Klasspor - Özhan Yüksel - Sürprizlerle Dolu yazısı

Site İçi Arama


SÜRPRİZLERLE DOLU

8645 Okunma


Hayat gibi futbol da sürprizlerle dolu. Sezon başlamadan iki teknik direktörle yollarını ayırmış, 4.haftada oynadığı karşılaşmaya üçüncü farklı teknik direktörle çıkan, başkanının futbolcularıyla ağız dalaşına girdiği bir takımın puan tablosunda 3. sırada kendine yer bulması, ligin en çok gol atan ikinci ekibi olması kolaylıkla anlaşılır, anlatılır durumlar değiller.

Nasıl ki geçtiğimiz sezon Mehmet Özdilek'li takımın topladığı puanla oynadığı oyun arasında müthiş bir tezatlık oluştuysa, aynı şekilde bu sezon da nicel anlamda başarılı fakat futbol noktasında yetersiz bir takım hüviyetimizi sürdürüyoruz. Ardımızda bıraktığımız 360 dakikada ortaya koyduğumuz kaliteli futbolun süresi 30 dakikayı dahi bulmaz. Yine de stad zeminlerinin "kasten adam yaralamak" suçundan kodesi boylamasının gerektiği, taraftarın televizyon karşısına hapsedildiği bir futbol ortamına bir de bizim kulüp içerisinde yaşadığımız bir dünya saçmalık eklenince ne teknik direktörlerden ne de futbolculardan daha fazlasını beklemenin rasyonel bir karşılığı olmadığı ortada. Her hafta yeni bir teknik direktörle tanışan, daha da kötüsü bu teknik direktörlerin başkanın ulaklığından öte bir misyon taşıyıp taşımadığına kani olmamış oyuncu topluluğunun ortaya koyduğu mücadele ve iş ahlakı takdir edilesi; normal şartlarda, futbolcuların bu denli yoğun bir emeği olmasa, kendimizi aşılması namümkün bir kaosun içinde bulabilirdik.

Geniş özetini izlediğim Galatasaray maçı bir izlenim vermişti; ancak Pazar günkü maçın ardından rahatlıkla söyleyebilirim ki Balıkesirspor ciddi anlamda yetersiz bir takım. Ante-Nuno tandemi dışında elle tutulur bir bölgeleri yok. Bu zayıf rakibe karşı oyunun kontrolünü rahatlıkla ele geçirdik, maç boyu topla oynama oranımız %55-%56 çizgisinde seyretti. Ancak Gosso'nun ağır hareket eden ve 5 metreye dahi pas atamaz hallerine İrfan'ın varlığıyla yokluğu bir silik performansı eklenince 3.bölgede etkinlik üretme noktasında zaaf yaşadık. Bu sıkışmışlıkta sarıldığımız can simidi ise kanatlarımız ve Nizamettin oldu. Takımın şu andaki en becerikli iki oyuncusu konumundaki Stancu ve Guido'ya beklerimiz Uğur ve Hakan'ın sürekli olarak destek vermesi bizim adımıza maçın kilidini açan kritik nokta oldu. Toplu oyunda takımı baltalaması yetmiyormuş gibi yediğimiz golde de vurdumduymaz bir adam markajı yap(may)an Gosso'nun götürdüklerini getiren Nizamettin oldu. Geçen sezondan beri bu takımın en büyük handikabı hücumcuları pozisyona sokabilecek, 3.bölgede yaratı sağlayabilecek teknik ve pas özellikleri yüksek bir forvet arkası oyuncusu. Geçen yıl Petroviç'le o bölge görece yamanmış, bu sezon ise İrfan zamanla o bölgenin tek oyuncusu olacağının izlenimlerini vermişti ancak ilk defa Nizamettin bir yıldır gözlerin aradığı o pasları, o yetkinliği gösterdi. Bir pivot forvetle oynuyorsanız bu tip bir 10 numara ihtiyacı daha sınırlı olabilir; fakat Stancu gibi, Berat gibi forvet arkası koşular yapmaya meyilli santrforlar mutlak koşulda kendilerini besleyecek bu tip oyunculara ihtiyaç duyarlar. Yine de Nizamettin'in dinamizmini ve İrfan'ın kazanılması şart saf yeteneğini göz önünde bulundurarak İrfan'ı forvet arkasında konumlamak, Nizamettin'e ise orta sahada çift yönlü bir förev vermek en doğrusu gibi geliyor. İrfan Buz'un oynatmak istediği futbolu çözümledikçe tercihlerini yorumlamak daha sağlıklı olacaktır.

Facebook Yorumları
Facebook üzerinden yorum var.
Site Yorumları
YORUM YAZ
Adınız:
Yorum:
Okuyucularımızın görüşleri bizim için çok önemlidir.
İçinde küfür, hakaret, tehdit, aşağılama bulunmayan; aynı bilgisayardan farklı isimler ile yazılmayan tüm yorumlar yöneticilerimizin onayından geçtikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.
1
elone14
1 Ekim 201408:05
Öncelikle bu taktik değerlendirmeye Nizamettin ve İrfan konusundaki fikirlerin dışında katıldığımı belirtmek isterim. İrfan gibi sol ayaklı, teknik futbolcuların yeri tabi ki forvet arkası lakin ortada bir sorun var. Nizamettin çift yönlü oyuna gelemiyor. ayağına hakim, kritik noktalarda pas servisi yapan, ölümcül pasları atacak olan bir futbolcu fakat koşu varyasyonlarına uygun bir futbolcu değil. bu oyun için gerek fiziksel yetersizliği, gerekse oyun tekniğinin sınırlı olması bize orta saha ve defans önünde kardan çok zarar verir. İrfan'ın belli bir tecrübeye ulaşana kadar çift yönlü bir orta saha olmasında yarar var diye düşünüyorum. Nizamettin'in çift yönlü olarak oynadığı Rize ve Bursa maçlarını örnek gösterebiliriz.
ÖZHAN YÜKSEL