Ankaragücü’nün liderliği tekrar kazanma adına çıktığı maçta, Manisaspor’dan ağır bir yenilgi aldı. Skor olarak ağır olmasa da götürdükleri açısından çok ağır oldu. Bu maçı Basın tribününden değil de Maraton tribününe girerek izlemeyi tercih ettim. Bu denli önemli bir maçta, tribünde bir kişinin bile fazla olmasının takım adına önemli kazançlar sağlayacağını düşünmüştüm ama alınan skor hepimizi fazlasıyla üzdü. Bu yenilginin ardından hemen değerlendirme yazmak istemedim. Maçta alınan yenilginin sıcağıyla yanlış düşünür ve yanlış mesajlar veririm diye köşe yazısını kaleme almak için biraz bekledim. Bu skorun üzüntüsüyle uyku tutmayınca bende gece yarısında analizlerimi yazmaya karar verdim.
Öncelikle her maç öncesinde sahaya çıkması kesinleşen kadroya bakıp kendi futbol bilgimle dizilişi yaparım ve kendimce bir sistem oturtmaya çalışırım. Bu da genelde maç içerisinde tutar. Maç öncesinde düşündüğüm diziliş ve sistem bu maçta da tuttu aslında. Yalnız Teknik heyetin sistemle çok oynadığı gerçeği var. Her sakatlık ve cezalı sonrasında sistemle oynamanın bedelinin bu maçtaki faturası ağır oldu.
Sistemle her hafta oynanmaz!
Neden böyle diyorum. Açıklayım; Geçen hafta ligin sonuncu takımı karşısında Muhammed ve Harun Aydın çift ön libero ile oyuna başlarken, ligin lideri Manisaspor karşısında bu iki oyuncunun da 11’de olmamasını ben anlayamadım. Bu maçta Salih’in cezası bitince orta sahada her hafta olduğu gibi yeniden değişikliğe gidildi. Sonuncu takıma karşı çift libero ile başlanırken, lider takıma karşı tek ön libero ile başlamanın mantığını ben anlayamıyorum. Bu arada Tarsus maçında takımın iyi oynadığını söylemiyorum. Ancak böylesine bir maçta halen daha sistem arayışına girip orta sahayı tamamen değiştirmenin bedelinin ağır sonuçlar doğurduğunu söylüyorum.
Sistemin doğruluğunu ya da yanlışlığını tartışmadan önce bir sistemi görmemiz ve bunun üzerinde analiz yapılması gerekir. Ligin 13. haftası bitti ama halen daha sistemini oturtmamış ve her hafta yeni arayış içerisine giren bir takım görüyorum. Kemal Kılıç gibi tecrübeli ve daha önce başka takımları ileriye taşımış ve aynı zamanda Ankaragücü‘nde oyuncuyla efsaneleşen bir ismin, artık sistemi oturtması ve takıma geç! olmadan adapte etmesi gerekir.
Maçın ilk yarısında Ankaragücü’nün üstünlüğü vardı. Manisaspor’un pozisyonu olduğunu bile hatırlamıyorum. Emrah’ın harika vuruşuyla Ankaragücü öne de geçti. Bu dakikadan sonra özellikle 37 ile 45. dakikaları arasında Ankaragücü’nde ciddi bocalamalar başladı. Gözle görünen oyundan düşmenin ilk belirtilerinin ardından Manisaspor’un teknik heyeti oyuna 2 oyuncu değişikliği ile müdahale ederek ikinci yarıya başladı.
Hasan Ayaroğlu’nun pozisyonu kader anıydı
İkinci yarının başında Ankaragücü, Hasan ile net pozisyondan yararlanamadı. İşte tam orada maçın kaderi belirlendi. O pozisyon gol olsaydı Ankaragücü maçı belki de çok rahat alabilirdi. Bu pozisyon gol olmayınca Manisaspor’da ceza alanının sağ tarafından, kale çizgisine doğru açtığı ortaya, oyuna yeni giren Ahmet Sarı’nın vuruşunda skor eşitlendi. Manisaspor’un ciddi bir pozisyonu yoktu ama bir anlık konsantre eksikliği bu basit gole neden oldu.
