Deplasmanda orta sıralarda bir takım her takımı yenebilir de yenilebilir de.
Gençlerbirliği, Kasımpaşa’ya yenilmesi şaşırtıcı değildi. Olabilecek ihtimallerdendi. 3 gol de yiyebilirdi, 5 de...
Futbolda bunlar var.
Ama bu maç öyle değerlendirilebilecek bir karşılaşma değildi.
Karşılaşma sonrası Ümit Özat’ın yayıncı kuruluşa ne açıklama yapacağını az buçuk tahmin ediyordum. Suçu hakeme atıp, ikinci yarı oyunun hakimiydik şeklinde bir açıklama yapmasını bekliyordum.
Şaşırtmadı.
Suçun tamamını hakem’in verdiği ve vermediği penaltıya yıktı ve gitti. İkinci yarıda iyi oynadık bile demedi.
Dedikleri doğru mu?
Doğru. Hakem kötü bir maç yönetti. Skorda büyük sorumluluğu var.
Ama....
Elinde Kulusiç, Ferhat ve yeni transferin Claro var iken sahaya sağ bekten Orhan’ı stoper olarak devşirmesini hakem mi yaptırdı?
Bu takım sezonun ilk yarısında ligin en az gol yiyen takımlarından bir tanesi iken sadece Ahmet Çalık’ın gitmesi ile süzgeçe dönen bir defans haline gelmesinin en büyük sorumlusu Ümit Özat’ın tercihinden başka birşey değildir.
Kulusiç’i beğenmeyebilirsiniz. Ferhat’ın daha iyi olacağını düşünüyor da olabilirsiniz. Buna saygı duyar, "Tercih" derim. Ama elinde 2 tanesi hazırda bekleyen stoper var iken tercihi sakatlıktan yeni çıkmış, stoper olarak oynamamış ve pozisyonlarda ağır kalacağı herkes tarafından tahmin edilen Orhan’dan yana kullanırsanız ihaleyi hakeme yıkamazsınız. Bu intihardır. Ümit Özat bu maçta daha sahaya çıkmadan intihar etti.
Ümit Özat’ın takımı güzel oynattığı maçlarda da aynı şeyi söylemiştim. Hocalığını kriz ortamlarında gösterecek diye.
Maç 3-0 olduğu andan itibaren krizi yönetemeyen bir Ümit Özat vardı sahada.
Lig boyu istatistiklerde Selçuk Şahin hep takımın en çok koşan adamı olduğu söylendi. Çok koşmasından çok topu oyuna sokmasından, takımı sahada doğru yönlendirmesi ile Selçuk Şahin takımın hep vazgeçilmez adamı oldu.
Yenen gollerde hatası var mıydı?
Onu da göremedim.
Eğer “Selçuk’un aklı Gaziantep’e gitmiş, takımı sabote etmek için iyi oynamıyor” diye düşünmüyor ise Ümit Özat, Selçuk’u 20. Dakikada niye oyundan çıkardı? Biri bana lütfen anlatsın.
Ya da bir çok maçta oyunu hızlandırarak maçın kaderini değiştirme potansiyeli olan Aydın mıydı oyundan çıkması gereken adam...
Maç esnasında sosyal medya hesaplarımdan da söyledim buradan da yazayım. Sahadaki Gençlerbirliği, Pablo Picasso tablosu gibi idi. Neyin nerede olduğu belli olmayan bir takım vardı sahada.
Yaptığı hatalardan o kadar çaresiz duruma düştü ki Ümit Özat, 45. Dakikada 3. Oyuncu değişikliğini de yapmak zorunda kaldı. Bir sakatlık ile Gençlerbirliği maçı 11 kişi tamamlaması zor diyordum, onda da Orhan kırmızı kart görerek yine de tahminimi yanıltmadı.
“Kimse ikinci yarı Gençlerbirliği sahanın hakimi idi” de demesin.
3 golü atmış, defansa çekilmiş bir takıma karşı elbet pozisyonlar bulunacaktı.
Gençlerbirliği’nin bulduğu pozisyonlardan daha net ve fazlasını defansa çekilmiş Kasımpaşa buldu...
Bugün sahada sergilenen futbolun ne giden futbolcular ile ne gelenler ile ne de rakibin gücü ile alakası yok.
Tamamen bir teknik direktör faciası yaşadı Gençlerbirliği.
Haftaya Gaziantep maçı var.
Bu maçta yaptığı hatalar benzer faciayı gelecek hafta Gaziantepspor'un yeni stadında yaşanabilir.
İşin faturası da bu sefer çok ağır olur.