2 puanın kaybedildiğini düşündüğüm Tokatspor deplasmanının ardından Ankaragücü, tam 142 gün sonra taraftarının karşısına çıktı. Yaklaşık 5 aylık özlemi dindirmek için yaklaşık 13 bin taraftar stattaki yerini aldı ve maçı izlemeye koyuldu.
Ankaragücü Teknik Direktörü Aykan Atik, Tokatspor deplasmanında çıkan 11’den sadece 1 kişiyi değiştirerek maça başladı. Bu maçtaki tek değişiklik, orta sahada oynayan Muhammed’in yerine Harun Aydın’ın şans bulmasıydı.
Hakem haklıydı!
Taraftarın desteğini arkasında hisseden Ankaragüçlü oyuncular, maçın genelinde çok iyi bir oyun sergileyeceğini daha ilk 10 dakikada herkese göstermeye başladı. Tam oyunun temposu yükselmişken Mustafa Öztürk’ün talihsizce yaptığı hareket sonucunda hakem direk kırmızı kartına başvurup Ankaragücü’nü 10 kişi bıraktı. Bu pozisyon için üzülerek söylüyorum ki; bariz bir kırmızı karttı. Hakemin doğru bir karar verdiğini düşünüyorum. Mustafa Öztürk’ün neden böyle bir dengesiz ve kontrolsüz bir hareket yaptığını anlamadım ama kendisinin de bu kartın sonunda çok üzüldüğünü düşünüyorum. Sağ ve sol kanatta oynayabilen Mustafa Öztürk’ün ilerleyen maçlarda atacağı golle ve yapacağı asistle kendisini affettireceğine de eminim.
Bu orta sahadan çok iyi bir maestro olur
Bu kırmızı kartın ardından çok kısa süreli bir bocalama yaşansa da Ankaragücü kendini çabuk toparladı ve ilk 10 dakikadaki tempolu oyununa geri döndü. Özellikle orta sahada oynayan Harun Aydın ve Salih Sefercik ikilisinin, takımın bu maçtaki gizli kahramanları olduğunu söyleyebilirim. Yaptıkları koşularla hem eksik tarafı kapattı hem de orta saha ile hücum hattı arasındaki omurgayı çok iyi oluşturdu. Bu ikili, ilerleyen maçlarda beraber oynamaya alıştıkça takımın beyni konumuna gelebilecekleri kanısındayım.
Orhan Evci klasını kanıtladı
Dakikalar ilerledikçe Ankaragücü temposunu yükseltti ve golü de sonunda buldu. Ceza alanının sağ tarafına doğru akıllıca bir koşu yapan Ömer Bozan’ın topla buluşmasının ardından ceza alanının ortasında boş pozisyonda bulunan Orhan Evci’ye “al da at” dedirten pasında Ankaragücü, sezonun ilk golünü Orhan Evci’nin ayağından bulmuş oldu. Golü atan Orhan Evci’nin sağ bek mevkiisinde oynadığını hatırlatmak lazım. Maç boyunca hem defansını çok iyi yaptı hem de yaptığı bindirmelerle üst düzey bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Bunca işin üstüne bir de takımın gol yükünü çekti. Allah nazarlardan saklasın.
Mehmet Yıldız bir futbol duayeni
Ankaragücü’nün oyuncuları maçın ikinci yarısında da aynı disiplinle oyununu sürdürerek tempoyu her zaman kendi lehine çevirdi. Ankaragücü’nün elinde Mehmet Yıldız gibi bir “futbol duayeni” var. Bu duayen, oyununun Ankaragücü’nün lehine devam etmesinde önemli isimlerden birisiydi. Benzetme belki çok abartı gelebilir ama kendisine atılan her topu büyük bir ustalıkla saklayan ve arkadaşlarına o topları faydalı bir biçimde ulaştıran bir isimden bahsediyoruz. Maçı izlerken, birkaç defa Mehmet Yıldız’a topu atın da “top saklama sanatını” izleme zevkini tatmaya devam edeyim dedim. Abartılı yakıştırmalar yapıyor olabilirim ama şu bir gerçek ki; Mehmet Yıldız, Ankaragücü için büyük bir şans.
Ankaragücü, iyi oyununu ilk gole yakın bir pozisyon ile bir golle daha süsledi. Sahanın yıldız isimlerinden ve ilk golün sahibi Orhan Evci, kendisine gelen pas ile ceza alanına sağ taraftan girdi ve ceza alanı içinde müsait pozisyonda bulunan Sertan’a golü attırdı. Sertan’ın attığı bu gol, ilk golün bire bir kopyasıydı diyebilirim. Aslında Tokat’ta da buna benzer pozisyonlar oluşmuştu ama son paslar yapılamadığından gol atılamamıştı. Sanırım bu tip gol pozisyonlarının üzerinde antrenmanda sıkça çalışılmış ve çalışılmaya da devam ediliyor. İlerleyen haftalarda bu tip gollerden daha da görebiliriz.
Aykan Atik ve ekibinin sakinliği ve başarısı
Yazımı sadece oyuncular üzerinden bitirmek istemiyorum. Aykan Atik ve Teknik ekibinin başarısından da bahsedelim. Daha maçın başında kırmızı kart gören bir takımın teknik direktörünü düşünelim. Maç başlar başlamaz bütün planları alt üst olmuş, taktik disiplininden ödün vermek zorunda kalmış, diziliş ve sistemini bozma ihtiyacı hissetmiş bir teknik heyet aklımıza gelebilir. Ancak Aykan Atik ve ekibi, kırmızı kartın ardından hiç telaş yapmadan oyuncularına gerekli direktiflerini verdi ve oyuncular da bu sayede paniklemeden aynı oyunlarını devam ettirdi. Teknik Heyetin yüzündeki kararlı ve istekli duruş, oyunculara çok iyi yansıdı ve sahada çok faydalı bir sistem oluştu.
Şimdi de bir takım düşünün, 75 dakika 10 kişi oynamak zorunda kalsın ve oyun temposu hiç düşmesin. Oyunun hiçbir dakikasında da rakibi karşısında ezilmesin! Bu bir ütopya değil, bu bir gerçek. İşte bu takımın ismi Ankaragücü. Gerçekten bunu sağlamak ve ortaya koymak kolay değil. Herhangi bir amatör takım karşısında bile bunu kolaylıkla sağlayamazsınız. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Ankaragücü sahada 1 kişi eksikken bile diğer takımların 11 kişi ile yapamadığı oyunu ortaya koydu.
Ankaragücü bu iki golle, sezonun ilk galibiyetini aldı. 3 puanı hanesine yazdıran Ankaragücü, 4 puanla kırmızı grupta 4. sıraya yükseldi. Geçen hafta Ankaragücü’nün önünde 12 puan alması gereken 4 maç olduğunu söylemiştim. 4 maç üst üste Ankara’da oynayacak Ankaragücü, ilk maçında 3 puanı aldı. Ankaragücü, haftaya Keçiörengücü ile Aktepe Stadı’nda daha sonra da 2 maç üst üste Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nda Tepecikspor ve Aydınspor 1923 ile maç yapacak. Saydığım kritik 3 maçtan da Ankaragücü, 9 puanı çıkarırsa şampiyonluğun ilk adımı atılmış olur diye düşünüyorum.
