Maça fırtına gibi başlayıp özellikle El Kabir’in kabiliyeti ve hızıyla golü erken bulduk. Sonrasında “tam anlamıyla” geriye yaslanıp, sezon başından beri defans hatalarına çözüm üretemeyen Eskişehirspor’u kendi sahamıza buyur ettik. Tek organize atağımızda El Kabir’in şutu direkten döndü.
İlk yarının son dakikasında (aslında 38 dakikadır beklediğimiz oldu ve) Eskişehir cezayı kesti. 45+’da Stancu’nun peş peşe iki vuruşunu önce direk ardından Boffin kurtardı.
İkinci yarının başında Eskişehir’in ilk organize atağında geriye düştük. Geri kalan dakikalarda inanılmaz bir panikle topu ileriye taşımaya çalıştık. Landel’in şutunu Boffin çok iyi kurtardı. Stancu’nun el bileği kırıldı. Gosso hunharca hareketi sonucu, peş peşe iki maçta kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Ahmet’in hava topuna dengesiz girişiyle 9 kişi kaldık.
Bugün sadece bir maç kaybetmedik;
- Tarihimizde ilk kez bu kadar sık iki kırmızı kart gördük.
- Sezon hedefimizin “kümede kalmak” olduğunu ilan ettik.
- (Belki bugün belki yarın) İrfan Buz’un gönderileceğini ve yerine “hazırda bekletilenlerden birinin” geleceğini fark ettik.
- Taraftarlar olarak düşme korkusunu hissettik.
- Daha önce 5-8.’lik olan taraftarın “psikolojik sezon sonu beklentisinin”, bu yıl ve önümüzdeki yıllar için 13-15. sıraya düşürüldüğünü anladık.
- “Lig daha önemli” diyerek kupada havlu atılacağını öğrendik.