Bu golün ardından Ankaragücü Teknik Heyetinin oyuna müdahale etmesini bekledim. Bu tip yenen gollerin ardından Ankaragücü’nde panik havası oluşuyor. Yapılacak değişiklik ile rakibin hevesi kırılabilir ve oyuna tekrar ortak olunabilirdi. Sarı kartı olan ve aynı zamanda oyundan düşen Sertan, kenara alınarak müdahale yapılsaydı geç olmadan çözüm bulunabilirdi. Emrah ile Timur değişikliği oldu ama oyundaki sorunları çözen bir yol değildi. Ki golden sonra her zamanki gibi panik ve telaşlı oyun devreye girdi ve defansta yapılan amatörce hata Manisaspor’u öne geçirdi.
Geç gelen değişiklik
Manisaspor öne geçtikten sonra Ankaragücü’nün Teknik Heyetinin oyuncu değişikliği yapma isteği doydu ama iş işten geçmişti. 1-1 iken Sertan’ı çıkarıp Harun’u almak mantıklı olabilirdi ama yenilen mağlubiyet golünden sonra bu pek fayda sağlamadı.
Ankaragücü, beraberliği sağlamak için atak girişimlerinde bulundu ama hep aynı atak isteğinde bulununca bunda da başarılı olunamadı. Özellikle Göksu’nun bindirmelerinden ve sağlayacağı boşluklardan, orta açma girişimleri vardı ama hiç biri Timur’a ulaşmadı. Çünkü; Manisaspor’un defansı uzun oyuncularından kuruluydu. Böylesine gelen topları basitçe bırakacak oyuncular değildi. Ankaragücü, bu tip ortaların fayda sağlayamayacağını bile bile topları rakiplere atmaya devam edince maçtan yenilgiyle ayrıldı.
2 sene önce tıpa tıp örneği vardı oysa ki!
Bazı maçlarda galibiyet istesen de 1 puan alınca da kötü demezsin. Manisaspor maçı da onlardan biriydi. Ankaragücü, 2 sene önce “Diriliş” sezonu adında bir yıl geçirdi. Orada bu tip maçlar sıkça oynandı. Daha zor rakipler vardı ve oyun anlamında daha sıkı maçlar vardı. Ne tesadüftür ki, 2 sene önce ligin 13. haftasında Ankaragücü, o dönem ligin lideri Alanyaspor’u kendisi sahasında ağırladı ve son saniyede yediği golle maçtan yenik ayrıldı. Ankaragücü o gün yenseydi, lider ile puanı eşitleyecekti. Ankaragücü o gün yenilince puan farkı 6’ya çıktı ve liderliğe kavuşma şansını o sene belki de orada bıraktı. Ankaragücü, 2 sene sonra Manisaspor ile aynı haftada oynadı, yine yenildi ve puan farkı bu sefer 5’ye çıktı. Ankaragücü geçmişten ders almalıydı. Önünde böyle bir örnek varken böylesine strateji ve sistemden yoksun bir anlayış ile bu tip maçlara çıkmamalıydı.
Yeni bir stratejiyi hemen yapalım
Şunu da açıkça belirtmem gerekecek. Ankaragücü, iki sene öncesinde bulunduğu grubun zorluğunun yarısı gücünde bile olmayan bir grupta yer alıyor. Ankaragücü, stratejisini doğru belirlerse bu grupta halen daha şampiyon olabilir.
Evet, şu an planı yapalım; Ankaragücü, iki hafta Ankara’da oynayacak. Ankara Demirspor ile Behiçbey’de ve daha sonra 19 Mayıs Stadyumu’nda Kocaeli Birlikspor ile mücadele edecek. Ankaragücü bu maçlardan 6 puan almak zorunda. Bu işin lamı cimi kalmadı artık. O 6 puandan sonra Manisaspor’un da o arada puan kaybedeceğini düşünüyorum. Ankaragücü daha sonra Diyarbakır deplasmanına gidecek ve Tuzla ile kendi sahasında oynayarak ilk yarıyı kapatacak. Bu maçlardan alınacak toplam 12 puandan sonra lig farklı bir şekil alacaktır…