Kümede kalmayı garantiledikten sonra (ne yazık ki!) hedefsiz kalan Gençlerbirliği’nin, “gazozuna” oynadığı maçların ve “genç oyuncu oynatmayı pek sevmeyen bir tablo çizen” Mesut Bakkal’ın gönderilmesinin ardından, son maçta takımın başında, sezonun ilk iki maçında Kırmızı-Siyahlıların başında yer alan Mustafa Kaplan vardı.
Burada Kaplan’a bir parantez açarsak; 2006-2007 sezonun son haftasında ve 2010-2011 sezonunun son 4 haftasında “geçici teknik adam” olarak Gençlerbirliği’nin başında yine Mustafa Kaplan vardı.
Maç her iki takım için de orta saha mücadelesi şekilde bir süre devam ettikten sonra Beşiktaş daha istekli görünmeye başladı. İrfan’ın birkaç güzel hareketi ve Halil İbrahim’in El Kebir ile paslaşıp kaleye gönderdiği güzel şut dışında, ilk yarıda pozisyona giren ve golü bulan taraf Beşiktaş’tı. İkinci yarıda ise El Kebir’in sıfırdan kaleye gönderdiği şutun önce defans oyuncusunun eline sonrada direğe çarpıp dönmesi, yine El Kebir’in serbest atışının ve Hakan’ın şutunun Beşiktaş kalecisi tarafından engellenmesi, Gençlerbirliklileri heyecanlandıran anlardı. Beraberlik golü gelecek herhalde derken, ceza alanı içindeki basit paslarla İstanbullular farkı ikiye çıkarttılar. Son dakikada İrfan’ın asisti ve Çağrı’nın golüyle fark bire indi ve maç bu skorla sona erdi.
Böylece sezonu 40 puanla tamamlayan Gençlerbirliği, 2014-2015 sezonunu, son 15 yılın en kötü 4. Sezonu olarak tarihe kazıdı. Bu yıl da tek başarımız(!) yine kümede kalmak oldu!
Maçın bir de oldukça çirkin bir tarafı vardı.
İki hafta önce kaleci Ferhat’ın Galatasaray’ın golünde bilinçli olarak elini çekip şike yaptığını düşünen Beşiktaşlı taraftarlar maç boyunca kaleci aleyhine tezahürat yapıp, oyuncuyu ıslıkladılar. Yetmedi, saha içindeki Beşiktaş’ın genç yıldızlar(!) Oğuzhan ve Atınç, kaleciye sözlü olarak sataştılar. Bu da yetmedi maçtan sonra marifetmiş gibi Oğuzhan’ın Ferhat’la maç içindeki çirkin atışmaları basına kelime kelime sızdırdılar.
Ligi ilk sıradaki takımın 8 puan gerisinde tamamlayan Beşiktaşlıların “kenetlenmiş” bir şekilde, sezon boyunca genel olarak formsuz olan ve kötü goller yiyen Ferhat’a yüklenerek “kendilerini aklama çabaları” gerçekten çok çirkindi. Hele bir de saha içindeki futbolcuların, bariz bir şekilde rakip oyuncuyu hedef gösterip, “şike yapmakla” suçlaması çok ama çok rezilceydi!