöneltildiği dille cevap verirsin. Ama çıkıp iftira atamazsın. Atarsan bu senin her platformda karşına çıkar. Basın toplantısında çıkar, köşe yazılarında çıkar. Bu o kadar basit bir şey değil. En azından benim için... Gençlerbirliği'nde benden nefret eden yöneticiler bile hem böyle bir şeyin olmadığını bilir hem de bunun altında kalmayacağımı tahmin eder. Ya kendin özür diler, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını açıklarsın ya da kulüp bir açıklama ile “Hocamız haddini aşmıştır, sadece bahsi geçen gazeteci arkadaş ile değil Ankara'da hiçbir gazeteci ile kulübümüzün böyle bir diyaloğu olmamıştır, teklif bile edilmemiştir” der.
Telefonla, mesajla “Bülent bu konuyu uzatma, kulübe zarar gelecek” diyenlerin bu işi öncelikle çözmeleri gerekiyor. Gazeteciye iftira atan, dostları aracılığıyla tehdit yollatan adamdan Gençlerbirliği'ne ne kadar hoca olur siz hesap edin.
TEŞEKKÜR…
Ümit Özat'ın dostlarından gelen tehdit mesajları, kendisinin attığı iftiralar sonrası yaptıkları açıklama ile bana destek olan Alkaralar, Haydi Gençler, Karakızıl tribün gruplarına, bireysel olarak sosyal medya hesaplarından ve özel mesaj ile sahip çıkan Gençlerbirliği taraftarlarına,
Ankaragücü'nde Ümit Özat'a maruz kalmış, yaşananları tahmin edebilen, Klasspor'un, dolayısıyla benim duruşumu gayet iyi bilen ve bu süreçte bana destek mesajı atan tüm Ankaragüçlü arkadaşlarıma,
Bu süreçte Türkiye'nin her yerinde yaşananları takip edip, yanımda olduğunu söyleyen tüm gazeteci arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.
Beni 20-30 yıldır tribünlerden tanıyan, gazeteciliği bırak taraftar olarak bile böyle ilişkilere asla girmediğimi, girenlerle de mücadele ettiğimi bilmelerine rağmen kafalarını kuma gömen, sessiz kalan, hatta hakkaniyet kavramını unutup bana saldırmayı deneyenlere de ayrıca teşekkür ederim. Karakterleri görmek için müstesna zamanlar bunlar...
Ve aynı şekilde bu konuda kalemini tek satır sallamayan, yine yaşananları uzaktan seyredip “Aman ağzımızın tadı bozulmasın Ali Rıza bey” tavrı takınan, aslında atılan iftiraların sadece bana değil mesleğe ve dolayısıyla kendilerine de atıldığını fark etmeyen duyarsız Ankaralı gazeteci arkadaşlar… Sizlere de teşekkür ederim. Olmaz da bir gün siz de benzer iftiralara muhatap kalırsanız rahat olun. Haklıysanız arkanızda kale gibi duracak bir Klasspor var.