Klasspor - Ahmet Sülak - Ankaragücü'nü başarıya, "gerçekler" götürür! yazısı

Site İçi Arama


ANKARAGÜCÜ'NÜ BAŞARIYA, "GERÇEKLER" GÖTÜRÜR!

6075 Okunma


Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup’ta ilk yarı sona erdi. Ankaragücü, sezon başında koyduğu TFF 1. Lig parolasının kısa vadedeki hedefine ulaştı. Kısa vadedeki hedefi, ilk yarı liderliği olarak düşündüğümüzde, Ankaragücü bunu başardı. Bugünden sonra ilk yarının sonunda elde edilen liderliği değil de nihai hedefe ulaşmak için yapılması gerekenleri konuşmak ve gerçekçi analizler yapmak şarttır. Bu durum da, başarıya götüren yolda daha doğru çözüm noktalarına götürür. O yüzden rehavete girmeden, ne yapılması gerektiği üzerinde konuşmamız gerekiyor.

Ankaragücü, ilk yarının son haftasında deplasmanda Hatayspor ile 1-1 berabere kaldı ve Gümüşhanespor ile aynı puanla devreyi bitirdi. Bu karşılaşmadan iki hafta önce oynanan Kastamonu maçında Ankaragücü, ciddiyetsiz ve mücadeleden uzak bir oyun sergilemiş ve sahadan 3-1’lik mağlubiyetle ayrılmıştı. O maç; takım savunmasının ciddi arızalar verdiği, defans-orta saha-forveti oluşturan omurgada üst üste hataların yapıldığı ve kafamda birçok soru işaretlerine neden olan bir müsabakaydı.

Takım savunmasındaki sıkıntılar

Ligden neredeyse ilk hafta itibariyle düşmüş Erciyesspor’a bile 2-3 pozisyon verilmesi ve son olarak Hatayspor’dan yenilen basit gol, göz önüne alındığında; Ankaragücü’nün takım savunmasının yanı sıra defansın kritik noktasında yer alan oyuncuların da performansını gözden geçirmesi gerekiyor. Ligde oynanan 17 maçın 10’unda gol yiyen ve toplamda 18 golü ağlarından çıkaran bir lider takımdan bahsediyorsak yukarıda anlattıklarımın 1-2 maçlık değil, genel bir sorun olduğunu gösteriyor. Ankaragücü, maç başına ortalama 1’den fazla gol yerken, sıralamadaki rakibi Gümüşhanespor ise sadece 9 gol yedi. Bu önemli verileri, Ankaragücü yönetimi ve teknik heyeti dikkate almalıdır. Hatta keskin bir örnek vermek gerekirse, Ankaragücü’nün kritik eşikte oynadığı ve 3-1 kaybettiği Kastamonuspor, son hafta Erciyesspor ile 0-0 berabere kaldı!

Alınacak stoperde, aranacak kriterler

Ankaragücü, bazı maçlarda yediğinden 1 fazla gol atarak galibiyete uzandı. Her maçta da, yediğinden daha fazla atmak mümkün olmayabilir. Özellikle defans 4’lüsünün ve kalecinin uyum konusunda sıkıntı çekmemesi gerekiyor. Bunun içinde istikrar ve alışagelmiş bir düzen lazım. İlk yarıya baktığımızda, defansta istikrar sağlanamadı. Tabi buna sakatlıklar, cezalılar ve tercihler etken oldu. Devreye girilmeden önce Adem Sağlam ve Orhan Evci ile yollar ayrıldı. Bu da demek oluyor ki, bu bölgeye iki oyuncu birden alınacak. Alınacak oyuncunun, özellikle de stoperin, müzmin sakat! olmaması ve 17 maçta en az 15 maça çıkacak kapasiteye sahip olması şart.  Transferlerde bu tip hassas noktalar dikkate alınırsa başarı kaçınılmaz olur.

