Spor Toto Süper Lig'in en az gol yiyen iki ekibi olan Gençlerbirliği ve Başakşehir'in maçında çok da gol pozisyonu olmamasına şaşırmamak gerekiyor. Buna rağmen Gençlerbirliği savunmasının gününde olmadığını belirtelim. Neredeyse her hava topunu kazanan Başakşehir'in golcüsü Mehmet Batdal, Ahmet Çalık ile Palitseviich'e zor anlar yaşattı. Mücadelenin ilk 10 dakikasında daha istekli görünen başkent ekibi rakibinin oyunu dengelemesiyle kalesinde özellikle yan toplarda tehlike yaşadı. Takım, akıcı bir pas trafiği yapmada zorlanıyor. Top ileriye taşınınca kanatlarda Serdar ve Aydın'ın yapacağı driplingler ya da İrfan'ın bir hareketine kalıyor hücum üretkenliği. Rakipler bunu engellemede zorlanmıyor. Duran toplar da bu nedenle büyük önem taşıyor. Stancu'nun yokluğu elbette hissediliyor.
Pas ve pres yapan takım
Ümit Özat'ın taktiksel hamlelerini başarılı bulduğumu söylemek isterim. Özellikle ikinci yarıda baskısını arttırmak isteyen Başakşehir karşısında takımın boy ortalamasını kısaltarak, hızlı pas yapıp, pres uygulayan bir diziliş sağladı. Rakibi kendi sahasında kalmaya zorlayan ve oyun kurmasını engellemeye çalışan Gençlerbirliği, uzun toplar ve yandan yapılan ortalarda ise Başakşehir'e pozisyon üretme şansı verdi.
Zirveyi etkiledi
Takımın direnci taraftarın daha çok destek vermesini de sağlıyor. Kırmızı-karalı taraftarlar, takımlarından memnun görünüyor. Ahmet Oğuz'un hakem ile yaptığı gereksiz diyaloglar bu sezon onun başına işler açabilir; dikkat! 14 hafta sonunda kalesinde yalnızca 8 gol gören Gençlerbirliği, ligin en çok berabere kalan takımı Osmanlıspor ile. "Yenemiyorsan yenilme" parolasını sahaya yansıtan Gençlerbirliği ligin zirvesine ilk etkisini gösterdi. Spor Toto Süper Lig'de daha çok takımın kaderini etkileyecek gibi görünen kırmızı-karalar, kupada yendiği Fenerbahçe'ye de İstanbul'da bakalım bir sürpriz yapacak mı?