En son 3 Aralık 2002’de Türkiye Kupası müsabakasında karşılaşıp 4-2 yendiğimiz Hatayspor ile 12 sene sonra tekrar oynayacaktık. Maç öncesinde Muammer Hoca yaptığı açıklamada, sağ kanattan istediği verimi alamadığından dert yanıyordu. Ligin ilk iki maçında sağ kanatta Gökhan Erdoğan, 3.haftada Sarıyer deplasmanında da Orhan Evci oynamıştı. İlk 3 haftada oyuna sonradan giren Levent Kale de her geçen hafta daha fazla süre alarak ‘sakatlığı üstümden attım, hazırım’ mesajı veriyordu. Bu mesajı alan ve hazır olduğunu düşünen Muammer Hoca, bu maçta Levent’i sağ kanatta oynatmaya karar vererek 11’de başlattı.
Ankaragücü’nde kalede Gökhan Akkan, sağ bekte Aytaç Öden, stoperlerde Volkan Geyik ve Gürkan Alver, sol bekte Mehmet Taşcı, orta sahanın ortasında Harun Aydın ve Serhat Gülpınar, orta sahanın sağında Levent Kale, solunda Mehmet Erdem Uğurlu , forvet arkasında Selim Teber ve en ileride de Umut Nayir oynadı.
Maçın ilk yarısında organize bir oyunla rakibi bunaltmaya çalıştık. Zaman zaman vitesimizin yükseldiği zaman zaman da alçaldığı ilk yarıda sahaya disiplinli bir oyun koymayı başardık. Bu disiplin özellikle savunma anlayışımızda apaçık görünüyordu. Rakibin ara paslarını kesen, ikili mücadelelerde ayakta kalan, kademe anlayışı yüksek olan bir savunma anlayışımız vardı.
Orta sahada ise her geçen gün, oyununun üstüne koyan bir Harun Aydın’ı izlemeye devam ettik. Haftalar ilerledikçe Harun adından daha çok söz ettirecek, ben bundan eminim. Haftanın başından beri konuşulan, tartışılan sağ kanada gelelim; Sağ tarafta bindiren, ceza alanının içine sağdan girmeye çalışan, zaman zaman forvete geçen, zaman zaman da sol tarafta oynayan Mehmet Erdem ile yer değiştiren Levent Kale’nin iştahlı oyunu vardı. Bu özverili, iştahlı oyunuyla bu sezon ilk kez aldığı ilk 11’i başkasına kaptıracağa benzemiyor. Yanlış hatırlamıyorsam ilk yarıda Levent Kale’nin bir röveşata denemesi de oldu ama top kaleyi bulmadı. Geçen sene Altay deplasmanında kafayla gol atan Levent Kale’nin aynı şekilde haftaya oynayacağımız Altay deplasmanında da gol atacağını umuyorum.
İkinci yarıda da takımımız bahsettiğim disiplini sahaya yansıttı fakat belli zaman sonra oyundan takım olarak düşmeye başladık. Bir pozisyonda Hataysporlu oyuncu, sağ çaprazdan kaleciyle karşı karşıya kalacakken savunma oyuncumuz büyük bir soğukkanlılıkla rakibe kayarak topu aldı. Çok ustaca bir kaymaydı, bu kaymada en küçük hatada hakem penaltıya hükmedebilirdi. Bu pozisyonun ardından rakibin açtığı ortalar çok tehlikeli olmaya başladı. Gelen iki ortada rakip oyuncular bomboş kafayı vurdu. Kademelerde iyi olan savunma oyuncularımızın, gelen yüksek ortalarda zaafı olduğu ortaya çıktı. Bu duruma teknik ekibimizin önlem alması lazım.
Maçın son dakikalarına doğru Selim Teber oyundan çıkarken, genç yıldızlarımızdan Emir Özbay oyuna dahil oldu. Alt yapımızda attığı gollerle adından söz ettiren 1995 doğumlu Emir Özbay, böylelikle A takımda ilk kez forma şansı buldu. Türkiye Kupası’nda Çarşamba günü oynayacağımız Gölcükspor maçında, üzerindeki A takım heyecanını atması ve tecrübe kazanması adına Emir Özbay’a Muammer Hoca’nın 11’de yer vereceğini düşünüyorum.
90+ beşinci dakikada açtığımız ortada, mutlak bir pozisyonu da biz kaçırdık. Gelen ortada vurduğumuz kafa üstten auta gitti ve bu pozisyonla da maç bitti. 0-0 biten bu maçın ardından son 3 maçı da beraberlikle kapatmış olduk. Bu beraberliklerin anlam kazanmasını istiyorsak haftaya deplasmanda oynayacağımız Altay’ı yenmek zorundayız. Şöyle ki; geçen sene Altınordu deplasmanında son dakikada gol yemeyip o maçı 2-2 bitirseydik o sezonu büyük ihtimal şampiyon bitirecektik. Altınordu ile Hatay’ı karşılaştırmamın sebebi, Hatayspor’un geçen sene Play Off finali oynamasıdır. Zor bir grupta olduğumuzu kabul etmek zorundayız. Mesela grubun lideri Bandırmaspor, Diyarbakır BB’den 4 yedi. Geçen hafta deplasmanda berabere kaldığımız Sarıyer de Göztepe ile berabere kaldı. Bu grupta her an her şey değişebilir. Biz her hafta vitesimizi yükseltirsek mutlu sona ulaşacağımıza eminim. Tabiki Hatayspor’u yenseydik daha güzel olurdu ama alınan bu beraberliğin sezon sonunda bizi şampiyon yapmasını istiyorsak tekrar söylüyorum; Altay’ı mutlaka yenmek zorundayız…
Not: Maç sonunda kalecimiz Cihan Bal ile karşılaştım. Sakatlığıyla ilgili de bilgi aldım. Ameliyat olduğunu, yaklaşık 5 ay sahalardan uzak kalacağını söyledi. Sakat olduğunu biliyordum ama bu denli ciddi bir ameliyat olduğunu bilmiyordum. Cihan’a geçmiş olsun diyorum ve Allah’tan şifalar diliyorum. Çarçabuk iyileşerek takımdakini yerini alması dileğiyle…