Gümüşhanespor ve Menemen maçları üzerine

Sarı-Lacivertliler, 14. hafta sonunda lider olduğunda, sadece aynı puanda olduğu Gümüşhane ile çekişiyor, bu iki takıma en yakın takım ise 8 puan uzaktaydı. İlk yarı sonunda ise işler tersine döndü. Ankaragücü, Gümüşhanespor ile çekişmeye devam ediyor ancak Menemen Belediyespor, puan farkını 3’e kadar indirdi ve ciddi bir tehlike arz ediyor. Ankaragücü’nün Kastamonu’ya yenilmesini yol kazası olarak değerlendirsek bile sıralamadaki bire bir rakibi Gümüşhanespor ve Menemen’e karşı oynadığı maçlarda, sahadan mağlubiyetle ayrılması, iki ekibin de ligde tutunmasına neden oldu. Bu sorunu, 2013-14 ve 2015-16 sezonlarında da yaşadık. Ankaragücü, Diriliş sezonunun 13. haftasında Alanyaspor’a ve 24. haftasında da Altınordu’ya ve 2015-16 sezonunun, ne tesadüftür ki; yine 13. haftasında Manisaspor’a yenilerek tabir yerindeyse şampiyonluğu rakiplerine hediye etti. Açıkçası daha net konuşmak gerekirse, Ankaragücü’nün ikinci yarıda, Gümüşhanespor ve Menemen Belediyespor’a yenilme lüksü yok. Özellikle ikinci yarının 5. haftasında oynanacak Gümüşhanespor deplasmanından ikili averajı düzeltecek bir skor ile dönülmelidir. Ankara’daki maçın 2-1 kaybedildiği düşünüldüğünde, orada en az 1-0’lık bir galibiyetle dönüp gol averajı ile avantajlı duruma gelinmelidir.

Aman Dikkat!

Dönüp dolaşıp yine takım savunmasına geleceğim. Ankaragücü, Menemen’e 3 ve Gümüşhanespor’a 1 gol atıp yenildi. Bu da gösteriyor ki; Sarı-Lacivertli ekip, gol atma konusunda sıkıntı çekmiyor. İlk yarı sonunda Ankaragücü, 33 gol atarak maç başına ortalama 1.9’luk bir gol ortalaması yakaladı. Bu fena bir gol ortalaması değil ancak bu gol sayısının önem kazanması için devre arasında yapılacak kamplarda, takım savunması konusunda sabah-akşam çalışılmalı. Şimdilik takımın en golcü oyuncusu, orta sahada önemli işler yapan 7 gollü  Ömer Bozan. Normalde en fazla gol atan oyuncu, santrafor olmalıdır tezi ortaya atılabilir. Buna paralel olarak ilk düşündüğümde “Santrafor alınmalı” dedim ancak bu ismin, 17 maçta en az 10 gol atacak bir futbolcu olması gerekir. Bu kritere uymayacak bir ismin alınması, ek bir ziyan ve takım içerisinde huzursuzluğa neden olabilir. Bu karar, acele verilmemelidir.

Geçen seneyi ele alalım…

Geçmiş senelere göre en önemli avantaj, Ankaragücü’nün ilk yarıyı lider bitirerek psikolojik avantajı eline geçirmesi oldu. Bu önemli bir artı. Yazının başından sonuna kadar “elde edilecek bir başarı” dan söz ediyorum. Başarı derken, tabiki sezonunda kutlayacağımız liderlikten bahsediyorum, Play-Off’tan bahsetmiyorum. Geçen seneyi ele alalım; sezonun başında şampiyonluk hedefinden bahsettik, birkaç puan kaybından sonra amaç play-off’tan çıkmaya evrildi. Sezonun sonunda, bu ikisine de ulaşılamadı. Hedef zamanla küçülürse, o hedefe de varamazsın. Bu hayatın değişmez kuralıdır.

Hep bir ağızla: "Hedef Şampiyonluk"

Ankaragücü, bu senenin sonunda, sadece şampiyonluğa kilitlenmelidir. Şampiyonluk ifadesinin takım üzerinde strese yol açacağı birkaç yerde dile getirildi, ben tam tersine bu sözün, ‘üstüne basa basa’ kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Hem rakiplere gözdağı verme hem de takım içerisindeki hedefi her an dinç tutmak için hep bir ağızla: “Hedef Şampiyonluk ve TFF 1. Lig”

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
AHMET SÜLAK



Yazarın Diğer Yazıları