İlk 6 haftada topladığı 4 puanla, 44 sezonun en kötü 4. sezonunu yaşayan (ve kaybetmesi durumunda 7. Hafta itibariyle tarihinin en kötü sezonuna imzasını atacak olan) Gençlerbirliği’nin kesinlikle ve kesinlikle kazanması gereken maçtan önce, Kayserispor’un da benzer bir şekilde, oldukça kötü bir sezon geçirdiği ve onlar içinde bu maçın hayati bir önem taşıdığını düşünerek tedirgin oluyorduk.
Mehmet Özdilek, bir önceki haftaya göre ilk 11’de üç değişiklik yapmıştı. Ferhat’ın yerine Hopf, Olafur Skulason yerine Panajotis Dimitriadis ve Uğur Çiftçi yerine Iasmin Latovlevici sahadaydı.
Arzulu, hırslı, istekli ve baskılı bir oyun beklediğimiz Alkaralar’ın ilk 45 dakikada ortaya koyduğu “ne yaptığını bilmez” görüntüsüne Kayserispor’un yaptığı, “1 puan için geldik” seslendirmesi, tribünlerdeki bizlere ninni gibi geliyordu. Bir ara Özhan’ın esnediğini görüp laf attığımda, “maç bitince beni uyandırmayı unutmayın” cevabını alıp kahkaha attım.
Devre arası, uzun bir otobüs yolculuğunun ihtiyaç molası gibiydi.
İkinci yarının hemen başında Ahmet Oğuz’un kullandığı uzun taç atışında, kale dibindeki Ante’nin topu, ceza alanına şişirmesi sırasında yan hakem “ofsayt” diyerek bayrağını kaldırdı. Orta hakem doğru karar verip yan hakemin kararını umursamadı ve oyunu devam ettirdi. Fakat pozisyonun devamında El Kabir ofsayttan golünü attığında, yan hakem duble yaptı ve bu sefer de bayrağını kaldırmadı. Orta hakem de gol kararını verdi.
O anlar yaşanırken, ne olduğunu anlamaz bir şekilde birbirimize baktıktan ve gol kararının ardından hoplayıp zıpladıktan sonra ilk iş olarak Alper’in telefondan açtığı pozisyona odaklanıp, kararın doğruluğunu anlamaya çalışıyorduk. Kısa bir süre sonra pozisyon devamının ofsayt olduğunu gördük ve bir anda yüzümüz asıldı.
Hemen akabinde gelişen atakta, genç hakem Halil Umut Meler’in nefis “avantaj” uygulaması sonucunda Stancu’nun pasına El Kabir’in nefis dokunuşuyla derin bir nefes aldık.
Sonraki dakikalarda takıma vitamin almışçasına can geldi. Bu anlarda, akıl dolu ara pasları, pozisyon yaratma girişimleri ve rakip ataklarını akıllıca kesişler birbirini kovaladı ve haftalar sonra Kırmızı-Siyahlılar 3 puanın sahip oldu.
Maçın çıkışında ve sonrasında hepimizin aklında, 3 haftadır hakemler hakkında konuşan Mehmet Özdilek vardı. İlk golün ofsayt olduğunu söylemesini ve aleyhimizde verilen kararlar da olduğu gibi, lehimizde verilen kararı da eleştirmesini bekledik. Çünkü samimi olmak bunu gerektiriyordu.
