Ligde 25 puana ulaşan Bandırmaspor ile arkadaki farkı düşürüp üstümüzdeki takımlara göz dağı vermek için Düzyurtspor karşılaşması çok kritik noktada duruyordu. Bugsaşspor maçındaki güzel oyununun ardından Diyarbakır BB maçının ertelenmesi takımdaki düzeni de bozmuş olabilir diye bir endişeye girmiştim. Bu endişem maç başlayınca yavaş yavaş son buldu.
Mustafa Kaplan'dan Mehmet Erdem'e özel görev...
Maç başladığı andan itibaren gözle görülür biçimde organize bir takım vardı sahada. Hiç bir atak tesadüfen oluşmadı. Oluşan ataklar bilinçli ve bir disipline dayalıydı. Atakları yönlendiren, başlatan ve sonlandıran bir Mehmet Erdem vardı sahada. Her açtığı orta, yaptığı hareket pozisyon sağladı. Bütün atakların baş kahramanı Mehmet Erdem’in bu pozisyonlara tesadüfen girdiğini düşünmüyorum. Mehmet Erdem’in kalitesini oynadığı maçlarda biliyorduk ama bu maçta Mustafa Kaplan’ın özel görev verdiğini düşünüyorum.
Maçın 3’te 1’lik bölümü bitmişti ki; Mehmet Erdem’in adrese teslim ortasında Kaptan Serhat’ın golüyle 1-0 öne geçtik. Bu golü daha da erken atabilirdik ama bu dakikaya kısmet oldu. Etkili bir oyunun ardından ilk yarı bitecek derken hakem bir anda penaltı noktasını gösterdi. Pozisyon net penaltı da olabilir ama bu kararı verirken hiç mi tereddüt etmez diye insan düşünüyor. Hiç düşünmeden düdüğü çaldı ve penaltıyı verdi. Topun başına Düzyurtsporlu oyuncu geldi, topa yaklaştı ve Gökhan Akkan da rakibi çok iyi izledi. Bir kurt gibi rakibin vuracağı an’a kadar bekledi ve çok iyi bir refleksle penaltıyı kurtardı. Bu aynı taktiği bu sene oynanan İnegölspor ve PTT 1.liginde oynadığımız Şanlıurfaspor maçında da yapmıştı ve aynı şekilde penaltı kurtarmıştı.
İkinci yarının başında Mehmet Erdem fırtınası devam etti. Soldan aldığı topu, kıvrak hareketlerle önüne çekip kaleye sert vurdu ancak kaleciden döndü. Kaleciden dönen topu da Umut, boş kaleye göndermekte zorlanmadı. Burada Mehmet Erdem’in klas hareketi ve şık vuruşundan bahsediyorum ama Umut’un da doğru yerde durarak golü attığını belirtmem lazım. Boş kaleye atmış gibi görülebilir ancak golün kokusunu alarak yerini belirledi ve işi bitirdi.
Golden birkaç dakika sonra hakem yine meydana çıktı. Abuk sabuk bir pozisyonda yine penaltıyı verdi. Ve yine tereddüt etmeden o düdüğü çaldı. İkinci kez penaltı veriyor ama en ufak bir tereddüt bile yaşamıyor. Penaltıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir pozisyondu. Penaltı vermeye şartlanmış gibi iki düdük çalan Diyarbakır bölgesinden ‘Adem Elgörmüş’ ismini bu saatten sonra unutmam mümkün değil.
Kullanılacak penaltıda Düzyurtspor’dan bu kez başka bir oyuncu geldi. Ama tribündeki herkes Kaleci Akkan’ın topu kurtaracağından emindi. Akkan, bu penaltıyı da kurtararak tribündeki hiç kimseyi şaşırtmadı! Akkan, rakibe öyle bir korku saldı ki penaltıyı kaçıran o iki oyuncu, kariyeri boyunca bir daha penaltı kullanır mı şüpheliyim doğrusu.
Maçın son dakikalarına doğru iki golde de çok büyük payı olan Mehmet Erdem, sol taraftan adam eksilterek ceza alanının önüne getirdiği topa gerekli kodları verdi ve top da kalenin köşesindeki yerine gitti. Mehmet Erdem, bu şık golle tabir-i caizse ‘İki gol pası verdim, bir gol de ben atayım’ dedi ve skoru belirledi.
Akkan’ın kurtarışları inanışın göstergesidir
Maçın başından sonuna kadar Ankaragücü’nün üstün bir oyunu vardı. Çıplak gözle maçı izleyince takımda bir şeylerin değiştiği çok net anlaşılıyor. Hocamız Mustafa Kaplan, Takımın başına geleli daha 1 ay bile olmadı ama takımın özgüvenini üst seviyeye taşımayı başarmış. Takıma öncelikle inanmayı öğretmiş. En önemli örnek, Akkan’ın kurtardığı iki penaltıydı. Bir maçta iki penaltı kurtarmak çok zor bir iştir, bu durum da inançlı oyunun saha yansımasıdır.
Tur sevinci kazançlara dönüşecek!
Bu muazzam oyunun ardından, Türkiye Kupası’nda Tavşanlı ile deplasmanda oynayacaktık. Bu maça nasıl bir kadro ile gidileceğini merak ediyordum ve tam kadro gidildiğini öğrendim. Maç günü geldi ve 11’e baktığımda ligde çıkan 11’den sadece 1 kişi değişmişti. Bu durum da Mustafa Kaplan’ın kupa karşılaşmalarını önemsediğini gösterdi. Mustafa Kaplan’ın 11’inden çıkardığım bu mesaj bile beni sevindirmeye yetti. Çünkü; Ankaragücü her kulvarda adını duyurmalı ve her maça kazanmak için çıkmalıydı. Mustafa Kaplan da bu bilinçle 11’i çıkardı ve sahaya sürdü.
Bu bilinçle sahaya çıkan oyuncularımız, daha ilk dakikada golü buldu. Golden sonra da pozisyonlar bulduk ama ilk yarıda başka gol atamadık. İstekli ve arzulu oyunumuz ikinci yarıda da devam etti ve Umut ile farkı 2’ye çıkardık. Daha farklı kazanabileceğimiz bu maçı, 2-0 kazandık. Bu maçta da Düzyurtspor maçındaki gibi çok üstün oynadık. Mustafa Kaplan geldikten sonra yükselen grafiğimiz, önümüzdeki haftalarda daha da yukarı çıkacağını düşünüyorum.
Tavşanlı galibiyetiyle bir çok önemli kazanç sağladığımızı düşünüyorum. Tur atladığımız için kulübe maddi anlamda bir girdi sağlandı. Gruplarda alınacak galibiyetlerle bu artarak devam edecek. Ayrıca grup karşılaşmalarında oynayacağımız iş saha maçlarında satılacak biletlerden de ek bir gelir elde edilecek. Maddi anlamda zorluklar çektiğimiz bu günlerde biraz olsun bizi ferahlatacaktır.
Maddi kazancın dışında daha fazla maç oynayacağımız için daha iyi bir takım olmayı sağlayabilir. En iyi antrenmanın maç olduğunu düşünüyorum. O yüzden maddi kazancımız artarken üst düzey bir takım olma yolunda da emin adımlarla ilerleyeceğiz.
