Devre arasında Ahmet Çalık, İrfan Can Kahveci ve Stancu’nun satılmasıya güç kaybeden ve İlhan Cavcav’ın vefatıyla “başsız” kalan Gençlerbirliği, peş peşe aldığı kötü sonuçlarla hem Türkiye Kupası’ndan elendi hem de düşme hattı ile arasındaki puan farkı gözle görülür bir şekilde eridi. Bu süre zarfında oynanan maçlarda alınan kötü sonuçlar bir yana, sahada ortaya koyulan oyunun gittikçe vasatlaşması, kolay goller yenilip, gol yollarındaki etkinliğin git gide zayıflaması, taraftarların korkulu rüyalar görmelerini sağladı.
Cumartesi günü yapılan seçimle, 1,5 yıllığına Gençlerbirliği başkanlığına Murat Cavcav’ın seçilmesi, en azından kısa vadede kulübün, İlhan Cavcav sonrası kafasını kaldırması ve üzerinde oluşan soru işaretlerini dağıtması adına oldukça önemli bir gelişmeydi.
Alanyaspor maçından sonra Ümit Özat’ın takımda gol yolları için çok büyük önem arz eden Serdar ve Aydın’a yönelik açıklamaları yüzünden Konyaspor maçına nasıl bir ilk 11 süreceği merak konusuydu. Tanıl Abiyle stadyuma doğru yürürken gündemimizin ilk sırasında da bu konu yer alıyordu.
Tribündeki yerimizi aldığımızda Ümit Özat’ın savunmada beş defans, ataklarda ise üç defansla sahada yer alacağını fark ettik. Ahmet Oğuz ve Uğur Çiftçi sağ ve sol bekte, ortada ise Politsevich, Anıl ve Claro yer alıyordu. Böylece takım, hem topluca hücum yapacak, hem de ani rakip ataklarını geride kalanlarla daha kolay savunacaktı. Khalili rakip atakları sırasında topu ayağında tutan oyuncuya baskı yapıp gerideki oyunculara zaman kazandıracak, Selçuk hem ileri hem geri yönlü oynayacak, Serdar ve Aydın gol pozisyonu üretecek ve en ileride de Rantie yer alacaktı.
Konyaspor’un son haftalarda düşüşte olması içimizde bir umut doğuruyordu ama bizden daha iyi bir kadroya sahip olmaları ve geçen hafta Alanyaspor maçında sergilediğimiz oyunu düşününce hevesimizi kırıyordu. Fakat hiç de korktuğumuz gibi olmadı. Gençlerbirliği maçın ilk dakikasından itibaren rakibine baskı kurmaya çalışan ve gol arayan bir çehreye bürünmüştü. Çoğunlukla Ahmet Oğuz’un ileri taşıdığı topların, Selçuk, Serdar, Aydın ve Rantie ile atağa dönüştürme çabalarının meyvesini 16. Dakikada kazanılan serbest vuruşta yedik. Serdar nefis bir vuruşla topu ağlara gönderdi.
Alkaralar golden sonra da istekli oyunlarına devam ettirdiler ve rakiplerine önemli bir pozisyon vermeden devreyi önde kapattılar.
Kırmızı-Siyahlılar ikinci yarıya da istekli, arzulu ve ful konsantre olarak başladık. 49’da Ranti’nin nefis çalımlarla ileri taşıdığı topu Aydın’a vermesi ve onun ortasıyla Serdar’ın attığı ikinci gol galibiyeti perçinledi. Bundan sonraki dakikalarda Konyasporlu oyuncular 2 kere Hopf ile karşı karşıya kaldılar ama her iki vuruş da dışarıya gitti ve maç 2-0 Gençlerbirliği’nin galibiyetiyle sona erdi.
Bu galibiyet son haftalarda kan kaybeden Gençlerbirliği için derin bir nefes alma fırsatı sağladı. Önümüzdeki Karabükspor ve Akhisar maçlarında alınacak 4-6 puan aşağıdan uzaklaşıp, 2016-2017 sezonunun belasız bir şekilde bitirmesi için büyük önem taşıyor. Sezon sonunda da yeni başkan ve yönetimin nasıl adımlar atacağını ve kulübün geleceğinin nasıl şekilleneceğini hep birlikte takip edeceğiz…
