Spor Toto 2. Lig’de kuralar çekildi ve gruplar belli oldu. Son üç senedir bu ligde mücadelesini sürdüren Ankaragücü, ne tesadüftür ki; 2. Ligdeki 4. senesinde de kırmızı grupta yer aldı. Sarı-Lacivertli ekibin yeni sezonda karşılaşacağı takımlara baktığımda, Ankaragücü’nün “Denge grubu”nda yer aldığını söyleyebilirim.
Ankaragücü’nün yeni sezonda rakipleri arasında PTT 1. Lig’inden düşen Karşıyaka, K. Erciyesspor ve 1461 Trabzon takımları bulunuyor. Bu 3 rakibin, kırmızı grubun en etkili takımları arasında yer alacağı tahminini yapmak güç değil. Bu ligleri yakından tanıyan takımlar ve Ankaragücü’nün geçen seneki rakipleri arasında da bulunan Aydınspor, Gümüşhanespor, Hatayspor, İnegölspor, Tokat ve Tuzla takımlarının Play-off sınırını zorlayacağını düşünüyorum. Ankaragücü, ayrıca bu sene üst lige çıkan Etimesgut Bld. ve bu ligin gediklisi Bugsaşspor ile de aynı grupta mücadele edecek. Sarı-Lacivertli takımın karşılaşacağı kulüpler arasında, Menemen Belediyesi ve Niğde Belediyespor da var. Bu iki kapalı kutu takımın, iyi transferlerle lige gireceği biliniyor. Kırmızı grubun detayına fazla girmeden söyleyeceğim ilk sözler bunlar…
Şimdi de Ankaragücü’nün geçmiş senelerde rakibi ve yeni sezonda beyaz grupta olan takımları inceleyelim. Ankaragücü’nün geçen sene iki maçta da yenemediği Diyarbakır ekibi Amed Sportif, 3 sezondur Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nda yenemediği Tepecikspor, geçen sezon Ankara’da puan verdiği Bucaspor, geçen sezon deplasmanda oynadığı maçta 3 gol yiyerek ligdeki iddiasını bitiren Kocaeli Birlikspor, Aydın’da oynadığı maçlarda bir türlü şansının gülmediği Nazilli Belediyespor ve 2013-14 sezonunda kendi sahasında oynadığı maçta 2-0’dan 3-2 maçı verdiği ve o sezon yenemediği tek takım olan Ofspor, bu sezon beyaz grupta yer aldı.
İki grubu da üstünkörü değerlendirdim. Bu dipnotların ardından Ankaragücü’nün beyaz gruba düşmemesini daha “hayırlı” olarak nitelendiriyorum. Ankaragücü’nün bu sezon kırmızı grupta beyaz sayfa açmasının başarıya götüren yol olacağına inanıyorum. Ayrıca Ankaragücü’nün mücadele edeceği kırmızı grupta boy gösterecek olan birçok takımın da Ankara’ya yakın olması, taraftarlar için büyük şans ve kazanç. Mesafe ayırt etmeksizin her maça giden Ankaragüçlüler, Etimesgut ve Bugsaş maçları dışında Kastamonu, Kayseri ve Niğde gibi yakın deplasmanlara giderek 5 maçlık seyircisiz ve tarafsız sahada oynanacak maçların olduğu dönemde, takımlarına desteklerini verebilecek. Bu durum, Ankaragücü’nün cezasını çekeceği sancılı döneminde önemli bir avantajı olacak.
Rakiplerin durumlarından ziyade bugünden sonra Ankaragücü’nün ne yapacağı önemli. Sarı-Lacivertli yönetim, geçtiğimiz haftalarda teknik direktör İsmet Taşdemir ile sözleşme imzaladı. Ankaragücü’nün yeni sezonda takımı, İsmet Taşdemir’e emanet edecek olmasını çok doğru bir adım olarak görüyorum. Çünkü; İsmet Hoca, bu ligde başarılı bir teknik direktörlük imajına ve karizmasına sahip bir isim. İsmet Taşdemir, Teknik Direktörlük bilgisinin dışında Sarı-Lacivertli formayı giydiği dönemde, Ankaragücü ruhunun ne demek olduğunu göstermiş bir kişiliktir.
