Osmanlıspor’un kurucusu Ahmet Gökçek bu ara pek dertli gibi.
Mesele sadece eski hocaları Osman Özköylü’nün eski oyuncularından oluşan takıma söz geçirememe ve şampiyonluk hayallerinden uzaklaşması değil.
Konu uzun, mevzu derin... Anlatacağım.
Baştan söyleyeyim, Ahmet Gökçek'in Beyaz TV'de katıldığı programın tamamını mecburen izledim. Ahmet Gökçek’in, kardeşinin kanalında açıklama yapmasına elbette ben karışamam. Ama sırf Ahmet Gökçek çıkacak diye adına ‘Beyaz Futbol’ denen Çin işkencesi kıvamındaki o programa saatlerce maruz kaldım. Mağdurum. Kendime gelmem günler aldı. Üstümdeki sersemliği anca attım da bir şeyler yazabiliyorum. Bu zulmün tamamına sizi de ortak etmemek için ilgili kısmın videosunu siteye ekledim.
Gelelim konumuza…
Türkiye Futbol Federasyonu’nun yabancı sayısında serbestlik getirmeyi, kulüplerin mali durumlarının düzgün olmasına bağladığını biliyorsunuzdur. Federasyon özetle; “Eğer yabancı oyuncu getireceksen kulübünün devlete, futbolculara, antrenörlere borcu olmayacak” diyor.
Eğriye eğri, doğruya doğru. Osmanlıspor’un bu konuda sıkıntısı zaten yok. Görünürde, olduğuna dair bir belirti de yok. Bir kulüp düşünün. Kadrosunun tamamını neredeyse her sene yenileyecek ama bir tane futbolcu satmayı beceremeyecek! Takımdan ayrılan oyuncular da ellerini, kollarını sallayarak başka takıma transfer olacak.
Beceremeyecek kelimesini de özellikle vurguluyorum, çünkü endüstriyel futbolun artık bir kuralı var. İyi futbolcu bulana değil, iyi futbolcu satana ‘iyi menajer’ ya da ‘iyi başkan’ deniyor. Uçuk rakamlara aldıkları futbolculara rakiplerinin verdiği düşük rakamları belki de içlerine sindiremiyorlar, ondan satmıyorlar. Sebebini bilemiyorum ama bedavadan gönderiyorlar.
“Real Madrid olsa batar arkadaş” demeyin. Batmıyorlar işte! Ankaragücü’nde onlarca futbolcuyu serbest bırakıp gönderdiler. Kulüp battı, onlara bir şey olmadı. Kulüp batıran başkanlara, kimseye bir ceza verilmediği için Ahmet Gökçek’in bu konuda zaten sıkıntısı olamaz.
Ahmet Gökçek’in derdi başka. Derdi büyük…
Federasyon ile Kulüpler Birliği oturmuşlar bir komite kurmuşlar, “kurulan bu komite bütün kulüplerin mali tablolarını inceleyecek” demişler. İnceleme için de Federasyon, kulüplerden onay istiyor. Ahmet Gökçek’in kızdığı nokta da tam burada. “Benim hesaplarımı rakip takımların da olduğu bir komitenin incelemesi transfer politikamı sarsar” diyor.
Haklı da.
Böyle bir denetleme zorunluluğu Osmanlıspor’u gerçekten derinden sarsar.
Çünkü böyle bir inceleme Büyükşehir Belediyesinin hafriyat gelirlerini elde etmiş, ortakları Gökçek ailesi ile derin ilişkiler içinde olan bir yapının iç yüzünü ortaya çıkarır.
Bu denetleme, Osmanlıspor’un 10 milyondan fazla olduğu iddia edilen vergi borcunu Futbol Federasyonunun ödediğini ortaya çıkarabilir.
Meclis tutanaklarını özellikle araştırdım. Büyük kısmı da zaten haberini yaptığım için hafızamda vardı. Cumhuriyet Halk Partisinden Levent Gök, Aylin Nazlıaka ve diğer milletvekillerinin Spor Bakanına ve Maliye Bakanına Osmanlıspor ile ilgili sordukları neredeyse tüm sorular yanıtsız bırakılmıştı. Ya sadece resmi kayıtlar sunulmuş ya da ‘Bakanlıkça bilgi alanımızda değil’ denilip geçiştirilmişti.
Bu denetleme, muhalefet partilerinin mecliste onlarca kez sorduğu ancak cevap alamadığı soruların cevaplarını ortaya çıkarır.
Bu denetleme, belediye kaynaklarının hangi yollar ile Osmanlıspor’a aktarıldığını gün yüzüne çıkarabilir.
Bu tabloyu gören diğer kulüp başkanları da isyan edip durumu kamuoyu ile paylaşabilir.
Ahmet Gökçek’in bu konuda sıkıntısını anlıyorum.
Ancak belgeleri vermemek için ürettiği gerekçeyi anlayamıyorum.
“Bizim tablolarımızı rakip takımlar görürse nasıl transfer yaparız?” diyor ya Ahmet Gökçek…
O zaman ben de soruyorum.
Bu ülkede Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor halka arz oldu mu?
Oldu.
Borsada işlem görüyor mu?
Görüyor.
Bütün mali tablolarını sadece rakip takımlar değil merak eden herkes inceleyebiliyor mu?
İnceleyebiliyor.
Onlar istediği gibi transfer yapabiliyor, istedikleri futbolcuları alıp satabiliyorken siz neden mali tabloları gizleme derdine düşüyorsunuz?
Federasyon, UEFA kriterlerine göre kulüplerin kendi başlarına dönebilecek mali yapıya ulaşmaları için bu şartları koşuyor ya.
Federasyon diyor ki; “Melih Gökçek, Belediye Başkanlığından inerse kulübün gelirleri jilet gibi kesilir. Osmanlıspor da mali yapınızı oturtamadığınız için batar. Batmayın, kurallara uyun, rakipleriniz ile eşit şartlarda mücadele edin.”
Federasyon sonuna kadar haklı.
Ortada Ankara’da batırılmış bir Hacettepe var, bir Ankaragücü var. Almanya’da bir Ankaraspor var.
Korkuyorlar tabii… Belgeleri vermek istemiyorlar…
Sadece Kulüpler Birliği ile değil, milletvekilleri ve hatta gazetecilerle de belgeleri paylaşın.
Ankaralıların ödediği vergilerle kurulmuş bir takımı daha batırmayın.