Gençlerbirliği’nde Savaş Kudaş’tan önceki doktor Burak Kunduracıoğlu idi. Gençlerbirliği tesislerine ilk geldiği gün bile hafızamda. Daha önce hiçbir kulüpte görev yapmamış Burak Kunduracıoğlu, Ersun Yanal döneminde kendini gösterdi. Fenerbahçe’ye hatta Milli Takıma kadar yükseldi.
11 sene önce Cavcav ile vedalaştı Ankaraspor’a gitti. Kulübün çimcisi, müdürü, futbolcusu, antrenörleri ile birlikte.
Ankaraspor’un süper lige çıktığı ilk yıldı. Gençlerbirliği’ni sık kullanılanlara eklediği yıllar.
O dönemde kulübün malzemecisi Hacı Anaçoğlu bile Ankaraspor’a gitmiş bir hafta sonra evine geri dönmüştü.
Şimdiki adı ile Osmanlıspor’un Genel Menajeri Ender Yurtgüven de o yıllarda Gençlerbirliği’nde kulüp müdürü idi. Ender Yurtgüven için Gençlerbirliği’nin altyapısından yetişti demek hata olur. Stajını yaptı diyelim. Altyapısı sağlam olmadığı için de Atilla Aytek’ten tek öğrendiğinin resmi işlemleri kitabına uygun olarak yapmakla sınırlı kaldı. (Gerçi Yurtgüven’in Ankaragüçlü yıllarında Serkan Kırıntılı’nın bir tarih hatası ile elini kolunu sallayarak gitmesi bunu da sorgulatmadı değil).
Gençlerbirliği’nin altyapısından çıkan bir başka isim de Hasan Çetinkaya oldu. Gerçi o direk Gençlerbirliği’nden Ankaraspor’a geçmedi. Önce Gaziantepspor’a ardından Ankaraspor’a geçti. Oradan Aykut Kocaman ile Fenerbahçe. Bugün görün 11 sene önceki Hasan Çetinkaya. Hiç değişmedi. İdari personel konusunda Beştepe’nin belki de en büyük yıldızı oldu.
Şu an Yurtgüven’in yardımcılığını yapan Mehmet Davarcı da Gençlerbirliği’nden Ankaraspor’a geçenlerden. Ama o da stajyer değildi. Altyapıdan çıktı. O da Çetinkaya gibi yetiştiği yeri unutanlardan olmadı.
Burak Kunduracıoğlu’nun ardından Gençlerbirliği Kulüp Doktorluğuna Savaş Kudaş geldi. Onun da ilk kulübü Gençlerbirliği oldu. 11 sene boyunca canını dişine taktı, çalıştı. Gençlerbirliği tesislerinde memleket sporuna çok önemli bir doktor daha kazanılmış oldu.
Ankaraspor’un adı Osmanlıspor oldu ama huyları hiç değişmedi. Süper Lige çıkar çıkmaz yine Gençlerbirliği’ni sık kullanılanlara ekleyerek çalışmalara başladı.
Savaş Hoca’nın Gençlerbirliği’nden ayrılmak istediği uzun zamandır belliydi. Biraz maddi konular, biraz başka rahatsızlıklardan Gençlerbirliği’nden bir yanı kal dese de ayrılmak istiyordu. Osmanlıspor’dan teklif geldi.
Elbet hakkıdır ama Gençlerbirliği’nin verdiğinin neredeyse 2 katı maaşa.
Cavcav, Kudaş’ın maaşını arttırdı, ayrılmaması için Melih Gökçek’e kadar aradı ama başaramadı. Savaş Kudaş 11 sene çalıştığı Gençlerbirliği’nden Osmanlıspor’a bu sene geçen ilk isim oldu.
Yolu hep açık olsun.
Cavcav sözleşmesi sona eren Hakan Aslantaş’ı Dubai’den aradı. Takımda kalmasını istedi. Rakamda anlaştılar. Gelince sözleşmeyi imzalama konusunda sözleştiler. Hatta kulüp resmi açıklama ile bunu duyurdu.
Osmanlıspor, Hakan Aslantaş’a teklif götürdü. Gençlerbirliği’nin verdiğinin iki katı rakama. Eğer rakipliği düşmanlık olarak gütmüyorsan bu işin etiği önce Gençlerbirliği’ni arayıp onay olmak olurdu. Arayan soran olmadı. Bir gün geç geleceğini bildiren Aslantaş, ilk antrenman biter bitmez menajeri ile birlikte tesislere geldi, bavulunu aldı ve kimseye söylemeden Osmanlıspor’a gitti.
Bunlar buz dağının görünen yüzleri.
Altyapıda hocalar da aynı dertten şikayetçi. Ben onların yalancısıyım. “Osmanlıspor, genç yetenekleri izlemiyor, Gençlerbirliği’ni izliyor,” diyorlar. Kulübün yıllardır izlediği, almak için teklif yaptıkları futbolcuları iki katı ücret teklif ederek Osmanlıspor’a transfer ediyorlarmış. Sonra Ahmet Gökçek’e kendi büyük başarıları gibi lanse ediyorlarmış.
Hep söylüyorum.
Ahmet Gökçek iyi de çevresi kötü…
Gençlerbirliği, Osmanlıspor’a hep veren oldu.
Federasyon yönetimine Gençlerbirliği’nden birini sokacak gücü varken bunu Ahmet Gökçek için kullandığı bile söylendi.
Ankaragücü ile Osmanlıspor ilişkileri ayrı bir yazı dizisi, hatta araştırma konusu.
Şehrin tüm spor tesislerini zapt eden, şehrin merkezindeki stadı şehrin dışına taşımaya çalışan, adeta kendi takımları haricinde bu şehirde hiçbir takımın yaşamasını istemeyen bir zihniyetten bahsediyoruz.
Yazılanlar onun için garip değil. Sadece hafıza tazeleme.
Mirkelam’ın dedi gibi.
Yaşananlar unutulmaz….