Bu ligi bilen teknik direktör avantajını eline geçiren Ankaragücü’nde sıra bu ligde başarı sağlamış oyuncuları transfer etmek. Bu ligin havası ve oyuncu niteliği çok farklı. Ankaragücü, daha önceki senelerde şaşalı oyuncular aldı ama bu ligin kriterlerine pek ayak uyduramadıkları için kalıcı başarı gelmedi. Bu maddelere uygun transfer yapmak içinde yasağın kalkması gerekiyor. Ankaragücü yönetiminin geçmiş dönemlerde olduğu gibi yasağı kaldırma çabalarının olduğunu biliyoruz. İnşallah bayramdan sonra mutlu haberler alırız da Beştepe’de yapılacak ilk antrenmana yeni transferler yetişmese de şehir dışında yapılacak kamp çalışmalarına katılırlar. Eğer yeni transferler 2. kamp programına da katılamazsa geçen seneki hatalara düşülmüş olur. Hem o döneme kadar fayda sağlayacak oyuncular kalmaz hem de takımla beraber yeteri kadar çalışma fırsatı yakalanamaz. İnşallah bu tip olumsuz haberler duymayız da Ankaragücü, yeni hocasıyla ve transferleriyle gümbür gümbür bir şekilde lige girerek şampiyon olarak üst lige çıkar.
Teknik Direktör ve oyuncu konusunda nokta atış yapılmasının ardından bu başarının sürekli hale gelmesi için iç huzur ile beraber motivasyonun üst düzeyde olması lazım. Biten sezonun son 6 ayında bazı parçaların eksik olduğuna tanıklık ettik. Bu sezon bu eksikliği tamamlamak için Ankaragücü’nün kalıcı gelire ihtiyacı var. Bu sayede hem teknik heyet hem oyuncular hem de kulüp çalışanları maddi ve manevi anlamında mutlu olacak ve işine konsantre olmakta zorluk çekmeyecek. Sezon sonunda üst lige çıkma başarısını doyasıya kutlamak için bu hamlelerin yapılması gerektiği konusu önemli.
Tabiki bu hususları, Ankaragücü yönetimi da çok iyi biliyor ve bu konu hakkında çalışmalarını sürdürüyor. Yaklaşık 100 milyon liralık borç ile uğraşan Yiğiner Başkanlığındaki yönetimin, bir anda bu işleri halletmesini de bekleyemeyiz. Belli başlı noktada bazı hamleler yapılsa da kalıcı gelir noktasında, şehrin büyüklerinin taşın altına elinin sokması lazım. Belediye meclisinden birkaç kez yardım payı adında kaynaklar sağlansa da günümüz futbolunda bu maddi kaynaklar çok yetersiz kalıyor. Bu durumun sürekli ve kalıcı hale gelmesi gerekiyor. Mesela Ankara’nın marka değerini arttırmak adına çeşitli çalışmaların yapıldığını geçtiğimiz senelerde gördük. Bir şehri ve ülkeyi, Dünya çapında tanıtmanın ve duyurmanın en keskin yolu, spor branşlarında sağlanan başarıdır. Sporda bir çok branş söyleyebiliriz ama futbol karşılaşmalarının dünyadaki yaklaşık 8 milyar kişiye hitap ettiğini bilmeyen yoktur. Ankara’nın marka değerinin artması içinde futbol branşının ön plana çıkarılması lazım. Bu konuda da yapılacak ilk adımlardan biri de Ankaragücü’ne sağlanacak yardımın ardından başarının elde edilmesi ile olur.
“Bu, son olsun” diyelim ve şehrin söz sahipleri Ankaragücü’ne kaynak sağlamak için uğraş versin ve bu girdap son bulsun. Benim diyeceğim son söz şu; Ankaragücü başarılı değilse Ankara’nın marka değeri de yeterli seviyede değildir.
