Cavcav’ın Anadolu Ajansına verdiği röportajı sanırım herkes okumuştur. Benim için şaşırtıcı olmayan ama içinde bir çok mesaj içeren bu açıklamada Cavcav’ın aslında ne demek istediğini 3 bölüm halinde sizlerle paylaşacağım.
Bana göre ilk ve en önemli bölüm yöneticiler ile ilgili yaptığı açıklamalar ve başkanlığı oğlu Murat Cavcav’a bırakacağını söylediği bölüm.
Meşhur bir söz vardır. “Sarhoşken söylenen sözler ayıkken planlanmıştır” diye. Cavcav’ın bu açıklaması mikrofon görünce birden aklına gelen sözler olmadığı kesin. Kafasından geçen birşeyler var ve bunu söylemek istediği belli. Peki Cavcav ne demek istiyor?
BEŞTEPE YENİÇERİ OCAĞI!
Taraftarların sosyal medyada oğlunu başkan yapacağını söylemesi büyük tepki uyandırdı. Başkanlığın babadan oğula geçecek olması fikri Gençlerbirliği’nde fiilen süren Saltanatlığın resmileşmesi gibi düşünüldü. Haksız da değiller. Zaten bundan 10 ay öncesinde de İlhan Cavcav da oğlu Murat Cavcav’ın başkan olması fikri için aynı görüşü savunmuştu. Aşağıdaki videodan da izleyeceğiniz üzere Cavcav, başkanlığın babadan oğula geçmesinin doğru olmadığını, 1923’de kurulmuş bir kulübün Yeniçeri ocağı olamayacağını söylemişti.
Her ne kadar babadan oğula geçen Yeniçerilik değil Saltanat olsa da biz başkanın ne kastettiğini gayet güzel anladık. Söyledikleri sözlerde de haksız değil. Peki 10 ay sonra fikir değiştirip neden oğlu Murat Cavcav’ı başkan yapacağını açıkladı? İşte sorun burada.
İlhan Cavcav’ın yolları ayırdığı yöneticiler için hoş olmayan kelimeler kullanması yeni yaşanan birşey değil. 20 yıl birlikte çalıştığı yöneticiler için “Bunlar iki koyun gütmeyi beceremezler” dediğini hatırlarsak Akdaş için söylediği sözler ağır olsa bile İlhan Cavcav için “Abi öfkesi” boyutunda kalır. “Çok önemli olan TSYD Kupası maçına gelmedi” sözlerinde büyük bir abartı olduğunu röportajı okuyanlar fark etmiştir. Bu önemli turnuvanın! ilk maçına kendisinin de gelmediğini, hatta başkan adayı olarak gösterdiği oğlu Murat Cavcav’ın da iki maçta da olmadığını Cavcav’a hatırlatan da ben olayım.
Maça gelmemesine gösterilen tepki abartılı olduğuna göre Niyazi Akdaş’a medya üzerinden bu sert çıkısının bir nedeni olması gerekmez mi? Gerekir. İşte konunun önemli noktası burası.
Niyazi Akdaş, geçen 1.5 sene içinde iyi bir başkan vekilliği yaptı. Bu sürenin önemli bir kısmında Cavcav hastanede tedavi görüyordu. Takımın küme düşme potasına girdiği ve en ufak krizi bile kaldıramayacağı o kritik dönemi diğer yöneticiler ile birlikte gayet iyi yöneticilik sergiledi. Her deplasmana gitti, her maçta oldu. Kendi özel jeti ile yöneticileri de yanında götürdü.
Bunun yanında hem İbrahim Üzülmez hem de diğer oyuncu ve menajerlerle yaşanan sorunlarda “Aman ağzımızın tadı bozulmasın Ali Rıza Efendi” tarzı ile arabuluculuk rölü üstlendi ve krizi engelledi.
Cavcav sonrası başkanlık için en çok konuşulan isimlerden biri olduğu dönemde İlhan Cavcav’ın “Bu kulüpte başkan olacak yönetici yok. Nihat Özdemir’e başkanlık teklif ettim” dediğinde bile hiç katılmadığım “Bu kulüp İlhan Cavcav’ın malıdır. O ne derse o olur” sözü ile Cavcav’ı bile savundu.
Cavcav’ı savunduğu bir çok konuda şahsen hatalı olarak görsem de düzgün bir yöneticilik sergiledi diyebilirim. Bu konuda Cavcav, Akdaş’a büyük bir haksızlık yaptı. Sadece Akdaş’a değil neredeyse tüm yönetim kuruluna haksızlık yaptı.
Haksızlık yapması peki Cavcav’ın umrunda mı? Tabii ki değil. Çünkü bu cümleler bilerek, planlanarak söylendi. Ne zaman bu kulüpte bir yönetici sivrilse başına gelecek şeyler Niyazi Akdaş’ın da başına geldi o kadar. Cavcav, her ne kadar kimse taşın altına elini sokmuyor falan dese de hiçbir zaman parlayacak bir yönetici istemez. Tehlike olarak görür. Son 15 yılda üstünü çizdiği yöneticilerin listesinden 5 tane yönetim kurulu çıkar... Öner Aktürk’ler, Zeki Ünaldı’lar, Atilla Aytek’ler... Daha sayayım mı?
Cavcav’ın kimseyi işaret etmeden vefat etmesi yerine oğlunu işaret etmesini tercih edenlerdenim. Murat Cavcav’ın bu işi başaramayacağını düşünenlerden de değilim. Saltanat gibi görünse de Cavcav birini işaret etmeden öldüğü taktirde kulüp etrafında uluyan çakallar, kurtlar ve bunlar ile işbirliği içindeki mevcut bir kaç yönetici ile mücadele edilebilecek bir mekanizmanın olmadığını çok iyi biliyorum. Bu konuda savunma mekanizmasını yıllardır üretmeye çalışan, bu tehlikeyi herkese söyleyen biri olarak Murat Cavcav’ın kötü bir ihtimal olduğunu söylemiyorum.
Ama Cavcav’ın kulübü yakın zamanda Murat Cavcav’a teslim edeceğini de düşünmüyorum.
Önümüzdeki günlerde olması muhtemel üç senaryo var.
1: Basın üzerinden mesaj gönderdiği Niyazi Akdaş, yakın zamanda istifa edebilir. Böyle bir durumda Murat Cavcav, 2. Başkanlığa getirilir ve kongre yapılmadan devam edilir.
2: Niyazi Akdaş istifa etmez ise Cavcav yönetim kurulunu toplar, Murat Cavcav’ı 2. Başkan, Niyazi Akdaş’ı düz yönetici görevine getirir. Akdaş bunun üzerine istifa ederse konu kapanır, kongreye gidilmez.
3: Niyazi Akdaş direnir, istifa etmez ise (Eğer her yöneticinden peşin istifa mektubu almamış ise) Cavcav kulübü kongreye götürür, yönetimin büyük kısmını yenileyerek yeniden başkan adayı olur.
Gençlerbirliği’nde ne olacağını bekleyip göreceğiz.
YARIN -
BÖLÜM:2 - BOTANİCA MI LİMONATA MI? CAVCAV'IN ÜZÜLMEZ İLE DERDİ NE?
CUMARTESİ
BÖLÜM:3 GÖKÇEK'TEN CAVCAV'A AHLAKSIZ TEKLİF!