Gençlerbirliği, Bursaspor karşısında maçın ilk 12 dakikası kayboldu. Pas yapamadı, baskıdan çıkamadı, topu kullanamadı. Rakibin gol atmaya mecbur olması ve o telaşını başarıyla sahaya yansıtması, kırmızı-karaları zorladı. Ancak 12. dakika itibariyle sahaya bir sakinlik geldi. Başkent ekibi, Türkiye’nin en iyi kontraya çıkan takımlarının başında geliyor. İlk atak girişiminde kazandığı korneri İrfan Can Kahveci kullandı, El Kabir asist yaptı, Petrovic topu ağlara gönderdi. Bu üçlü atılan ikinci golün de mimarları oldu. İrfan’ın orta alandaki çabasıyla kazandığı topta Petrovic ile ver-kaç yaptı, El Kabir’e gönderdiği harika pas güzel bir gol oldu. Petrovic’in hücum katkısı takıma önemli bir güç katmaya devam etti. Henüz maçın başında 11’de başlamasına çok sıcak bakmadığım Mervan’ı görünce “Keşke Tomic ile başlasaydı Mesut Bakkal” diye düşündüm. Kalede de Ferhat ile ilgili soru işaretlerim vardı. Zira 26 yaşındaki kaleci, gösterdiği performans ile zaman zaman endişe veriyordu. Yazık ki Bursa karşısında da kötü bir performans gösterdi. Hleb, neden 90 dakika oynadı pek anlam veremedim! Sağ kanatta Ahmet bence çok önemli bir alternatif. Hakan Aslantaş, gelecek sezon formayı genç kardeşine bırakabilir. Uğur Çiftçi de sol kanatta iyi işler yapıyor. Hakem Tolga Özkalfa iyi yönettiği maçta Bursasporlu futbolcuların ve teknik heyetin baskısı altında ilk sarı kartını göstererek oyunda kontrolü eline geçirmeyi planladı. İtiraz edilecek bir kart değil. Ancak ikinci kart tam bir komedi oldu. Uğur’u çeken Bursalı Uğur, faulü yapan taraf iken, ikinci sıradan kırmızıyı gören başkentli Uğur oldu.
İkinci yarı 10 kişi kalmanın zorluğunu yaşayan Gençlerbirliği’nde Mesut Bakkal, değişiklikler ile önce skoru korumak, bulursa da bir gol atmak için oyun planı yaptı. İşler yolunda gitmedi. Bu lig maçı olsaydı, ‘beraberlik maçın hakkıydı’ diyebilirdik. 2 maçı değerlendirdiğimiz zaman Gençlerbirliği, kulüp ve Ankara için çok önemli olan turu, yapılan basit hatalar ve yanlış hakem kararlarının etkisiyle kaybetti. Özellikle genç futbolcular için değerli bir tecrübe oldu Ziraat Türkiye Kupası. Bu noktaya kadar gelmişken elbette kimse elenmek istemiyor. Taraftarların Mesut Bakkal’a yönelik eleştirilerini doğru bulmuyorum. Hocanın takımı geriye yasladığı yönünde eleştiri yapanlar, kırmızı-karalara en çok hücumu düşündüren teknik adama haksızlık yaptığı açık. Eminim Gençlerbirliği’nin elenmesine en çok o üzüldü. Daha önce finaller kaybeden Bakkal, bu kez Bursa’daki finale kalarak kupayı kazanmayı hedefliyordu. Bunu da yapacak güç vardı; olmadı. Ligin kalan kısmında kendini gösterecek Gençlerbirliği, gelecek sezon için spor kamuoyunun ve başta İlhan Cavcav’ın başarı iştahını kabartmalı. İlk iş, iyi bir kaleci transferi olacak belli ki.
Tribünlerde bir hareketlilik oldu ama beklenen etki yine sağlanamadı. Mesut Bakkal, ligin kalan 8 haftasında mutlaka genç futbolculara şans tanımalı.