Ankaragücü haftalardır tam anlamı ile can derdinde...
Yeni yönetim bir yandan eskiden kalan sorunları çözmeye çalışırken bir yandan da ligde kalma savaşımı veren takımla uğraşıyor.
İşlerinin zor olduğunu bilerek yola çıktılar. Başaracaklarına inandıları için koltuğu devraldılar. Gecelerinne gündüzlerine katıp çalışıyorlar da...
Bize "Kolay gelsin" demek düşüyor.
Bizim asıl konumuz Ankaragücü'nün Eskişehirsporla oynadığı maçtı.
Bir kez daha bu maç gösterdi ki düşenin dostu olmuyor.
Bir kez daha gördük ki başkentin başkentten başka dostu yok!
Bunu söylerken Ankaragücü'nün dostu olan Bursaspor ve Eskişehirspor'un puan mücadelesini yadsımamak lazım. Spor kazanmak için yapılıyor. Herkes sahaya kazanmak için çıkıyor. Çıkması da gerekiyor.
Burdan çıkacak sonuç Ankaragücü kurtulacaksa kendi gücüne güvenecek ve mücadelesini ona göre yapacak.
Kimseden medet ummayacak...
Ankaragücü Eskişehirspor maçı bir kez daha gösterdi ki futbolcu, yönetim ve taraftar işbirliği bu kurtuluş yeter de artar bile...
Bunun için herkesin birbirine samimi yaklaşması yeterli... Verilecek sözler tutulmalı... yönetim futbolcunun inanacağı güven ortamını sağlamalı.
Bu bile kurtuluş için takıma büyük güç verecektir.
Ankaragücü-Eskişehir maçı festival atmosferinde başlayıp gergin bitti. Takımı meşale şov ile karşılayan taraftarlar futbolculara büyük moral verdi.
Ankaragücü maça iyi başlamasa da golü buldu.
Sonra iki tane kalesinde gol gördü....
Yenen ikinci gol Ankaragücü'ne futbolu hatırlattı. Peşe peşe gelen iki gol tribünleri tam anlamı ile ateşledi. Kaçan penltı bile keyifleri bozmadı.
Ancak Doğa'ya edilen küfür ve genç futbolcunun yalnış hareketi Ankaragücü tribünlerini çileden çıkardı.
Koltuklar sahaya atılmaya başladı. Tribünlerin yaptığı hareketleri tasvip etmek şu yana dursun şiddetle de kınıyoruz.
Çünkü takım galip iken yapılan bir anlık yalnış hareket bir çuval inciri berbat edebilir. Alınacak saha kapatma veya seyircisiz onama cezası kötü sonuçlar doğurabilir.
Dışarıdan destek aranacağına içeriden köstek olmamak yeter de artar bile...