En son 3 Mayıs tarihinde resmi maça çıkan Ankaragücü, 4 ay sonra yeni sezonun ilk maçında Tokatspor ile deplasmanda karşılaştı. Futbolda tatil dönemi açısından oldukça uzun sürenin ardından Ankaragücü’nü izleme özlemiyle Tokat’a gittim. Otobüs terminali ile stadın arasının sadece 350 metre olması benim için önemli bir şanstı. Stada zorlanmadan ve kısa zamanda ulaşarak Gaziosmanpaşa stadındaki yerimi aldım.
Maç başlamadan önce yeni transferlerini resmi bir maçta ilk kez oynatacak Ankaragücü’nün ilk 11’ini inceledim. Kadroya bakarak kafamda oluşturduğum dizilişe yakın bir sistemle Ankaragücü maça başladı. Teknik Direktör Aykan Atik yönetimindeki Ankaragücü maça, kalede Ferhat Odabaşı, sağ bekte Orhan Evci, stoperlerde Adem Sağlam ve Gürkan, solda Mehmet Taşcı, orta sahanın ortasında Muhammed ve Salih Sefercik, kanatlarda Mustafa Öztürk ve Ömer Bozan (sürekli değişerek oynadılar), en ileride Mehmet Yıldız ve Emrah Bozkurt dizilişiyle başladı.
Son vuruşlar yapılamadı
Sahaya çıkan 11’in geçen seneye göre yüzde 50’sinden fazlasının değişmesinden dolayı ilk maçtan itibaren muazzam bir oyun beklemiyordum ancak oyunun ilk 10 dakikasında iştahlı ve gayretli bir takımı sahada gördüm. Orta sahada başlayan kısa ve etkili paslar, kanatlardaki oyuncuların bu paslarla oluşan akıl dolu oyunun trafiğini kolaylıkla sağlaması Ankaragücü’nü mutlak pozisyonlara soktu. Takım, beklediğimden daha rahat pozisyonlara giriyordu ama nedense son vuruşları yapma konusunda zorluk çekiyordu. Emrah Bozkurt ve Mehmet Yıldız’ın yakaladığı pozisyonlar cömertçe harcandı. Ofansif oyunculara verilen görevler dışında orta saha oyuncu Salih Sefercik’e teknik heyet tarafından özel bir görev verildiğini düşünüyorum. Çünkü; rakibin defansından dönen topların nereye düşeceğini çok iyi düşünerek kaleye etkili ve sert vuruşlar yaptı ve kaleyi ciddi şekilde yokladığı pozisyonlar oldu. Maçın ilk dakikalarında ceza alanı yayının olduğu yerden köşeye vurduğu topu, Tokatsporlu kaleci son anda çelerek kornere attı. Teknik heyetin verdiği görevi çok iyi yerine getiren Salih Sefercik’in ilerleyen maçlarda oyunun tıkandığı anda, ceza alanı dışından yapacağı sert ve isabetli bir vuruşla topu ağlara gönderirse kimsenin şaşırmaması lazım.
Maçın ikinci yarısında da coşkulu oyun sahaya yansıtıldı. Tokatspor’u kendi sahasına mahkum eden Ankaragücü’nde Teknik Direktör Aykan Atik, deplasmandan 3 puanla dönmek için sahaya Sertan, Hasan Ayaroğlu ve Timur’u soktu ama son bölgede yapılamayan son vuruşlar sonucunda Ankaragücü 1 puanla yetinmek zorunda kaldı.
Mehmet Yıldız “tank” gibiydi!
Yeni transfer edilen Mehmet Yıldız’ı çok beğendiğimi söyleyebilirim. Tecrübeli oyuncu, ona atılan her topu rahatlıkla kontrol edip güçlü fiziğiyle topu saklaması tam anlamıyla süperdi. Mehmet Yıldız’a tabir-i caizse “tank” gibiydi dersem yanlış bir benzetme yapmış olmam diye düşünüyorum. İlerleyen yaşına rağmen her topu saklayıp arkadaşlarına servis edip oyuncuları gol pozisyonlarına sokması Ankaragücü için önemli bir şans.
Ferhat kalede güven verdi
Ankaragücü’nün yeni kalecisi Ferhat Odabaşı içinde ayrı bir parantez açmak istiyorum. Maç içinde üzerine fazla top gelmedi ancak ilk yarıdaki bir pozisyonda Tokatsporlu oyuncunun etkili vuruşunu 90 diye tabir ettiğimiz yerden çıkarıp çelmesi alkışlanacak bir hareketti. Tokatspor’un maç boyunca en etkili pozisyonu da buydu. Maç içinde üzerine top gelmemiş bir kalecinin, maç içindeki konsantresini sağlaması ve iyi bir refleksle topu çıkarması çok önemli. Tokatspor’un nadir gelişen pozisyonlarında dikkatli bir şekilde topu almasından dolayı Ferhat Odabaşı, kalede güven verdi.
Ankaragücü her şeyi yaptı ama...
Ankaragücü, maç boyuncu istekli miydi? Evet, coşkulu muydu? Evet, gayretli miydi? Evet. Maçı izleyen herkesin de bu yorumu benim gibi yapacağını düşünüyorum. Ankaragücü’nde oyuncular topu rahatlıkla ceza alanına getirdi ama son anda yapılacak doğru pası ve gol vuruşunu yapamadı. Bu durum maç boyunca devam edince Ankaragücü, Tokat’tan golsüz beraberlikle ayrıldı. Aykan Atik ve teknik heyetin bu sorunu gördüğünü ve gerekli tedbirleri alacağını düşünüyorum. Bu sorun, antrenmanda yapılacak çalışmayla rahatlıkla çözülebilir. Teknik heyetin uygulayacağı doğru çalışmayla Ankaragücü, bu sorunu çözecektir.
Ankaragücü 2 puan mı kaybetti, 1 puan mı kazandı?
Şampiyonluk hedefiyle yola çıkan Ankaragücü’nün deplasmandan aldığı 1 puan önemlidir ancak her deplasman için geçerli bir kural değil elbette bu. Bazı deplasmanlarda gol yemek bile ağır sonuçlar doğurabilir. Mutlak pozisyonlardan yararlanamayan Ankaragücü’nün, Tokat deplasmanından aldığı 1 puan hakkında bir şeyler dememiz için biraz daha beklememiz lazım. Ankaragücü, bu maçta 2 puan mı kaybetti yoksa 1 puan mı kazandı, bu sorunun cevabını ilerleyen haftalarda alacağız.
Öyle ya da böyle sezonun ilk maçı geride kaldı. Ankaragücü’nün önünde alınması gereken 12 puan var. Ankaragücü, 4 hafta üst üste Ankara’da oynayacak. Sar-Lacivertliler, sırasıyla Karagümrük, Keçiörengücü (Aktepe Stadı’nda), Tepecikspor ve Aydınspor 1923 ile Ankara’da oynayacak. Ankaragücü’nün şampiyonluk yolunda sıkıntı yaşamaması için bu dört maçtan puan kaybetmeden ayrılması gerekiyor. Ligin ilk 5 haftası sonunda alınmış 13 puanla Ankaragücü, emin adımlarla şampiyonluğa yürüyecektir.